'Girişimciliğimizin en büyük düşmanı 'Gayrımenkul projeleri''

Etohum'un kurucusu Burak Büyükdemir, hedeflerine giden yolu ve en önemli engelleri anlattı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

"Eğer Türkiye'de bir inovasyon müzesi kurulacaksa, O'nun hologram heykeli mutlaka bu müzede olmalı." Prof. Erhan Erkut'un Startup İstanbul etkinliğinde sahnede bu sözlerle tanıttığı kişi, Etohum'un kurucusu ve yöneticisi Burak Büyükdemir. Büyükdemir'le, 63 ülkeden girişimci ve yatırımcıları İstanbul'da topladığı Startup İstanbul'un hemen ardından konuştuk. Büyükdemir, Türkiye'de girişimciliğin önündeki en önemli engelin gayrimenkul sektörü olduğunu söylüyor. "Herkes inşaata yatırım yapıyor, internet girişimleri yatırımcı bulmakta zorlanıyor. Girişimlerin yüzde 50'si ilk yıl içinde kapanır. Riskli bir yatırımdır ama Türkiye'nin geleceğini kaybetmemek için yüksek teknolojiden vazgeçmemek gerek" diyor. Etohum, yüzde 70'i Burak Büyükdemir'in sahip olduğu, modanisa.com'un kurucusu Kerim Türe'nin ortaklığı bulunan ve Türkiye'de internetin 1 numaralı "meleği" Hasan Aslanoba'nın 1.2 milyon dolar yatırımla yüzde 10'unu satın aldığı bir girişim. Hem girişimcileri yatırımcılarla buluşturan Startup Türkiye ve Startup İstanbul'un organizatörü, hem de bizzat parlayacak girişimlerin peşinde olan bir yatırımcı.

Bir tek girişimci korkup katılımını iptal etmedi

Bu yıl tüm kara bulutlara rağmen çok başarılı bir Startup İstanbul etkinliğine imza atıldı. Büyükdemir'in "domino etkisi yaratacak" dediği TOBB desteği belirgin bir fark yarattı. ABD'den Moritanya'ya Pakistan'dan tüm Avrupa ülkelerine kadar geniş bölgeden yaygın bir katılım oldu Startup İstanbul'a. Hem de OHAL'de, zor günlerin hemen ardından. Büyükdemir, ABD'den davetli 30 konuşmacının 20'sinin son gelişmelerden sonra tedirgin olduğu için Türkiye'ye gelmediğini ancak girişimcilerin yoğun katılım gösterdiğini anlattı: "Girişimcilerin bir tanesi bile ziyaretini iptal etmedi. Çünkü risk alan insan girişimci. 15 Temmuz sonrası ABD'de medyanın Türkiye'ye bakışı inanılmaz yanlıydı ve olduğundan daha dramatik hale getirdiler olayı. Amerika'nın ve bazı Avrupa ülkelerinin 'Türkiye'ye gitmeyin' uyarıları var. Bu nedenle Amerika'dan gelmeyen mentör ve yatırımcılar oldu. Ama gelenler Türkiye aşığı insanlardı. 63 ülkeden 1000 kişi getirdik İstanbul'a."

Bundan 4 yıl önce girişimcilere yatırımcıyla ve mentörlerle buluşması için bir ekosistem yaratma hedefiyle başlatılan Startup İstanbul'un bögesel bir toplantı haline gelmesi 2 Pakistanlı katılımcı ile başlayan bir süreç olmuş. Büyükdemir bu ilk temasın ardından Pakistan'a gidip oradaki yetkililerle girişimcilerin Türkiye'ye gelişini kolaylaştıracak bir anlaşma yapmış. "Etohum olarak oranın Biletix'i olarak adlandırılan Bookme.pk adlı bir siteye de yatırım yaptık. Başka bir yatırımcı olmadığı için Pakistan'da çok değerli olduk. Bu yıl Startup Türkiye'ye aldığımız 25 bin başvurunun yüzde 18'ini Pakistan'dan aldık. Hindistan'dan da çok yoğun girişimci geliyor Startup İstanbul'a." İstanbul'un bölge ülke girişimcileri için yaşamak açısından bir cennet olduğunu vurguluyor Büyükdemir. THY'nin sağladığı ulaşılabilirliğin önemli bir kriter olduğunu anlatan Büyükdemir, üçüncü önemli faktörün ise vize olduğunu, Türkiye Dışişleri'nin toplantıya gelecek girişimcilere randevu kolaylığı sağlama yolunda önemli destek verdiğini anlattı.

