Sürdürülebilirlik ve statüko

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ sefik@utided.org

Son yılların, 'Strateji' gibi moda olan sözcüklerinden birisi de 'sürdürülebilirlik.'

Öte yanda, pek de olumlu bir şekilde kullanmadığımız ve hatta kimilerini itham etmek için kullandığımız 'statüko' sözcüğü var. Çoğu zaman yaptığımız gibi, statüko sözcüğünün Türkçemizdeki açık anlamı için Türk Dil Kurumu'nun sözlüğüne baktık. Latince kökenli olduğu belirtilen bu sözcüğün karşısında da Türkçe karşılık olarak 'sürer durum' deniliyordu.

Şimdi burada “Hoca sen nerelere takılmışsın, ihracat ne oldu" diyenlerinizi duyar gibi oluyorum amma sohbetin devamında kendimizi temize çıkarabiliriz umudunu taşıyorum. İşimize başlarken yapmamız gereken, çalışmaların bir proje üzerine oturtulması, olumlu ve olumsuz öngörülerin aynı masaya konularak dengeye getirilmeye çalışılması ve olumsuzluklardan nasıl uzak durabileceğimizin belirlenmesi ile mutlu sonu nasıl bulacağımızın belirlenmesi. Daha sonra da erişilen olumlu durumun sürdürülebilir bir durumda tutulabilmesi amaçlanıyor. Eğer, bu durumun 'sürer durum' olarak muhafaza edilmesi iyi bir şey olarak görülüyorsa, bazılarımızı 'statükoyu muhafaza etmeye çalışmak' ile suçlamak da neyin nesi oluyor?

Aslında buradaki durumun çok açık olduğu ortada. Aynı pencereden bakıyor olsak da kimimiz pencereden görünen dışarıdaki manzarayı görürken, kimilerimiz de pencere camında gördüklerimize takılıyoruz.

Bir şeyi sürdürmeye çalışmak iyi bir şey olsa da mevcut durumun en iyisi olduğunu düşünerek farklı seçeneklere kapıları kapalı tutmak hiç de olumlu bir davranış olmasa gerek. Yabancı kaynaklı örneklere pek sıcak bakmasam da çarpıcı olduğunu düşündüğüm bir Apple örneğini paylaşmak isterim. Bilginin kaynağını hatırlamıyorum amma bilgi çok ilginç gelmişti. Meşhur Steve Jobs’un bir zamanlar, “Apple ürünlerinde yabancı yazılım kullanamayız" dediği rivayet ediliyordu. Bugün geldiğimiz durumda, özellikle iPhone içerisinde kullanılan uygulama (apps) programlarının kaç tanesi Apple ürünü acaba? Sanırım yüzde 10 bile yoktur.

İşte tam burada 'sürdürülebilir' bir iş yapmakla 'statüko/sürer durum' koruyucusu olmak arasındaki fark kendini hemen belli ediyor. LC Waikiki firmasının piyasadaki başarısını konuştuğumuz bir tekstilci işadamımız “Hocam biz Merter'de ciddi boyutta iş yaparken, onlar bize göre ufak tefek idi" demişti. Ancak bugün aralarındaki farkı belirtmek için de gülerek “Biz hala Merterdeyiz" demişti.

Zonguldak’tan bir dostumuz aradı. Birkaç yıl önce “Bizim boyumuzu aşar" diye nitelendirdikleri ihracatın kapısını nasıl araladıklarını anlatarak, Rusya’da depo ve ofis açmak için neler yapılabileceğini araştırdıklarını belirterek sorular sordu. Birlikte çalıştığımız seminerlerdeki tutumlarını hatırladığımda, kendi kendime “Bravo doğrusu, nereden nereye" demekten kendimi alıkoyamadım.

Sizlere aktardığım bu iki gerçek olay, sanırım 'Statükoyu korumak' deyimi ile 'Sürdürülebilir çaba göstermek' deyimi arasındaki farkı açık bir şekilde ortaya koymuştur. İşin özü şu ki bugünkü koşullarda, mevcut durumu korumaya çalışırken, geleceğe giden treni kaçırmak, her zamankinden daha da büyük bir olasılık.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019