Butik zeytinyağıyla başladı 14 ülkeye ihracat yapıyor

Butik zeytinyağı üretmek için 10 yıl önce faaliyete başlayan Poyraz Gıda, 3 yıl önce strateji değiştirdi. Firma, satışlarında şu an yüzde 15-20 dolayında olan yurtdışı payını, yüzde 50'ye çıkarmayı hedefliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AHMET USMAN

İZMİR - İzmir iş dünyasının tanınmış isimlerinden Selami Özpoyraz tarafından 10 yıl önce butik zeytinyağı üretimi yapmak amacıyla kurulan Poyraz Zeytinyağı, 3 yıl önce stratejisini değiştirdi. Ulusal pazarda etkisini artıran firma, yurtdışında da 14 ülkeye satış yapar hale geldi.

Selami Özpoyraz'ın 40 yılı aşkın süredir otomotiv ve inşaat konusunda çalıştığını anlatan Poyraz Zeytinyağı Genel Müdürü Soykan Yanya, "Kendisi halen Tofaş'ın İzmir ve Aydın ana bayiliğini yapıyor. Esas işlerinden biri de inşaat. 10 yıl kadar önce hobi olarak Poyrazcan Zeytinyağı'nı kurdu. Zeytine gönülden bağlı. Butik üretim için yola çıktı. İlk fabrikamız Gaziemir tarafındaydı. 3 yıl önce stratejiyi değiştirdik. Çalışmalarımızı ulusal marka olma yolunda yoğunlaştırdık. İhracat anlamında çok ciddi girişimlerimiz var. Her yıl 6 tane yurtdışı fuara katılıyoruz. Bunların sonuçlarını görmeye başladık. İhracat yaptığımız ülke sayısı 14'e çıktı. Hem yurtiçi pazarımızı büyütme, hem ihracatımızı geliştirme yönünde çalışmalarımız sürüyor" dedi.

İç pazarda Ege'nin dışına çıkıyor

İTOB Organize Sanayi Bölgesi'ndeki tesislerine 1.5 yıl önce taşındıklarını belirten Yanya, "Burası 4 bini kapalı olmak üzere 10 bin metrekare alan üzerine kurulu. Yılda 4 bin tona kadar üretim yapma kapasitesine sahibiz. Ama bunu artırmak zor değil. Çünkü zeytinyağında önemli olan iş zeytinyağını tedarik edebilmek. Yatırım için önce yurtiçinde, sonra yurtdışında belirli bir talebe ulaşmak gerekiyor. Bizim hedefimiz orta vadede ihracat ve yurtiçi satışlarımızı yüzde 50-50 ya da en azından yüzde 40-60 bandına oturtabilmek. İhracatımızın satışlara oranını yüzde 15-20 seviyelerine ulaştırdık" diye konuştu.

İç pazarda şimdiye kadar Ege ağırlıklı gittiklerini fakat diğer bölgelere de yayılmaya başladıklarını vurgulayan Yanya, "İstanbul ve Antalya'da bayilik oluşturduk. Diğer yörelerle görüşmelerimiz sürüyor. En kısa zamanda daha geniş bir yelpazeye yayılacağız. Ulusal ve yerel perakende zincirlerin pek çoğunda yer alıyoruz. Poyrazcan ve Egece markaları ile satış yapıyoruz. Yurtdışında ağırlığımız Çin. ABD de büyük bir pazarımız. Avrupa'da birkaç ülke var. Fakat, Avrupa Türk zeytinyağına fon uyguladığı için bu pazar öncelikli hedeflerimiz arasında değil. Sadece ambalajlı ürün ihraç ediyoruz. Yurtdışında hep Uzakdoğu'yu hedefliyoruz. Vietnam, Güney Kore, Filipinler aksı bizim için çok önemli" dedi.

Tarımsal ürünlerin sanayi ürünleriyle karşılaştırılmaması gerektiğini ifade eden Yanya, "Örneğin son 2 yıldır zeytinyağı ihracatının gerilemesinin nedeni hammadde fiyatlarının yüksekliğiydi. Bu yıl sonuna doğru fiyatlarda bir gevşeme oldu ve bu da hemen ihracata yansıdı. Türkiye'de bu yıl stokla birlikte 210 bin ton rekolte bekleniyor. İç tüketimi çıkardığımızda yaklaşık 60 bin ton zeytinyağını ihraç etmemiz gerektiği ortaya çıkıyor. Bu yüzden ihracat çok önemli. Ama fiyatlar yükseldiği zaman yanımızda İspanya gibi bir üretim devi var. Dünya pazarlarını domine ediyor. Şu an doların yukarı çıkışı bizim açımızdan iyi ama iklim koşulları nedeniyle biraz sıkıntı yaşıyoruz. Önümüzdeki günlerde bunlar biraz daha yerine oturacak" diye konuştu.

Yağışın olmaması verim ve kaliteyi düşürecek

Pazarda bu yıl yüksek bir rekolte beklentisi olduğunu hatırlatan Yanya, "180 bin ton civarında yeni ürün bekliyorduk. Zeytinin oluşumu sürecinde her şey çok iyi gitti, zeytin taneleri de oluştu ama yağmurun yağmaması zeytinin dalında kurumasına ve bazı yörelerde kurtlanmasına neden oldu. Bu da rekolte ve kaliteyi olumsuz etkiledi. Geçtiğimiz günlerde maden sahaları için zeytin ağaçlarının kesilebilmesini öngören yasa tasarısı yine gündeme geldi. Bizim zeytin kesmeye değil, zeytin varlığını artırmaya ihtiyacımız var. Zeytin ağacı uzun süreli bir yatırım. Bin kesilirse, 5 bin dikilmesi de çözüm değil. Çünkü kesilen ağaçlar 100 yıllık. Siz 10 bin tane de dikseniz aynı seviyeye 100 yıl sonra gelecek. Tarım Bakanlığı'nın bu konuda önemi çabaları var" görüşünü ifade etti.

TAĞŞİŞ, NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SAYILSIN

Zeytinyağından en büyük sorunun tağşiş olduğuna dikkat çeken Soykan Yanya, "Geçen yıl fiyatlar yükselince bu sıkıntı daha büyük boyutlara ulaştı. İçerisine bir miktar zeytinyağı koydukları, hatta sadece zeytinyağı esansı ve renklendirici koydukları bitkisel yağları zeytinyağı diye satanlar oldu. Cezalar da caydırıcı olmadığı için yakalananlar sonrasında da bu işi yapmaya devam ediyorlar. Cezaların artması yönünde çalışma olduğunu duyuyoruz. Bizim isteğimiz bunun nitelikli dolandırıcılık sınıfına sokulması. Vatandaşa önerimiz de zeytinyağını marketten alması. Orada da sıkıntı yaşandığı oluyor ama diğerlerinin yanında oran çok düşük. Çünkü Tarım Bakanlığı habersiz olarak sürekli denetliyor" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir