Sosyal Medyada "8 S"

Hakan OKAY
Hakan OKAY Helikopter Bakışı hakanokay@hakanokay.com

Geçen haftaki yazımda ülkemizde kütüphanelerin kullanım ve kitap okuma oranları düştüğü için, işletmelerde kurulacak küçük kütüphane veya kitaplıkların kurulmasının faydalı olacağını, işletmelerin kurumsal değerini de arttıracağını ifade etmiştim.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bu yıl Ağustos ayının 3. Haftasında, Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Araştırması’nı yayımladı. Nisan 2015 sonuçlarına göre 16-74 yaş arasında olup, bilgisayar ve internet kullanım oranlarına bakıldığında, bilgisayar kullanımının %54,4;  internet kullanımının %55,9;  Türkiye genelinde İnternet erişim olanağına sahip hanelerin oranının ise %69,5 olduğu görülmektedir. (1)

Peki, interneti kullanan bireylerin kullanım amaçları arasında ilk sırayı ne almış olabilir? Tabii ki “Sosyal Medya”.

İnternet kullanan bireylerin %80,9’u sosyal medya üzerinde profil oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf vb. içerik paylaşırken, %70,2 ile online haber, gazete ya da dergi okuma, %66,3 ile sağlıkla ilgili bilgi arama, %62,1 ile kendi oluşturduğu metin, görüntü, fotoğraf, video, müzik vb. içerikleri herhangi bir web sitesine paylaşmak üzere yükleme, %59,4 ile mal ve hizmetler hakkında bilgi arama gibi sebeplerle interneti kullandığını belirtmiş. 

İnternet kullanım amaçları sıralamasında “Sosyal Medya”nın birinci olması, sosyal medya üzerinde atılan adımlar konusunda da ne kadar özenli davranmamız gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Bu nedenle işletmeler açısından Sosyal Medya ile ilgili bazı hatırlatmaları yapmakta fayda görmekteyim. 

Sosyal Medya’da, web sitesi, sosyal paylaşım ve diğer internet siteleri, bloglar veya viral reklamlar gibi araçlarla tüketicilere ulaşmaya çalışan şirketlerin, bunları kullanırken bazı noktaları gözden kaçırmaları halinde, tüm yapılan çalışmaların boşa gitmesinin yanında, şirketlere itibar kaybettirme riski bulunmaktadır. Daha da kötüsü Sosyal Medya platformunda eleştiri veya kötüleme kampanyaları ile karşı karşıya kalmaları işten bile değildir. Bu nedenle, bir pazarlamacı gözü ile şirketlerin tüketicilerle veya kullanıcılarla doğru iletişime geçmek veya arzu edilen imajı yaratabilmek için, dikkat etmeleri gereken konuları S harfleri altında toplamaya çalıştım ve bu kavramları 8 S olarak özetledim (2). 

8 S kavramını açıklamadan önce, şirketlerin Sosyal Medya’da yayınladıkları ile geleneksel mecrada yayınlamış oldukları tanıtımların aynı konseptte olması gerektiğinin altını çizelim. Örneğin, yeni bir reklam kampanyası geleneksel mecralarda (TV, sinema, dergi, gazete, radyo veya outdoorda) yayınlanıyorsa, Sosyal Medya’da da aynen kampanya başlamalı ve aynı görseller kullanılmalıdır. Pazarlama İletişimi’nin konusu olan bu bütünlüğe Sosyal Medya da dahil edilmelidir. Şirketler aynı zaman dilimi içinde her yerde, aynı dili konuşmalı ve aynı mesajları vermelidirler. Birbirinden farklı görüntüler veya imajlar tüketicinin kafasını karıştırmanın yanında, rakip marka veya ürünlere fayda sağlamak gibi bir etki de yaratabilir. 