"Hiçbir ülke 63 ülkeden girişimciyi bir araya toplayamaz bu dönemde. İstanbul'un bu geniş bölgenin girişimcilerinin toplanabileceği bir yer olduğuna inanıyorum" diyen Büyükdemir, İstanbul'un bölgenin Silikon Vadisi olabilmesi için yapılması gerekenleri anlattı: Sanayi devriminin kaynağı petrolse, dördüncü sanayi devriminin kaynağı insan... İnsan önemli bir değer ve onu belirli bir bölgeye çektiğinizde orada inovasyon çıkıyor. Silikon Vadisi böyle oluştu. Geçen yıl bölgedeki 1 milyar doların üzerindeki şirketlerin yarısı göçmenler tarafından kurulmuş. Sır belli. Dünyadaki yetenekleri çektiğinizde bu işi başarıyorsunuz. Sanayi devriminden sonra nasıl en iyi petrol kaynağını bulmanız gerekiyorduysa şimdi de en iyi insan kaynağını bulmak zorundasınız. İnsan kaynağımız çok güçlü ülke olarak, harika gençlerimiz var ama bu dönemde homojen olarak kalamayız. Bütün dünyadan yetenekli insanları cezbedip buraya getirmemiz ya da onlarla birlikte çalışmamız lazım. Bizim İstanbul'u girişimciliğin başkenti yapabilmemiz için düşünce yapısı setini değiştirmemiz gerekiyor."

Tüm yasal altyapı değişmeli startup vizesi getirilmeli Büyükdemir'e göre eğer Türkiye olarak düşünce yapımızı değiştiremezsek 10 yıl sonra otomobilin motorunu ve kaportasını üreten ama yazılımını üretemeyen bir ülke olacağız. Peki nasıl bir değişimden bahsediyor? "Hükümeti sivil toplum örgütü girişimcisi bir masada oturmalı ve bugün olduğu gibi güç savaşına girmeden, iletişim kurarak yapıyı girişimcilik yönünde değiştirmeli. O zaman herkes kazanacak, şu anda herkes işe sahip olmak için savaşıyor. Rakip ülkeler teknolojide inanılmaz adımlar atarken biz tarım ve tekstil ülkesi olarak kalacağız bu şekilde. Yasal altyapının değişmesi şart,. Şu anda Türkiye'de yabancı çalıştırmak isteyenin burnundan getiren bir yapı var, nasıl olacak bu şekilde. Biz bir yabancı çalıştırmak istedik ve oturma izni randevusu almak için 3 ay uğraştık. Bizim startup vizesi gibi yeni bir uygulama başlatmamız lazım. Girişimcinin oturma izni şartlarını kolaylaştırmamız lazım. Teknopark yasasını değiştirmek gerek, illa bir yere teknoloji vadisi dediğimizde oradan 3 kilo inovasyon çıkacağına inanmamamız lazım. Silikon vadisinin görsel şartlarını kopyalayarak biz buraya düşünce yapısını getiremeyiz. Binalar değil insanlar yapıyor inovasyonu. Binlerce girişimciyle konuşuyorum, onlara burada iş açmalarını kolaylaştırdığımızı söyleyelim örneğin Pakistanlı girişimcilerin yüzde 80'i gelir."

Kırık cam teorisi ve kravatsız girişimcilik...

Girişimcilik ve kamu, çok birbirine uyan yapılar değil. Büyükdemir bu uyumsuzluğun yarattığı tehlikeyi anlatıyor: "Devletin olduğu toplantılar öyle ağır bir yapıda oluyor ki bu, girişimciye uymuyor. Devleti de bu işe katarak devletin düşünce yapısını değiştirmemiz gerekiyor. Girişimci kravat takınca orası farklı bir dünya oluyor ve rahat hissedememeye başlıyor. İlk toplantıyı Çırağan'da yaptık, bir baktım tüm girişimciler kravat ceket gelmiş. Orası saray ve öyle olmak zorunda hissetmişler. Bunlar detay geliyor belki ama önemli. Kırık cam teorisi var, bilir misiniz? Bir boş binanın bir tek camı kırılırsa bütün camları kırılırmış, ama hiçbir camı kırılmazsa kimse kırmıyormuş. Yani birisinin o kravatı takması o düşünce yapısına gitmemizi sağlıyor. Etki altında kalmadan rahat düşünme... Hiyerarşi olduğunda senin bilgini eziyor biri, eleştirip fikrini söyleyemiyorsun. Orada inovasyon çıkmıyor."

Başarılı çıkış hikayelerine ihtiyacımız var

"Melek yatırımcı sayısının artması için artık başarı hikayelerine ihtiyacımız var. Bir yatırımcının "Ben iki yıl önce 4 yatırıma ortak oldum, ikisi gelişti ve onlardan çıktım" demesine ihtiyaç var. Çıkış pazarının oluşması lazım. Biz Etohum olarak henüz hiçbir yatırmdan çıkmadık. Son 10 yılda Türkiye'de çıkış sayısı da 20'yi geçmemiştir. Ürünlerimiz var satacağımız pazarımız yok. Tüm dünyada ortalama çıkış süresi 7 ila 10 yıldır. İyi startupların çoğu satıldı, bizim iyi yeni startuplar çıkarmamız lazım."

