Sensörlü kapılar artık ‘kaza’ yapmayacak!

Bursalı Otonom, özellikle asansörlerin sensörlü kapıları nedeniyle meydana gelebilecek kazaları önleyecek sistem geliştirdi. Küçük bir şeritle tüm hareket fark ediliyor ve kazanın önüne geçiliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Gülay SOYDAN PEHLEVAN

BURSA - Yerli üretim ‘iletken elastomer’ ile sensör teknolojisini geride bırakan Ottonom, sensörlü kapılar sebebiyle meydana gelen yaralamalı ya da ölümlü kazalara son vermeye hazırlanıyor. Sensörün aksine dokunma hareketiyle çalışan ve tamamen mekanik olan kauçuk ürün, şerit halinde çekildiğinde, her noktadan algılama yapabiliyor. Örneğin asansör kapısı omzunuza yumuşak bir vuruşun ardından tekrar açılıyor…

Ottonom, “İletken Elastomer; Çok Amaçlı Sviç Tasarımı ve Devreye Alınması Projesi” ile sensör teknolojisini geride bıraktı. KOSGEB desteğiyle yaklaşık bir yıldır üzerinde çalıştığı iletken elastomerin ilk numunesini beyaz eşya sektörüne yönelik yapan Ottonom, projeyi farklı alanlarda da ürün haline getiriyor. Otomotiv için üç farklı alan düşünüyor. Asansör, metro, alışveriş merkezi kapıları gibi alanlarda da yaygınlaştırmak istiyor.

“Ürün çok basit gibi görünüyor ama şu an bunu Türkiye’de yapabilen yok” diyen Ottonom Şirketler Grubu Genel Müdürü İsmail Özcan, “İletken elastomer, sensör sisteminin aksine dokunma hareketiyle çalışıyor. Herhangi bir yere şerit halinde çektiğinizde her noktadan algılama yapabiliyor. Kauçuktan ürettiğimiz bu teknolojiyle, sensör teknolojisini de geride bıraktık. Tamamen mekanik bir ürün olan iletken elastomerin güvenlikte gelinen son seviyedir. Dokunuyor ve tehlike ortadan kalkıyor. Örneğin tek sensör kullanıldığı için asansör kapıları omzunuzu görüyor ancak bacağınızı görmüyor. Sensör aynı zamanda elektronik bir ürün olduğu için manyetik alanlardan etkilenebiliyor. Oysa iletken elastomeri asansör kapısına şerit halinde çekildiğinde her noktadan algılıyor. Asansör kapısı omzunuza yumuşak bir vuruşun ardından tekrar açılıyor” ifadesini kullanıyor.

Avrupa’da sürgülü kapılar da mecburi hale geliyor

Günümüzde sensörlü kapılar sebebiyle yaralamalı ya da ölümlü kazaların meydana geldiğini ve yakın bir tarihte ülkemizde sürgülü kapı sebebiyle bir öğrencinin hayatını kaybettiğini anımsatan Özcan, Avrupa’da sürgülü kapıların tamamında güvenlik açısından iletken elastomerin kullanımının mecburi hale geldiğini vurguluyor. Öte yandan projeleri ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Ekonomiye Değer Katanlar 2016’da En Başa rılı KOBİ Ödülü’ne layık görüldüklerini söyleyen Özcan, bu projeyle aynı zamanda KOSGEB KOBİ ve Girişimcilik Ödülleri 2016’da İnovatif Girişimci kategorisinde Bursa’dan finale kalan tek firma olduklarını belirtiyor.

OYA TR1’de ürün gamını 12 adede çıkarmayı hedefliyor

Özcan; intalojistikte forklift, transpalet, pimesco gibi araçların işlevini yerine getiren ve tamamen insandan bağımsız olarak hareket eden Otomatik Yönlendirmeli Araç (OYA TR1) ürettiklerine de değiniyor. “İnsan sağlığını tehdit eden iş alanlarında otomatik yol izlemeli araç kullanımının Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de yaygınlaşmasına, yerli tasarım ve imalatla katkı sağlıyoruz” ifadesini kullanan Özcan, “2016 Temmuz'unda devreye aldığımız bu ürünümüzün muadillerinden farkı elektronik donanımlarının tamamen Türk mühendisler tarafından tasarlanıp üretilmesi” diyor.

Sektör öncüleri için Ar-Ge faaliyetleri yürütüyor

İsmail Özcan, bünyesinde Bursa merkezli Ottonom Mühendislik ile Eskişehir merkezli Modoya firması yer alan Ottonom Şirketler Grubu’nun; otomotiv, beyaz eşya, raylı sistemler, havacılık ve savunma sanayisinin ihtiyaç duyduğu ürün tasarımı ve doğrulamalarını gerçekleştirmek üzere 2013 yılında kurulduğunu anlatıyor. ODTÜ Teknopark’a girme hedefleri doğrultusunda Ankara’da da ofisleri bulunduğunu ve toplam 54 kişi istihdam ettiklerini söylüyor. Özcan, müşterileri arasında Arçelik, Tofaş, Bosch, BMC, Renault, Ford, Karsan, TAI, TEI gibi sektör öncülerinin yer aldığını belirtiyor.

Ar-Ge ile Üniversal Klimatik Test Kabini de üretti

İsmail Özcan, bir diğer önemli Ar-Ge çalışmaları Üniversal Klimatik Test Kabini hakkında da bilgi veriyor. “Şu an otomotiv, havacılık, raylı sistemlerdeki komponentleri ana sanayiler alırken tedarikçisinden ömür testlerini iklim koşullarında yapmış olmasını istiyor” diyen Özcan, sözlerine şöyle devam ediyor: “Üniversal Klimatik Test Kabini, -70 ile +200 derece arasında nem kontrolü sağlıyor. 10 farklı ömür testi yapılabiliyor. Basıncı artırıp azaltabiliyor, titreşim verebiliyor, titreşimin sinyalini değiştirebiliyoruz. Bu alanda da yerli üretim yapan ilk firmayız. Ürünümüzü 2016 yılının Aralık ayında Bursa’da otomotiv sektöründe faaliyet gösteren bir firmada devreye aldık. Her sektörde kullanılabiliyor. İçinde 200 litreden 2 metreküpe kadar her tür parça test edebiliyor. Devreye alma süresi de muadillerinden çok daha kısa. Kendimize özgü bir sistemle saniyede 1 olan test yapma sayısını da 6 defaya kadar çıkardık. Butik ürün grubuna giren Klimatik Test Kabini ürünümüzle aynı zamanda Avrupalı rakiplere göre yüzde 50 fiyat avantajı sunuyoruz. Bu ürünümüzle 1 Mart’ta İstanbul’da düzenlenecek ATS-TESTING Show’da tek yerli üretici olarak yerimizi aldık.”

Bu konularda ilginizi çekebilir