Taksit yasağı telefon satışlarını yüzde 40 düşürdü

Gold Teknoloji Marketleri Pazarlama Müdürü Erdemir, teknoloji marketlerinde 2013'te ayda ortalama 330 bin adet cep telefonu satıldığını ancak Kredi kartı düzenlemesinden sonra bu rakamın 200 bine düştüğünü açıkladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL -Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) 1 Şubat 2014'te yürürlüğe giren cep telefonlarına taksit sınırlaması, teknoloji marketlerin aylık cep telefonu satışlarını ortalama yüzde 40 düşürdü. 

Geçen yıl ayda ortalama 330 bin cep telefonu satan teknoloji marketlerinin satış rakamı, kredi kartı düzenlemesinden sonra 130 bin adet düşerek 200 bine geriledi. Böylece taksit yasağı teknoloji marketlerin telefon satışlarını yüzde 40 civarında düşürmüş oldu. 

Konuyla ilgili soruları yanıtlayan Gold Teknoloji Marketleri Pazarlama Müdürü Kılınç Orhan Erdemir, araştırma şirketi GfK rakamlarına göre Türkiye'de 2014 yılının ilk 6 ayında 5,7 milyon cep telefonu satıldığını, 2013 yılının aynı döneminde bu rakamın 6 milyon olduğunu söyledi. 

Türkiye'de alışverişi etkileyen en önemli faktörlerden birinin kredi kartlarındaki taksit imkanı olduğunu belirten Erdemir, şunları kaydetti: 

"Zaten satın alma gücü açısından AB ülkelerine göre çok daha düşük bir durumdayız. Taksit imkanı da düşürülünce toplum yeni teknolojiye ulaşmakta zorlanmaya başladı. Yeni teknoloji ürünlerinin kolay ulaşılabiliyor olması aslına bakarsanız sosyal statülerin de bu noktada eşitlenmesini sağlıyor. Şubat ayına kadar bin 500 liralık son model bir cep telefonunu asgari ücretli bir çalışan bile taksitle alabiliyordu. Teknoloji kullanımında en zenginle aynı kulvarda olabiliyordu." 

 "Son 5 ayda cep telefonu pazarı sadece el değiştirdi" 

Erdemir, taksit yasağının teknoloji marketlerindeki büyümeyi sıfırladığını belirterek, "Teknoloji marketlerindeki cep telefonu satışları 1 Şubat itibariyle büyük bir düşüş yaşadı. Teknoloji marketlerinde 2013'te ayda ortalama 330 bin adet cep telefonu satılıyordu. Kredi kartı düzenlemesinden sonra bu rakam 200 bine düştü" dedi. 

Ancak Türkiye'de satılan toplam cep telefonu adetlerinde küçülmenin aksine büyümenin yaşandığını aktaran Erdemir, bunun sebebinin de GSM operatörlerinin 24 aylık kontratlı satışları ve senetli satış mağazalarındaki satışların artması olduğunu kaydetti. 

Ödeme sisteminde yapılan değişiklik ile teknoloji marketlerindeki 1-1,5 milyar liralık pazarın diğer satış kanallarına kaydığı bilgisini veren Erdemir, sözlerine şöyle devam etti: 

 "Cep telefonu tüketimini sadece bir ödeme sistemini yasaklayarak azaltmanın imkanı yok. Bunun olmadığını Türkiye'deki toplam pazarda cep telefonu satışlarının azalmamasından görüyoruz. Son 5 ayda cep telefonu pazarı sadece el değiştirdi. Eğer amaç gerçekten cep telefonu satışını azaltmak olsaydı, aynı zamanda kontratlı satışların da yasaklanması gerekirdi. Ancak kontratlı satışların büyük oranda arttığı da gün gibi ortada. 

Şubat ayından bu yana teknoloji perakendecileri, alternatif ödeme yöntemlerine yöneldi. Örneğin mağazalarda finans kuruluşlarının desteği ile hızlı tüketici kredisi sunuluyor. Mağazadaki online sistem üzerinden 15 dakika içerisinde onay aşaması tamamlanıyor. Onaylanmış olan krediye istinaden personel kredi evraklarını tamamlıyor. İşlemlerin tamamlanmasını müteakip, ürünü hemen müşteriye teslim ediliyor." 

 "Kredi kartlarına limit sınırlaması doğru bir adım"  

Kılınç Orhan Erdemir, ekonomi yöneticilerinin özellikle cep telefonu gibi pazarın lokomotifi olan bir alanda yıl sonuna doğru en azından kredi kartına 3 taksit ile iyileştirme yapacağını düşündüklerini söyledi. 

Bunun hem yerli üretimi teşvik edeceğini, hem bankaların kaybettiği geliri elde etmesini sağlayacağını, hem de teknoloji perakendeciliğini rahatlatacak en büyük hamlenin bu olacağını vurgulayan Erdemir, kredi kartlarına geçen yıl getirilen limit sınırlamasının uzun vadede çok önemli ve doğru bir adım olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Bunun yanı sıra taksit sınırlandırmasının cep telefonlarında tamamen kaldırılması değil 3-4 taksite indirgenmesi sektörün bir anda kan kaybetmesini engelleyecekti. Vatandaşın borçlanma düzeyini indirmeyi sadece kredi kartları üzerinden düşünmemek lazım. Kişisel borçlanma farklı ödeme yöntemleriyle devam ediyor. Önemli olan bunu kademeli bir şekilde azaltabilmektir diye düşünüyorum. Aksi halde insanlar alışverişi keseceklerine farklı ödeme yöntemleriyle satın almaya yöneliyor. Bu seferde kişisel borçlanması takip etmeniz gittikçe güçleşiyor." 

Erdemir, Türkiye'nin bilişim-teknoloji alanındaki gelişme potansiyeline inandıklarını belirterek, "Almanya'da teknoloji pazarı yıllık 130 milyar lira ciroya sahip. Biz de 2023 Türkiye'sinde bu derece güçlü bir sektör oluşacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu. 

Bu konularda ilginizi çekebilir