Şirketlere kayyum atamada yeni düzenlemelere gidiliyor

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Ekonominin esası yatırımdır. İnsanlar hukuka inanıyor, güveniyorsa yatırım yaparlar. Yatırım yapmak özkaynağı riske atmak, borç yükü altına girmektir.

Türk ekonomisinin yeni yatırımlara ihtiyacı var. Yabancılar gelsin yatırım yapsın istiyoruz. Yerli girişimci yatırım yapsın istiyoruz.

Türkiye’de bazı şirketlerin, finans kuruluşlarının “Paralel Yapı” ile “Terör”  örgütlerine para aktarmaları, kayyum atanarak bazı şirketlere ve finansman kurumlarına el konulmasını “zorunlu” kıldı.

Ama bu “zorunluluğun” kalıcı olmaması gerekir. Kayyum uygulaması genişletilir ve de kayyum yoluyla el koymanın kanuni yapılanması gerçekleşir ise öncelikle yabancı sermaye doğrudan yatırım yapmaktan korkar. Çekinir.

Tekrarda yarar vardır. Bugüne kadarki “zorunluluktan kaynaklanan” uygulamaları, “kalıcı-devamlı” uygulamaya dönüştürmemek gerekir.

Kayyum, belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kişidir. Kayyum sadece belirli işleri görmek veya mal varlığını yönetmek için görevlendirilir.

Usulsüzlük yapılan özel kurumlara, şirketlere, devletin el koyduktan sonra atadığı yöneticiye kayyum deniliyor.

Kayyum'un görevi şirket ya da kuruluşu yönetmek, suç unsuru mahkeme kararı ile sabit olana kadar ya da suçlamalardan söz konusu şirket ya da kuruluş aklanana kadar kurum ya da şirketi idare etmektir. Kayyumun görev ve yetkileri mahkeme tarafından belirlenir

15 Haziran 2016 tarihinde Oya Armutçu’nun Hürriyet’te yayınlanan haberine göre “Kayyum Yetkisi Genişletiliyor.” Değişiklikle, “kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı” ve “maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi” için gerekli olması halinde şirketlere kayyum atanacak.

Bu suçlar arasına terörün yanı sıra, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı işlenen suçlar ve Sermaye Piyasası Kanunu’nun (SPK) 110. maddesinde tanımlanan “Güveni kötüye kullanma ve sahtecilik” suçları eklenerek kapsam genişletildi. Şirketlere artık güveni kötüye kullanma, nitelikli dolandırıcılığın yanı sıra SPK’nın 110. maddesine muhalefet iddiasıyla örtülü işlem yapma, sahtecilik gibi suçlardan kayyum atanarak el konulabilecek. 

Kayyum atanacak suçlar arasına, şu suçlarda eklendi:

- Güveni kötüye kullanma,

- Nitelikli dolandırıcılık,

- Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar.

 -6362 sayılı SP Kanunu'nun 110’uncu maddesinde tanımlanan suçlar.

Atanan kayyumların görevleriyle ilgili iş ve işlemlerden dolayı tazminat davalarının da devlet aleyhine açılması şartı getiriliyor.

TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD gibi tepe kuruluşlarımızın, ticaret ve sanayi odalarının kayyum konusundaki gelişmeleri iyi değerlendirmelerinde ve de değerlemelerini Hükümete duyurmalarında  yarar vardır. 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018