Tarafsızlık üzerine

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Haklarını teslim etmek gerek bu köşede yayınlanan yazılar, en fazla Fenerbahçe taraftarlarından etkileşim alıyor. Elbette ki, biz klavye başına geçtiğimizde işimizi övgü almak amacıyla yapmıyoruz. Zaten yazılarımızdan dolayı taraftarlardan aldığımız övgülerin sayısı da kısıtlı. Ülkemizde hayatın her alanına bir şekilde aksettiği üzere beğeniler gizli tutulur, eleştiriler olağanca yüksek sesle dillendirilir. “Takım yazarı” yapılanmasına alışkın Türk taraftarı için eğer bir spor yazarı oturup bütün takımlarla ilgili görüşlerini yazıyorsa, mutlaka bazılarını kayırıyor bazılarına ise bel altı vuruyordur. Aksi düşünülemez, düşünülmesi teklif dahi edilemez. Eğer “takım yazarı” dediğimiz kişi bütün mesaisini bir kulübü takip etmek için ayırıyor ve kamuoyunu iyi/kötü gelişmelerle alakalı bilgilendiriyorsa buna diyecek bir şey yok. Öte yandan aynı tanımla nitelenen bir başka basın mensubu hayatını “X kulüp haksızken, algı oyunlarıyla haklı konuma yükselterek” kazanıyorsa, benim nezdimde kendisini tanımlayacak en güzel kelime “amigo” olur.

