Nakliyeci, Avrupa’daki yüksek cezalara karşı destek bekliyor

UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, taşımacılık sektöründe yaşanan haksız rekabetle mücadelede hükümetten destek beklediklerini dile getirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Esra Özarfat

BURSA-UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, Türk taşımacılık sektörünün Avrupa’da hem yavaşlatılıp hem de sürücülerden daha fazla ücret alındığını dile getirerek, 2017'de bu haksız rekabete karşı mücadelelerinin artarak devam edeceğini vurguladı. Sektör bu mücadeleyi verirken hükümetten de destek istiyor.

Lojistik sektörü yeni yıla 2016’dan beraberinde getirdiği sorunlarla girdi. Gerek küresel gerekse Avrupa Birliği’nin kendi içinde yaşadığı sorunlar ile Türkiye’nin de taraf olduğu konularda yaşanan sorunların etkileri en hızlı şekilde kara taşımacılığında kendini gösteriyor. Türk TIR'larının Avusturya’da trenlere bindirilme zorunluluğu, Macaristan’da yaşanan sahte belge sıkıntıları, UBAK belgelerinin yetersizliği, yabancı plakalı araçların Türkiye’de kontrolsüz seyri nedeniyle haksız rekabet yaşanması gibi sorunlar lojistikçilerin ana gündem maddelerini oluşturuyor. Tüm bunların sonucunda Türk taşımacılar Avrupa ülkelerinde para cezalarıyla karşı karşıya kalırken, kara taşımacılığı ile ilgili arkalarında “Türkiye devletinin gücünü hissedemediklerinden” yakınıyor.

Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) verilerine göre bu yılın ilk 11 ayında Türkiye’den dış pazarlara 1 milyon 391 bin ihracat seferi yapıldı. Bu araçların 207 binini Türk taşımacılar gerçekleştirirken, 175 bin 874’ü yabancı taşımacılar tarafından yapıldı. Avrupa ülkelerine yapılan ihraç taşımalarında ilk sırayı 86 bin 940 araçla Almanya’ya yapılan ihracat aldı. Almanya’yı İtalya, Fransa, Romanya, Birleşik Krallık, Yunanistan ve Bulgaristan izledi. Yabancı araçların ihraç taşımalarında ise 42 bin 703 araçla Bulgaristan menşeli taşımalar ilk sırada yer aldı. Yabancı araçların AB ülkelerine ihraç taşımaları 161 bin 269 taşıma ile geçen yılın ocak-kasım aylarına göre yüzde 7 artış gösterdi. Eşit olmayan rekabet koşulları nedeniyle yabancı plakalı araçlar karşısında pazar kaybına uğradıklarını kaydeden lojistikçiler, yeni yılda sorunların katlanarak artmasından endişeli.

UBAK belgeleri yeterli değil

Sektör temsilcileri, üye ülkelere tanınan kota dâhilinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından firmalara her yılın başında tahsis edilen ve üye ülkeler arasında gerçekleştirilen taşımalarda kullanılan izin belgesi olan UBAK belgelerindeki yetersizlik nedeniyle de sıkıntılar yaşıyor. Türkiye’de yaklaşık 35 bin aracın Avrupa’ya çalıştığını, Türkiye’de toplam 65 bin civarında uluslararası taşımacılık yapan araç bulunduğunu belirten sektör temsilcileri, gelen UBAK defteri sayısının ise 2 bin 500 adet olduğunu ve her ülkede geçerliliği olmadığını savunuyor.

Macaristan’da sahte belge sıkıntısı

Kasım ayı itibarı ile Macaristan Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü Geçiş Belgesi Otomasyon sistemine geçiş yaptı. Bu uygulama ile Macaristan’a veya Macaristan üzeri taşımacılık faaliyet gerçekleştiren firmaların kullandığı her belge sisteme işlenmeye başladı. Usulsüz belge kullanımı cezası da 4 bin euro olarak belirlendi. Bu yolla belgelerin tekrar kullanımı veya aynı belge numarası ile usulsüz şekilde basılmış sahte belge kullanımının önüne geçilmesi hedefl enmiş olsa da sorun bununla çözülecek gibi görünmüyor. Aynı seri ile basılan sahte belgelerin sisteme kayıt edilmesi nedeniyle asıl belgeye sahip taşımacılar Macaristan’da usulsüz belge kullanımı iddiasıyla yüksek miktarlarda cezalarla karşı karşıya kalıyor. Türk taşımacılar, Macaristan’a veya Macaristan üzerinden yapacakları taşımacılık faaliyetleri için alacakları belgelerin verilen belge numarası ve plaka ile kontrol edilmesinin ve belgelere ’10 gün içinde kullanılması’ gibi bir süre belirtilmesinin sorunu çözebileceği görüşünde.

‘Slovenya, Türk araçları durduruyor’

Slovenya üzerinden Avrupa ülkelerine taşımacılık faaliyeti gerçekleştiren lojistikçiler, özellikle bu ülkede diğer ülke araçlarına serbest geçiş sağlanırken Türk plakalı araçların her fırsatta kontrole alındığını ve cezalarla karşı karşıya kaldıklarını ifade ediyor. Türkiye’ye karşı tarafl ı bir bakış açısının hâkim olduğunu iddia eden lojistikçiler, Türkiye’nin bu noktada kendi taşımacılarını koruması gerektiğini vurguluyor.

