Sorunumu TBMM’de çözerim!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na TBMM’nin içinde yapılan saldırıyı kınamayan kalmadı.
Olaya farklı bir açıdan bakmakta fayda var.
Şöyle ki…
Gelişmiş ABD’nin yüzde 3 büyümesi bekleniyor.
Gelişmekte olan ülkelerin gelişmişlere göre daha fazla büyümesi zorunlu iken, aynı dönem, Türkiye’nin yüzde 3 civarında büyüyebileceği umut ediliyor.
Bu veri, üretime yönelik reformları hızlandırma zorunluluğumuzu farklı açıdan gösteriyor.
Dün açıklanan ABD Merkez Bankası toplantı tutanaklarının getirdiği faiz artırımının gecikeceği algısının ise Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere sadece 3-5 aylık süre kazandırabileceği biliniyor.
Reform görevi TBMM’ye, yani milletvekillerine düşüyor…
Milletvekili neden reform yapsın?
Sistem tıkır tıkır işliyor!
İş bulamayan, milletvekilinin kapısına geliyor…
Hastanede yatak bulamayan, milletvekilinin kapısına geliyor…
Yurtta oda bulamayan, milletvekilinin kapısına geliyor…
Okula kaydı yapılmayan, milletvekilinin kapısına geliyor…
İmarda komşusuna verilen hakkın kendisine de verilmesini isteyen, milletvekilinin kapısına geliyor…
Adalet arayışında olan, milletvekilinin kapısına geliyor…
Sağlıkta, eğitimde, hukukta, üretimde reformlara ihtiyaç duyan ülkede o reformların yapıldığını düşünsenize!
Herkes sağlık ve adalet hizmetlerinden eşit şartlarda faydalanabiliyor…
Herkes okula kaydını yaptırabiliyor…
İmar değişiklikleri ile kimi zenginleştirilirken, kimi fakirleştirilmiyor…
Herkes iş bulabiliyor…
Kimse yardıma ihtiyaç duymuyor…
Siyaset kurumu ne yapar o zaman!
Milletvekillerinin odalarının önündeki kuyruğu, kulislerin çevresine taşımaya başladığını yaklaşık 3 yıl önce yazmıştım.
Asli görevi, tüm ülkenin büyümesi ve kalkınması için alınacak genel kararların hazırlanmasına, onayına ve uygulanmasına arıcılık etmek olan milletin vekilinin, özel işlerle ilgilenmemesi gerekliliğini, gelişmiş ülke örnekleri ile anlatmıştım.
TBMM’de yemek yiyebilmek için 1 saat sıra bekleyen, TBMM’de aracını park etmek için üç tur atan, gece saat 3’te hastane kapılarında yatak arayan, vatandaşın hukuk dışı işini yapmayınca yuhalanıp /t ehdit edilen bir insanın, ülkenin geleceğini ilgilendiren programları / projeleri / fikirleri yaratacak zihin rahatlığında olamayacağını ifade etmiştim.
Kentleri gezerek üreticilerin, çalışanların, öğrencilerin sorunlarını dinleyen ve o sorunları ortak paydada toplayıp, öncelikli başlıkları belirleyen milletvekilleri de yok değil.
Bu tür bir çalışmanın yapıldığını ve 81 ilimizde 400’ün üzerinde ‘öncelikli proje’nin belirlendiğini öğrendim.
Unutulmamalı…
Bu tür projeler sayesinde, “Millet TBMM’ye gelecek zamanı bulamayacak.”
Bu tür projeler sayesinde, “Milletin TBMM’de çözebileceği sorunu olmayacak.”
Ve bu tür projeler, milletvekillerine TBMM içerisinde çalışma/yaşam alanı sunacak, asli görevlerine dönmeye zorlayacak.