Sporda 'ot, temiz hava ve su' etkisi

Adidas, The Woolmark Company ile iş birliğine gitti. Şirket, hem spor giyimde performans ve konforu artırmak, hem de çevreye fayda sağlamayı amaçlıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem ERYAR ÜNLÜ

Moda dünyasının son gözdesi spor kıyafetler. Son dönemde spor kıyafetlerde rahatlık ve işlevsellik kadar, şıklık da ön plana çıkıyor. Çünkü bugün spor, hayatımızda ve gardırobumuzda daha önemli bir yere sahip. İnsanlar sadece spor yaparken değil, günün diğer saatlerinde de spor kıyafetlerini kullanmayı tercih ediyorlar. Bu durum da yeni tasarımların ve malzemelerin gündeme gelmesine neden oluyor.

Spor giyim sektörüne yön veren markalardan birisi Adidas. Adidas Koşu Giyim ve Kişiselleştirme Kıdemli Direktörü Craig Vanderoef, tüm bu süreci en iyi karşılayan malzemenin Merino yünü olduğunu söylüyor. Merino yününün hem nem dengesini koruduğunu, hem vücut ısısını ayarladığını, hem de kokuyu giderdiğini söyleyen Vanderoef, "Merino yünü; ot, temiz hava ve su anlamına geliyor" diyor.

Adidas, dünyada yün konusunda otorite olarak kabul edilen The Woolmark Company ile iş birliği yapıyor. Bu iş birliği kapsamında kumaş uzmanları ile spor giyim uzmanları bir araya geliyor. Hedef, bir yandan spor giyiminde performans ve konforu artırırken, diğer yandan çevreye fayda sağlamak. Craig Vanderoef'a kulak verelim ve sektöre yönelik gelişmeleri dinleyelim:

Doğa ile bilimin birlikteliği sektörün geleceğini belirleyecek

"Spor malzemelerinde Merino yününü daha fazla tercih etmemizin nedeni, atletlerin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan doğal özelliklere sahip olması. Merino yünü muhteşem bir doğal elyaf. Doğal olarak esnek ve termoregulatör bir özelliğe sahip. Performansı ve konforu en iyi şekilde harmanlamamızı sağlıyor. Aynı zamanda, sürdürülebilir ve yenilenebilir bir elyaf. Günümüzün modern atleti tüm hava şartlarında konforlu performans sunan; spor sonrasında herhangi bir kötü kokuya neden olmayan ve çevreye zarar vermeyen spor kıyafetleri istiyor. Bu da, doğa ile bilimin ortaklığını gerektiriyor. Bizim bu noktada şu soruya cevap vermemiz gerekiyor: Merino yününün doğal performansını, modern performansa sahip elyafl ar ve giyilebilir teknolojilerle nasıl bir araya getirebiliriz? Bu soruya vereceğimiz cevap, sektörü de ileri götürecek. İnsan üretimi elyaflardan, akıllı ürünlere geçeceğiz."

Ürünlerin yüzde 75'i sürdürülebilir yada geri dönüştürülmüş malzemeden

"Adidas, her zaman sürdürülebilir ürünler ve sürdürülebilir yaratım süreçlerini temel aldı. Ürünlerimizde yün kullanmamız da bunun bir göstergesi. Koşu giyimde ürünlerimizin yüzde 75'inden fazlasında doğal olarak sürdürülebilir ya da geri dönüştürülmüş kumaşlar kullanıyoruz. Gençler, Merino yününün sunduğu avantajları öğrendikçe ve elyaf alanındaki inovasyonlar örme alanındaki inovasyonlarla el ele ilerledikçe, yün pazarı büyümeye devam edecek. Türkiye de, doğal elyafl ar konusunda yenilikçi çalışmalarına ve büyük markalarla iş birliklerine devam ettikçe, tekstil endüstrisi için her zaman önemli bir merkez olmaya devam edecek."

Rekabet çok güçlü, oyuncu sayısı artıyor

"Spor giyimde rekabet çok güçlü ve her gün yeni oyuncular katılıyor. Biz rekabete değil, müşteriye odaklanmaya çalışıyoruz. Bunun için müşterilerimizle birlikte yaratıyoruz ve bir çok markadan çok daha büyük bir etkiye sahibiz. Bir markanın mevcut ürünlerine yeni ürünler eklemesi, sürdürülebilir değil. Sadece müşterilerle birlikte yaratarak anlamlı bir deneyimi hayata geçirebileceğimize inanıyoruz."

Spor kıyafetlerde çok yönlülük ön plana çıkacak

"Spor kıyafetlerinin geleceği çok yönlülük olacak. Spor kıyafetlerimiz çok amaçlı kullanacağımız vazgeçilmez ürünler arasında yer alacak. Sporcu her mekana tarzından ödün vermeden girebilecek. Bu noktada getirdiğimiz yenilik ise kıyafetlerinizin hiç bir zaman kötü kokmaması, teri göstermemesi, doğal ve şık olması olacak. Ürün tasarlarken bizim için en önemli şey sporcunun kıyafetin içinde kendini nasıl hissettiği. Tasarımlarımızda performans ve tarzı en üst düzeyde harmanlıyoruz. Tüketici bir şeye yatırım yaptığı zaman, bu sürdürülebilir de olmalı aynı zamanda."

İnovasyonun anahtarı insanların hayatını iyileştirmek

Bugün neredeyse her şirket kendisini teknoloji şirketi olarak tanımlıyor; çünkü teknolojinin girmediği bir alan kalmadı. Spor markaları da buna dahil. Malzeme, tasarım ve pazarlama açısından teknolojinin önemini sorduğumuz Craig Vanderoef'un yorumları şöyle:

"Marka olarak, sporun hayatları değiştirme gücüne sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu değişimin arkasındaki güç ise, spordaki inovasyon. Yaptığımız her şeyde, her zaman hedefimiz sporcuya en iyisini sunmak oldu. Dolayısıyla yarattığımız ve müşteri ile birlikte tasarladığımız her şeyde, bizi inovasyon ve teknoloji yönlendiriyor. Modern çağda inovasyonun anahtarı, bir marka olarak faaliyet gösterdiğiniz sektörde değil; bir marka olarak müşterilerinize nasıl bir deneyim yarattığınızda, onların hayatını nasıl iyileştirdiğinizde gizli. Dolayısıyla müşterimizle birlikte yarattığımız her tasarım, malzeme ve marka mesajı inovasyon üzerine kurulu."