Avusturya’da Türk TIR'ları trene mahkum

Kuzey Avrupa ülkelerine giden Türk TIR'ları Avusturya’yı aşamıyor. TIR'lara trenle ulaşım zorunluluğu getirilmesi yolculuk süresini uzatırken ek maliyet getiriyor. Sınırlamanın sadece Türk TIR'ları için geçerli olduğunu belirten lojistikçiler, yaşanan aksaklıklar nedeniyle zamanında yetiştirilemeyen malların ekstra maliyetlere neden olduğunu vurguluyor. Yaşanan tüm sıkıntıların Avrupa’daki alıcıların Türk taşımacılığına ve sanayisine bakış açısını olumsuz etkilediğini kaydetti. Sektör temsilcileri özellikle 2016’da Türkiye ve AB arasında yaşanan gerginlikler nedeniyle “2017 için Avrupa’daki alıcılar ve göndericilerde tereddüt olmaya başladı. Bunu müşterilerden görüyoruz. Bu bizi üzüyor. Türkiye’den mal almama veya başka bir yerden mal alma gibi yaklaşımlarla çok sık karşılaşmaya başladık. Türkiye’yle iş yapan oradaki Türk şirketleri de zorluk yaşamaya başladılar. Buradan alım yapan bazı Alman firmaların da başka ülkelerden alımlar yapmaya başladığını görüyoruz. Avrupa bizim ihracat pazarımızın yüzde 60’ını oluşturuyor. Avrupa içinde de Almanya’nın payı çok büyük” diyor.

Avusturya’ya dava açıldı

Fatih Şener, Türk taşımacılık sektörünün Avrupa’da hem yavaşlatılıp hem de pahalılaştırıldığını söyledi. Ekonomi Bakanlığı’nın Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunu önemsediğini ve güncelleme kapsamında Gümrük Birliği’ne konu olan malların taşınmasıyla ilgili kotaların kaldırılmasını beklediklerini ifade eden Şener, “Bulgaristan’da 84 euro, Macaristan’da 438 euro, Romanya’da 236 euro ücret alınıyor. Bizim araçlarımız kontağı İstanbul’da çevirdiği anda 750 euro daha pahalı halde yola çıkıyor. Bu Avrupalı taşımacıların 750 euro daha uyguna taşıdıkları anlamına gelmiyor, ama onlar 100 euro bile ucuz taşısalar yük alıp götürebiliyor ve haksız kazanç elde ediyorlar. Bunun mücadelesini veriyoruz. Gümrük Birliği’ne göre bu ücret alınamaz. Aynı şekilde ‘Avusturya’dan 21 bin Türk TIR'ı transit geçebilir’ deniyor. Bizim ihtiyacımız ise 130 bin. Biz diyoruz ki 21 bin geçecek demek bir TIR 20 ton yük götürecekse en iyi ihtimalle 420 bin ton Türk malı geçebilir demektir. Bu da miktar kısıtlamasıdır. Bu konuda Avusturya’ya miktar kısıtlaması koyamayacakları yönünde dava açtık. Yargı süreci işliyor” dedi.

“Avrupa kotalarla kendi kendine zarar veriyor"

Avrupa Birliği Taşımacılık Bakanlığı’nın yayınladığı raporda Türklere uygulanan kotaların kalkması halinde 1.9 milyar euro Türkiye’nin ilave ihracatı, 1.6 milyar euro da AB ülkelerinden Türkiye’ye yapılan ihracat olmak üzere toplam 3,5 milyar euro ilave iş hacmi oluşacağı sonucunun ortaya çıktığını hatırlatan UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, “Türkiye’nin AB’ye yaptığı ihracatın yaklaşık yüzde 50’sini Türkiye’de yerleşik Avrupa firmaları yapıyor. Aslında AB’nin koyduğu bu engel daha çok kendi firmalarına zarar veriyor” diye konuştu. Fatih Şener, özellikle Doğu Avrupa ülkelerinin Avrupa’ya giremeyen, yaşlı ve bakımsız filolarının Türkiye'de kontrolsüz şekilde taşıma yapmalarına da tepki göstererek, bu konuda kontrollerin artmasını istedi.

Avrupa’ya ulaştırılan mallarda terminlerde garanti verilememesinin yatırımların yurt dışına kaymasına neden olduğuna dikkat çeken Şener, şu örneği verdi: “Örneğin Bursalı bir firma İsveç’teki Volvo fabrikasına elektrik kablo donanımları üretecekti. Ancak lojistikte yaşanan sıkıntılar nedeniyle teslimatların aksayacak olması endişesiyle firma 3 bin kişinin çalışacağı fabrikasını Sırbistan’da kurdu. Bu ve benzeri örneklerdeki gibi Avrupa’daki termin süreleri konusunda garanti verilememesi nedeniyle pek çok yatırımın Doğru Avrupa ülkelerine kaydığını biliyoruz.” Fatih Şener, taşımacılıkta yaşanan sorunların Türkiye’yi rekabette zayıfl attığına, hatta Türkiye’nin yatırım cazibesinin kaybolmasına sebep olduğuna dikkat çekti.