Gelelim Sosyal Medya’da şirketlerin dikkat etmeleri gereken 8 S kavramına:

1. SIMPLE (Basit): Şirketlerin web siteleri, kullanıcılar tarafından basitçe kullanılabiliyor olmalıdır. Zor girilen veya içinde bilgilere zor ulaşılan web siteleri kullanıcılar tarafından tercih edilmemektedir. Şirketlerin verecekleri mesajlar çok açık olmalı ve tüketici tarafından basitçe anlaşılmalıdır. Tüketici, Sosyal Medya’da kendisine ulaşan duyuru, tanıtım, mesaj veya benzeri bilgileri, bilmece-bulmaca çözer gibi uğraşmamalıdır. Tüketicinin sabrı ve anlayışı azalmıştır. Biraz zorlandığında hemen siteden çıkmakta ve alternatif sitelere bakmaktadır. Tüketici kolay kullanabileceği veya hemen anlayabileceği web sitelerini sever ve orada kalmaya devam eder.

2. SPEEDY (Hızlı): Şirketler kendileri veya markaları ile ilgili Sosyal Medya’da yayınlanan olumlu veya olumsuz her türlü yazıya çok hızlı bir şekilde yanıt vermelidir. Gecikmiş cevaplar güncelliğini kaybetmiş olacağı gibi, Sosyal Medya’da oluşan yanlış veya kötü imajı değiştirmeye yardımcı olamayacaktır. Nisan 2014 - Mart 2015 16-74 yaş grubu TÜİK verilerine göre internetten satın alış ya da sipariş vermede sorun yaşayanların %23,2;  şikayet ve tazmindeki zorluklar veya şikayet sonrası tatmin edici cevaplar alınamaması sorun türünün oranının ise %18,1 olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca tüketicinin zamanı değerlidir, web sitelerinde hızlı hareket etmek ister. Bu nedenle, web sitelerin servis sağlayıcıları da teknik olarak sitelerin hızlı açılmasını ve içinde hızlı ilerlenmesini sağlamalıdır. 

3. SAFETY (Güvenli): Şirketler, tüketicilerden istemiş olduğu bilgilerin, sadece kendilerinde kalacağını ve bu bilgileri başka şirketlerle paylaşmayacaklarını duyurmak zorundadırlar. Anket, başvuru veya benzer her türlü formun doldurulması sırasında tüketici kendisine ait bilgileri vermeye çekinmektedir. Şirketlerin bu bilgilerin saklanması konusunda güvence vermemeleri halinde, tüketiciler önümüzdeki dönemlerde bu formları doldurmayacak, hatta ilgili web sitesini bir daha kullanmayacaktır. Bunun dışında bir güven unsuru da, girilen web sitelerinin virüslere karşı korunmalı olması ve hiçbir şekilde bilgisayarlara zarar gelmeyeceğinin bilinmesidir. Tüketicilerin en çok çekindikleri konuların başında, web sitelerinden bilgisayarlarına bulaşabilecek virüsler gelmektedir. Yine TÜİK 2014-2015 verilerine göre kişisel amaçla internet kullanımında güvenlik sorunu ile karşılaşan bireylerin oranının %30,5 olduğu tespit edilmiştir. Karşılaşılan güvenlik sorunlarının oranına baktığımızda ise “bilgi veya zaman kaybına neden olan virüs ya da diğer bilgisayar sorunları” türünün %87,8 olduğu görülmektedir.

4. SALIENT (Göze çarpan): Sosyal Medya’da yayınlanacak her türlü duyuru, haber veya benzeri mesajlar dikkat çekmeli ve göze çarpmalıdır. Aynı şekilde web siteleri de kullanıcıların dikkat çekecek özellikte olmalıdır. Sıradan hiçbir etkinlik tüketici veya kullanıcı tarafından fark edilmez. Sıradan ve birbirine benzeyen web siteleri tüketiciler tarafından sıkıcı bulunmaktadır. Böyle sitelerin kullanıcıları kendilerine çekmeleri çok zordur.