En büyük pişmanlığı...

Türkiye'de başarısız oldu, ABD'de milyar dolar değere ulaştı

"Beni etkileyen girişimlerden biri Türkiye'de başarısız olmuş ama Amerika'ya gidip başarıyı yakalayan udemy'dir. Eren ile ODTÜ Teknopark'ta iken tanışmıştık. Eğitim konusunda online'da bir site hazırladı ama olmadı, o da kapatıp yazılımcı olarak ABD'ye çalışmaya gitti. 6 ay çalıştı sonra ayrıldı ve Türkiye'de yapmaya çalıştığı işi yeniden başlattı. Udemy şu anda milyar dolar değere ulaştı, onlineda dünyanın top 10 şirketinden biri... Ne kadar üzülüyorum şimdi ona yatırım yapmadığım için..."

En iyi tutan yatırımı

30 M2'de başladılar şimdi 10 bin M2'lik depo ve kâr var

"Evidea bizim Etohum olarak ortak olduğumuz ve güzel giden bir proje. Ev dekorasyon online'ı. İki girişimcinin 30 metrekarede kurduğu bu iş bugün hızla büyüyor. Onları tanıdığımda 3 kişi günde 3 sipariş alıyorlardı. Biz ortak olduktan sonra melek yatırım aldılar. Sonra ABD'nin en büyük verture capital'lerinden biri olan Tiger Global girdi ve 4 sene icinde 8 milyon dolar yatırım yaptı. Şu anda açıkara en öndeler, 200 çalışan ve 10 bin metrekarelik depomuz var. Başabaş noktayı geçiyorlar, kâra geçmeye başladılar."

En etkileyici yatırım

Yatırımcıyı havaalanına bırakırken fikir anlattı, milyon dolar kapısını açtı

"Startup İstanbul'da geçen yıl ikinci olan idrove, Endonezya'dan gelen bir şirket, 100 bin dolarlık bir yatırım aldı. Sonra bu girişim merkezini San Francisco'ya taşıdı ve orada 3.5 milyon dolarlık yatırım aldı. Bilkent mezunu Ozan'ın kurduğu anonim chat uygulaması yapan connectedtome bir süredir Türkiye'de yatırımcı arıyor ama bulamıyordu. Bir önceki yıl Startup İstanbul'da 500Startup'ın kurucusu Dave Mcclure ile tanıştı Ozan ve onu arabası ile havaalanına bıraktı. Fikrini yolda anlatıp yatırımı aldı. Adam arabadan indikten hemen sonra cep telefonlarına sözleşme gelmiş, e-mizayla göndermişler. 2 hafta içinde yatırım hesaplarına geçtikten sonra bu girişim 3 ayda Türklerden 2 round yatırım aldı. Şu anda 8.5 milyon üyesi var ve karlı bir hale geldi. San Francisco'da merkezlerini kurdular, değerlemeleri 30 milyon dolarlara çıktı."

En ilham verici hikaye

Ürdün'de bir girişimci çıkıp Jeff Bezoz'un ilgisini çekebiliyor

"Ödeal.com, 2014'te Startup İstanbul'da sunum yapmıştı, bu girişime Sanko Online 7 milyon TL yatırım yaptı. İnvidio sunum yaptı, o da 400 bin dolar yatırım aldı. Funnymade sunum yaptı, şu anda en çok indirilen uygulamalar listesinde Amerika'da lider durumda. Kurucusu Nokia Finlandiya'da çalışırken Türkiye'ye döndü, İTÜ Teknokent'te işini kurdu ve 10 yılda kara geçti, Şimdi Amerika'da büyüyorlar. Bu sene birinci olan Ürdün'lü cashbasha, Amazon'dan kredi kartı ile yapılanalışverişi kapıdan ödemeye dönüştürüyor. Altyapıyı yapmalarının hemen ardından Amazon onlarla temasa geçmiş. Jeff Bezoz Ürdün'de bu şirketle görüşecek. Ürdün küçücük bir ülke, bu Türk girişimcileri de motive etmeli. Türkiye'den de global başarılar çıkabilir."

"İkinci ve üçüncü nesil sanayicilerimizin hepsi inanılmaz iyi eğitimliler. Birkaç yıl sonra parayı onlar yönetiyor olacaklar ve onlar girişimcilik yönündeki değişime hazır. Bürokraside de politikada da yeni bir nesil geliyor, çok iyi eğitimli bir nesil. Onlarla birçok şeyin kırılacağına inanıyorum."