Siyasal iktisat dengesi

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

Türkiye ekonomisinin yakın geleceğini anlamak için uluslararası siyasi gelişmeleri analiz etmenin gerekli olduğu bir döneme girdik. Yılın geri kalan bölümünde Irak ticareti sekteye uğramaya devam edebilir. Temmuzda Irak’a ihracatımız yüzde 46 daralmıştı. Bu boyutta olmaz ama trend devam edecek gibi ve yeni bir pazarla Irak’ı ikame etmek kolay değil. Rusya’ya ihracat zaten yüzde 11.7 azalmıştı. Özellikle veriler geldikçe yavaşlamanın belirginleşeceği bir Avrupa söz konusu iken büyümenin kaynağını iç talepten dış talebe kaydırma senaryosunun gerçekleşme olasılığı düşüyor. İlk çeyrekte bu olmuştu ama orada kalabilir. Enerji ve altın dışı cari açığın yataylaştığı ve dış ticaret hacmindeki daralmanın üretim için de olumlu sinyal vermediği ortada. 

Ama daha uzun vadede söz konusu ticaret canlanacaktır. Sonuçta Rojava+Kuzey Irak otonom bölgesinin toplam nüfusu 6 milyon bile etmiyor ve Irak’taki üç dev petrol yatağından biri Kerkük’te. Bağdat’ta Maliki gitti. Bu nüfusla ve bu petrolle büyük bir refah alanı kurmak işten bile olmayabilir, taşlar yerine oturursa. En azından lojistik ve ticaret söz konusu ve zaten alanda iş, yatırım, ihracat, finans vb. açılardan da var olunan bir coğrafya söz konusu. 
2015’te doların güçlenişi sürecek. Fed faizinin tam olarak hangi çeyrekte artırılacağı Fed gözlemcilerinin bile netlikle cevap verebileceği bir konu değil. İşsizlik oranı ve başvurular bir fikir veriyor ama yeterli bir istatistik oluşturmuyor. İşgücüne katılma oranının düşük seyretmesi Lehman öncesiyle kıyaslama yapmayı güçleştiriyor ve bir de yarı zamanlı çalışmanın hesaba nasıl dahil edildiği konusu var. Öte yandan Fed’in faiz artırmaya başlaması için tam olarak Lehman öncesine dönüşü zaten beklememeliyiz ve zaten belki de hiç dönülemeyecek. Ücretlere bakınca öngörü yapmak daha da zorlaşıyor. Burada iki konu önemli: (a) ABD’de yatırımlar artmaya başlıyor mu? (b) Yeni konut inşaatları ne durumda? Belirgin olan şu: ABD’de sıkılaşma başlayacak ve bu dönemde AB/Japonya gevşek para politikasına devam edecek. Euro/dolar 1.25-1.30 arasında dalgalanır, 2015’in ikinci yarısında 1.20 kalıcı olarak kırılabilir. 

Şimdilik Draghi’nin meşhur 1 trilyon euroyu masada tutmak için neler söyleyeceğini izlemek önemli bir iş olacak. Almanlar varken olması zor ama euro alanı zayıf sinyaller vermeyi sürdürdükçe bu kart da masada kalır. Kış aylarına kadar carry trade’i sürdürmek böylece mümkün olacak. 
2015 yazından itibaren “yeni bir büyüme modeli” ve “Kore örneği” ifadelerini sıklıkla duymaya başlayacağız. O da ayrı konu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019