Umut Oran, Doğu ve Güneydoğu için özel teşviklerin yararını anlatıyor

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

OLAYLARIN İÇİNDEN / Tevfik Güngör Umut Oran, Doğu ve Güneydoğu sorunlarına yakın ilgisi olan bir sanayicimiz. Doğu ve Güneydoğu'da uygulanacak özel teşvik tedbirleri ile sanayicilerimizin Mısır gibi ülkelere yatırım için gitmelerine gerek kalmayacağını anlatıyor. Umut Oran diyor ki, "İş adamlarımızın Mısır'a gösterdiği ilginin nedenleri var. Mısır, özellikle emek yoğun sektörlerdeki yatırımcılar açısından Türkiye ile kıyaslandığı birçok noktada yatırım avantajı sunmaktadır. Türkiye ve Mısır'a dair bazı temel maliyet kalemleri, Mısır'ın hangi noktalarda avantajlı olduğunu işaret etmektedir. Maliyet kıyaslaması Maliyet kalemleri Türkiye Mısır İşçilik ($/saat) 2 0.4 Elektrik (sent/kw) 8 3 Doğalgaz (sent/m3) 26 2.5 Bunun yanı sıra Mısır, farklı pazarlara açılmak noktasında da yatırımcılara önemli avantajlar sunmaktadır. Örneğin, 2004 yılında ABD ile imzalanan anlaşma uyarınca, Mısır'da kurulan nitelikli sanayi bölgelerinden (NSB) ABD'ye gümrük vergisinden muaf ihracat yapma olanağı bulunmaktadır. Yine, Mısır ile diğer Arap ülkeleri arasında Gümrük Birliği Anlaşması bulunduğu için Mısır'da üretilen ürünler 18 Arap ülkesine gümrüksüz olarak ihraç edilebilmektedir. Bunun yanı sıra, Mısır, Afrika'ya yapılacak ihracat açısından da yatırımcılara önemli avantajlar sunmaktadır. Bu bilgiler dikkate alındığında, özellikle tekstil-hazır giyim gibi istihdam dostu sektörlerde faaliyet gösteren iş adamlarımızın Mısır'a yatırım imkanlarını değerlendirmeleri anlaşılabilir. Sonuç olarak, Türkiye'de önlerini göremeyen sanayicilerimiz, rekabetçiliklerini korumak için her türlü alternatifi gündemlerine taşımaktadırlar. Ancak anlaşılması zor olan, Türkiye'nin Mısır'a kıyasla rekabetçi koşullar oluşturabilme şansına sahip olmasına rağmen bu adımları atmamasıdır. . Özellikle bazı sivil toplum (yarı resmi) kurumlarının yöneticilerinin, Türkiye'de üretimin önündeki engelleri kaldırma yönünde çalışmak yerine yatırımcımıza başka ülkeleri adres göstermesi yanlıştır. Yetkililerimizin Mısır'ın avantajlarını Türk yatırımcısına tanıtmak yerine, Türkiye'de üretimin önündeki dezavantajları kaldırmaya odaklanmalarının ülkemiz menfaatleri açısından daha doğru olur. Türkiye'nin yatırımcıya rekabetçi koşullar sunması için izlemesi gereken stratejinin 'bölgesel kalkınma' ve 'girdi maliyetlerini düşürme' eksenleri üzerine oturması gerekir. Bu çerçevede atılacak adımlarla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin tekstil ve hazır giyim gibi istihdam dostu sektörlerde Mısır'a alternatif olabilir. Bunun için Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ivedilikle çözülmesi gereken sorunlar, atılması gereken adımlar vardır. a) Bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilmesi... b) 10 yıl gibi bir süre için asgari ücret üzerindeki vergi ve primlerinin kaldırılması... c) 10 yıl süresince enerji üzerindeki vergilerin kaldırılması... d) 10 yıl süresince, istihdam ve ihracat sağlayan sektörlerin bölgede yaptıkları yatırımlardan vergi alınmaması (yatırım indirimi sunulması)... e) Bölgeden istihdam yaratan, yerli malı kullanıp katma değer yaratan işletmelerin, daha düşük faiz ve uzun vadeli Eximbank ihracat kredileri ile desteklenmesi... f) Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde nitelikli sanayi bölgelerinin (NSB) kurulması için ABD ile görüşmelerin başlatılması... g) Özellikle İstanbul ve Kocaeli gibi kişi başı gelir düzeyi anlamında en yüksek konumdaki illerde, emek yoğun sektörlerde faaliyet gösteren sanayicilere, üretimlerini Doğu ve Güneydoğu bölgelerine taşıma kararı almaları durumunda ekstra taşınma teşviklerinin sunulması gerekir. Bölgesel veya yerel asgari ücret, dünya ekonomisinin büyük bir bölümünü temsil eden, aralarında ABD, Japonya, Kanada, Meksika, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin de bulunduğu birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede uygulanmaktadır. [1] Türkiye açısından ise bölgesel asgari ücret uygulaması hem ekonomik hem de sosyal açıdan birçok faydalar sağlayacaktır. Mısır'a yapılan doğrudan yatırımların sağladığı bir başka avantaj olarak Mısır'ın ABD, Arap ve Afrika ülkelerine ihracatta sunduğu fırsatlar ifade edilmektedir. Oysa Türkiye, doğru adımları attığı takdirde yatırımcılara bu avantajlara paralel fırsatlar oluşturabilir. Örneğin Mısır, 2004 yılında ABD ile imzaladığı anlaşma uyarınca, kurulan nitelikli sanayi bölgelerinde (NSB) üretilen ürünleri ABD'ye gümrük vergisinden muaf ihraç edebilmektedir. Bilindiği üzere, Türkiye ile ABD arasında gerçekleştirilecek bir NSB projesi ilk 1999 yılında gündeme getirildi. 2002 yılında ise Ecevit'in başbakan olarak ABD'ye düzenlediği ziyaret esnasında Türk tarafı konuyu tekrar masaya taşımış ama olumlu bir sonuç alınamamıştır. İlerleyen dönemde de konu iki ülke arasındaki ilişkilerin gündeminden düşmüştür. Bugün, özellikle Türkiye ile ABD arasındaki ticaretin Türkiye'nin aleyhine geliştiği bir ortamda bu proje daha büyük önem taşımaktadır. Mısır'da NSB projeleri fiili olarak 2005 yılında başladı. Geçtiğimiz yıl NSB'lerden ABD'ye gerçekleştirilen tekstil ve hazır giyim ihracatı 700 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu rakamın neredeyse sıfır düzeyinden başladığı dikkate alındığında gelişme çarpıcıdır. Bu hızlı gelişme ABD ile gerçekleştirilecek bir NSB anlaşması çerçevesinde Doğu ve Güneydoğu illerimize kurulacak NSB'lerin gerek bölge gerekse Türkiye ekonomisine büyük ivme kazandıracağını işaret etmektedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018