5. SATISFACTORY (Tatmin edici): Web sitelerinde yayınlanan tanıtımlar veya bilgiler kullanıcı tarafından yeterli bulunmalı ve tatmin etmelidir. Eksik veya yanlış bilgiler tüketicilerin tepkisini çekmektedir. Aynı şekilde Sosyal Medya’da kullanıcılara verilen cevaplar veya açıklamalar da kesinlikle konu ile ilgili olmalı ve beklenen bilgileri içermelidir. Tüketicinin her türlü konu ile ilgili bilgiye ulaşması mümkündür. Eksik veya yanlış verilen bilgiler, hemen tespit edilmektedir. Sosyal Medya her kullanıcının serbestçe düşüncesini ifade edebildiği bir platformdur. Binlerce blog sitelerinde yazılar yayınlanmaktadır. Şirketlerin ya da markaların vermiş oldukları yanlış bilgiler, daha yayınlandığı gün, tüketiciler tarafından tespit edilmekte ve blog sitelerinde açıkça duyurulmaktadır.

6. SPECIALTY (Uzmanlık): Şirketlerden faaliyet konuları ile ilgili uzmanlık beklenmektedir. Konu ile ilgili her türlü bilginin yanı sıra, sektör veya ürünler ile ilgili çeşitli araştırmalar, bunların sonuçları, gelecekle ilgili tahminler gibi yazılar yayınlanmalıdır.  Tüketici, şirket ile iletişime geçtiğinde veya bir soru sorduğunda, keza bir ürün ile ilgili bir şikâyeti olduğunda, şirketlerden uzman bir yaklaşım beklemektedir.

7. SUCCESS (Başarı): Tüketici etkilemenin en önemli unsurlarından biri de “Başarı Öyküleri”dir. Tüketiciler başkalarının başarılı hikâyelerinden etkilenirler. Müşterilerin yazdığı olumlu mesajları veya övgü dolu sözleri yayınlamak veya duyurmak çok etkili bir tanıtım sağlayacaktır. İnsanlar başkalarının sözlerine inanırlar, ancak bunu yaparken kesinlikle hayali isim veya şirketler kullanılmamalıdır. Gerektiğinde ispatlanabilir örneklerin gösterilmesi faydalıdır.

8. SYSTEM (Düzen): Sosyal Medya’da etkin bir şirketin her türlü duyurusu veya tanıtımı bir düzen içinde yapılmalı ve sistematik olarak sürdürülmelidir. Bazı zamanlarda etkin, bazı zamanlarda ise hiçbir duyurunun yapılmaması, tüketicinin şirket hakkındaki düşüncesini olumsuz yönde etkilemektedir. Tüketiciler veya kullanıcılar, bir görünen ve bir kaybolan şirketlerin düzensiz olduğunu düşünürler. Düzensiz şirketlerden kimse alışveriş yapmak istememektedir.  
Sosyal Medya bugün şirketler ya da bireyler tarafından çok sık kullanılmaktadır. Tüketici sosyal paylaşım sitelerine hemen her gün girmektedir. Her geçen gün tüketicilerin şirketlerden veya ürünlerden beklentileri artmaktadır. Bu taleplere cevap veremeyen şirketlerin gelecekte pazar paylarını korumaları zordur. Tüketiciler Sosyal Medya’da ilgilendikleri markaları takip etmekte ve gerektiğinde de acımasızca eleştirmekten kaçınmamaktadırlar. Bu nedenle Sosyal Medya kullanılmalı, fakat kullanım sırasında da bazı konular kesinlikle göz ardı edilmemelidir. 

Kaynakça:
(1) TÜİK Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=18660
(2) Okay, H. (2011) Sosyal Medyada 8 S, Gennaration Dergisi, Aralık Sayısı

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Müşteri intikamı 10 Haziran 2019
Müşteriyi tanımak 18 Mart 2019
Dijital izler 10 Mart 2019