Gönüllü sayısı arttıkça refah da artacak

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin bu seneki teması, ‘Kimseyi geride bırakma’. Bunu ancak birbirimizle dayanışma içinde başarabiliriz. Bu nedenle gönüllülük çok önemli. Bu süreçte en çok gençlere ihtiyacımız var. Onlara güvenmemiz gerekiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem ERYAR ÜNLÜ

Ulusal Gönüllülük Komitesi, gönüllülüğün tanınması, güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılmasını destekleyen stratejik bir danışma organı. 2013 yılında kurulan komite, gençlik, çevre, eğitim, sağlık ve kalkınma gibi farklı alanlarda çalışan sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları, sosyal girişimciler, özel sektör kuruluşları ve BM temsilcilerinden oluşuyor. Komitenin; gönüllülüğün tüm sektörler ve toplumun her kesimini kapsayan doğasını yansıtmak; gönüllü sayısının artmasına katkı sağlamak; gönüllüğü destekleyen politikaların oluşmasını sağlamak; gönüllü hakları ve gönüllülük konusunda akademik çalışmalar gerçekleştirmek gibi amaçları var.

Ulusal Gönüllülük Komitesi; Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen ve her yıl 5 Aralık’ta çeşitli gönüllülük etkinlikleri ile kutlanan Dünya Gönüllüler Günü öncesinde, Birleşmiş Milletler İcra Koordinatör Yardımcısı Toily Kurbanov’u ağırladı. Komite, gönüllülük konusunda farkındalığı artırmak ve gönüllü sayısı arttıkça refah oranının da yükseleceğini anlatmak için 5 Aralık tarihine kadar 44 ilde 71 noktada etkinlikler düzenleyecek. Kamite’nin belirlediği slogan ise “Gönüllüysen Renk Ver.”

Bu kapsamda Kurbanov’un da katılımı ile düzenlenen toplantıda Adım Adım Platformu adına kurucularından Itır Erhart, Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) adına İbrahim Betil, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) adına Oktay Özinci, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Özel Sektör Gönüllüler Derneği ÖSGD adına Atilla Yerlikaya’dan Türkiye’deki gönüllük çalışmalarını dinledik.

“Kimseyi geride bırakma”

Toplumsal sorunların çözümü için bireylerin harekete geçmesi çok önemli. Birleşmiş Milletler İcra Koordinatör Yardımcısı Toily Kurbanov, “Gönüllülük kavramı dayanışmanın vücut bulduğu bir kavram. Kültürler, dinler, diller üstü bir kavram. BM Gönüllülük organizasyonu 136 ülkede çalışıyor” diyor. Kurbanov’un verdiği mesaj çok önemli: “Gönüllülük, barış içinde birlikte yaşamayı destekleyen çalışmalar anlamına geliyor. Gönüllülük çalışmalarına gençleri de dahil etmemiz çok önemi. Çok paydaşlı bir diyalog oluşturulduğunda, insanların içindeki potansiyeli de en iyi şekilde ortaya çıkarmanız mümkün oluyor. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin bu seneki teması, ‘Kimseyi geride bırakma’. Bunu birbirimizle dayanışma içinde başarabiliriz.”
Gençlere güvenin

Toplum Gönüllüleri Vakfı adına toplantıya katılan İbrahim Betil ise öncelikli olarak gençlerin bu süreçteki önemini vurguluyor, ve gençlere güvenmemiz gerektiğinin altını çiziyor. Betil’e kulak verelim: “Türkiye’de nüfusun önemli bir kısmı gençlerden oluşsa da, gençlere karşı güvensizlik hakim. Toplum Gönüllüleri Vakfı 2002’den bu yana farklılıklarla yaşamak, gençlere güvenmek gibi konularda algıyı değiştirmek için çalışıyor. Son 12 ayda 80 ilde 126 üniversitede 60 binden fazla gönüllü genç bin 500’ün üzerinde kendi tasarladıkları ve hayata geçirdikleri proje ile 600 bin insanın hayatına dokundu. ‘Herkes farklı, herkes eşit’ sloganı ile topluma hizmet veriyorlar. Kendilerine güvenildiğinde, neler yapabileceklerini ortaya koyuyorlar. Ülke genelinde gençler arasında etkin bir paylaşım platformu kurulursa, 10 yıl sonunda bunun çok etkili sonuçlarını görürüz.”

Donanımlı insana ihtiyacımız var

Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı adına konuşan Oktay Özinci, gönüllülük kavramının eğitim alanında büyük bir önem taşıdığını vurgularken, Türkiye’nin donanımlı insana ihtiyacı olduğunu söylüyor. Özinci’nin donanımlı insan tanımı ise şöyle: “Donanımlı insan düşünen, topluma örnek olan, soran, sorgulayan, önyargısız, ayrımcılık yapmayan insandır. Bizim de böyle çocuklar yetiştirmemiz gerekli.”

Gönüllülük kavramının, iş yapış biçimlerini de yakından ilgilendirdiğinin altını çizen Özel Sektör Gönüllüleri Derneği temsilcisi Atilla Demir Yerlikaya da, takım çalışmasının, dayanışmanın, insan değerinin sürdürülebilir şirketlerin odak noktaları olduğunu ifade ediyor.

Yaygın ve etkin gönüllü ağına ihtiyacımız var

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne çözüm bulmak, gönüllü kuruluşların artması ile mümkün olacak. Yaygın ve etkili gönüllü ağına ihtiyacımız var” derken, Türkiye’de gönüllü olma konusunda sıkıntılar olduğunu söylüyor. Ataç’ın yorumları şöyle: “Kamuya ve iş dünyanına gönüllülük kavramının yeniden anlatılması gerekiyor. Neden Türkiye’de gönüllü yetişmiyor? Gönüllülüğü kolaylaştırmak için ne yapabiliriz? gibi sorunların yeniden masaya yatırılması gerekiyor.”

Bu konularda ilginizi çekebilir