Süper Lig’de kırmızı kart patlaması

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Futbola dair en fazla tartışılan konulardan bir tanesi hiç şüphesiz hakem kararları. En azından bizim ülkemizde işleyiş, alınan kötü sonuçlara mazeret üretme üzerine kurulduğundan hakemlerin verdikleri ya da vermedikleri kararların camialar tarafından kritik edilmesinden daha doğal bir şey yok. Bu noktada Türk hakemliğinin içeride sergilediği performansı yeterli görmediğimden zaman zaman benim de bu eleştiri kervanının basın ayağına katıldığımı itiraf etmem gerekiyor. Peki, neden özellikle içerideki performanslara vurgu yaptım? Çünkü pek çok kez şahit olduğumuz üzere UEFA organizasyonlarında maç yöneten hakemlerimiz baskıdan kurtulduklarından olsa gerek, çok daha başarılı yönetimler gösteriyorlar. Bu tespitten çıkan sonuçlardan bir tanesi de Süper Lig’in hakemler açısından yıpratıcı bir organizasyon olduğu.

Bireysel gelişim

Merkez Hakem Kurulu’nun son dönemde aldığı kararlar Türk futbolu açısından pek çok yeniliği içinde barındırıyor. Her şeyden önce 9 Süper Lig hakemi ile sözleşme imzalanarak profesyonelliğe geçilmesi, hakemlerin bireysel gelişimlerini destekleyecek önemli unsurlardan bir tanesi. Bir diğer konu da genç ve tecrübesiz bazı hakemlerin yaşayarak öğrenmeleri bir başka deyişle işin içinde yoğrulmaları maksadıyla Süper Lig maçlarına verilmesi. Bakın bu konuda Merkez Hakem Kurulu Başkanı Kuddusi Müftüoğlu ne diyor: “Genç arkadaşlara daha çok görev vermek istiyoruz. Yeni yüzler arıyoruz. Çünkü toplum bir süre sonra aynı yüzleri görmeyi istemiyor. Bu yüzleri değiştirmeyi planlıyoruz. Zamanla tecrübe oluştukça hataların azalacağına, toplumun da sadece hakeme değil oyunculara ve teknik direktörlerin uygulamalarına bakacağına inanıyorum.”

Rakamları yorumlamak

Köşemizi yakından takip eden okuyucularımızın hak vereceği gibi işimiz çoğunlukla rakamlarla. Futbolu yorumlarken istatistiklerden faydalanmak önceleri pek çoklarınca garipsense de bugün neredeyse tüm futbol programlarında koşu mesafelerinden, asist sayılarından, pas yüzdelerinden, şut isabet oranlarından bahsedilir oldu. Elbette sıra rakamları yorumlamaya geldiğinde hakemleri de işin içine katmak mümkün. MHK’nın yeni bir bakış açısıyla genç hakemlerin önünü açması acaba bir önceki yıla göre nasıl bir etki yarattı? Ben de bunu merak ettim ve bu niyetle arşivi karıştırdım. Hiç şüphesiz “hakem kararları” denilince ilk akla gelenler kırmızı kart, penaltı ve ofsayt uygulamaları oluyor. Ofsaytın gerek yardımcı hakemlerin kontrolünde olması gerekse de pasif ofsayta getirilen yeni yorumu yakın zamanda ele aldığımızdan analizimizi kırmızı kart ve penaltı kararları üzerinden yapacağız. Açıkçası rakamlara baktığımızda bir önceki yıla göre anlamlı değişiklikler görüyoruz. 2014-2015 sezonunun ilk 11 haftasında hakemler 22 kez penaltı noktasını gösterirken, 20 kez de kırmızı kartlarına başvurmuşlar. Bu rakamları maç başına bölecek olursak; 0.22 penaltı ve 0.20 kırmızı kart istatistikleri karşımıza çıkıyor. Bu sezonun ilk 11 haftasını baz alarak aynı rakamlara baktığımızda ise şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşıyoruz. Bu sezonun aynı döneminde hakemler 28 penaltı (maç başına 0.28) ve 33 kırmızı kart (maç başına 0.33) kararı vermişler. Penaltıda artış yüzde 28, kırmızı kart konusunda ise tam yüzde 65. Bir sezon içinde ligimizde oynanan futbolun sertlik dozu gözle görülür şekilde artmadığına göre bu istatistiğin yorumunu başka yerde aramalıyız. En azından penaltı sayısındaki artışı göz ardı etsek bile bir sezonda kırmızı kartların yüzde 65 artması ve ligimizde oynanan her üç maçta bir kırmızı kart çıkıyor oluşu gerçekten enteresan. Acaba sebebi ne?

Otorite sıkıntısı

Madem soruyu sorduk, öznel cevabımızı da yazalım. MHK’nın genç ve tecrübesiz hakemleri Süper Lig maçlarına ataması sanıyorum hakemler üzerinde bir otorite sıkıntısı yarattı. Hepimizin bildiği gibi deneyimli hakemler oyunculara yaklaşımları, tavırları ve hatta kimi zaman tek bir bakışlarıyla yeşil zemindeki otoriteyi sağlayabiliyorlar. Genç hakemler ise anlaşıldığı kadarıyla maçta kontrolü sağlamak için kartlarından faydalanıyorlar. Bilhassa bu sezon sarı kartların çok kolay çıkışı, akabinde görülen ikinci sarı kartı ve dolayısıyla kırmızı kartı da basitleştiriyor. Bunun yanında son Bursaspor – Beşiktaş maçında Josue’nin İsmail’e yapıp da sarı kartla kurtulduğu faulde örneğini gördüğümüz gibi direkt çıkması gereken kırmızılar da zaman zaman tecrübe eksikliğinden es geçiliyor. Bana sorarsanız, genç hakemlerin kart uygulamalarında bir problem yaşandığı gerçek. Otoriteyi sağlama adına çıkan kartlar oyun kuralları gereği çıkmıyorsa MHK’nın genç hakemleri uyarmasında fayda görüyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016