Hafta sonu oynanan karşılaşmaları müteakip her zamanki formatımızda yazılarımızı kaleme aldık. Aslına bakarsanız, haftanın maçı olarak ayrıntılı yazacağımız karşılaşma Trabzonspor – Beşiktaş maçıydı ama malum sebeplerden ötürü bir diğer şampiyonluk adayının maçına yer verdik. Tabi bu noktada maçı yazarken, en sansasyonel gelişme olan hakem kararlarından bahsetmeden geçemezdik. Maçta tüm gollerin penaltıdan atıldığını hatırlayacak olursak, bazı objektif(!) ağabeylerimiz gibi “Penaltıları boşuna tartışmayın. Fenerbahçe nasıl olsa bu maçı kazanacaktı” güzellemesini yapıp geçmeyi uygun görmedik. Bugün görülüyor ki, sarı-lacivertlilerin kazandığı ilk penaltının tartışmasız biçimde hatalı olduğunu yazmamız bazı Fenerbahçe taraftarlarını üzmüş. Hatta üzmekten öte bizim Fenerbahçe’ye bel altı vurduğumuz hissiyatına kapılmışlar. Merak ediyorum, acaba aynı penaltı bir derbi maçta Fenerbahçe aleyhine çalınsa soğukkanlılıklarını koruyabilecekler mi? Bizim bir türlü göremediğimiz o çelmeyi görebilecekler mi? Kaldı ki, bu konuda spor basınında yapılan yorumlara göz gezdirdiğimizde bizim hakem değerlendirmemiz naif bile kalıyor. Örneğin eski hakemlerden Özcan Oal, hakem Deniz Ateş Bitnel ile ilgili şu yorumu yapmış: “Maçı koparan öyle bir penaltı verdi ki evlere şenlik. Oyuncu pozisyonunu kaybedip düşüyor. Ayağını arkadaki rakibine takıyor sen bu harekete penaltı düdüğü çalıyorsun. Demek ki sen futbolu bilmiyorsun.” Ahmet Çakar’ın sosyal medya hesabından yazdığı ileti ise şu şekilde: “Maçın hakemi Bitnel, bir seri katil gibi seri penaltılar uyduruyor ve Türk hakemliğinin fişi çekiliyor.” Sırada Erman Toroğlu var: “Peki Fenerbahçe'nin kazandığı ilk penaltı, penaltı mıydı? Kesinlikle değil.” Bir başka eski hakem Serdar Tatlı’nın konuya ilişkin görüşünü yazısından alıntılayalım: “Pozisyonun penaltı ile yani faulle yakından uzaktan alakası yok. Hakem pozisyona yakın olmasına rağmen yanlış karar verdi.” Peki, Selçuk Dereli pozisyona ilişkin ne yorum yapmış dersiniz? İşte burada: “Maçın başında Deniz Ateş Bitnel’in çalmış olduğu düdüğün penaltıyla uzaktan yakından ilgisi yoktu. Volkan, orada ayağını rakibine kendisi takıyor. Sanki Bitnel, ‘Fenerbahçe rakip ceza alanında böyle bir pozisyon bulsa da çalsam’ der gibiydi.” Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Şimdi fanatizm penceresinden baktığınızda olaylar şöyle gelişiyor; biz hepimiz toplanıp, aslında Fenerbahçe’nin haklı olduğu pozisyonda bedavadan penaltı kazandığına yönelik algı operasyonu yapmaya karar veriyoruz ve sözleşip kalemlerimizden öfke kusuyoruz. Tabi bu meyanda Ali Aydın’ı aramıza almıyoruz çünkü o Fenerbahçeli ve ilk penaltının doğru karar olduğunu yazacak. Sahi, gerçekten de bu tip şeyler yaşandığına inananınız var mı?
Kendi adıma fikir beyan edecek olursam, Beşiktaş yönetiminin şahsi reklam uğruna Önder Özen ile İbrahim Altınsay’ı bilerek ve isteyerek harcadığına yönelik eleştirim yakın zamanda yapıldı. Galatasaray’ın transfer fiyaskolarından ve kaldıramayacağı yüklerin altına girdiğinden bahsettiğimde ise sarı-kırmızılı taraftarlar tarafından Drogba’yı çekememekle suçlandım. Oysa bana göre 1,5 yıl için Drogba’ya 10 milyon euro garanti para artı maç başı ücret vermek akılcı bir hareket tarzı değildi. “Trabzonspor iyi kadro ama iyi bir takım değil” yazdığımda Trabzonsporlular alındılar. Şimdilerde üzeri örtülü bir feda uygulaması yapıyorlar. “UEFA’nın sopası fazla acıtmasa bari” diyorlar. Dahası bordo-mavililerle alakalı “Şike soruşturmasının yapıldığı 2010-2011 sezonuna saplanıp kaldılar. Sportif yönetimi şikenin hukuksal boyutuyla ayıramadılar ki, bu da kulübe zarar veriyor.” dediğimde de çok eleştirildim. Hatta Bursaspor camiasını “Beşiktaş gibi bir düşman yaratarak büyüklerle beraber anılma gayreti içerisinde” betimlediğimde de pek hoş geri dönüşler almadığımı söylemeliyim. Peki, şimdi ne oldu? Aradaki gerilim kemikleşti.
Uzun lafın kısası, düşman kazanmanın Türkiye’deki en pratik yollarından birisi de spor yazarı olmaktır. Yalnız, kafamı kurcalayan bir şey var. Bütün kulüpleri eleştirdiğime göre ben kimin dostu, kimin düşmanıyım? Türk futbolunu baltalamak adına görevlendirilmiş bir ajan olmayayım sakın?

Dünya liglerinden haberler

Chelsea, Brezilyalı milli futbolcu Alexandre Pato’yu sezon sonuna kadar kiraladı. 26 yaşındaki futbolcunun menajeri, bir süredir konuşulan transferin gerçekleştiğini ve Pato’nun 6 ay boyunca Chelsea’de oynayacağını açıkladı. Bonservisi Corinthians’ta bulunan Pato, geçtiğimiz sezon kiralık olarak gittiği Sao Paolo’da 47 resmi maçta 15 gol atmıştı. 2007 yılında Brezilya’nın Internacional takımından Milan’a transfer olarak Avrupa serüvenine başlayan Alexandre Pato, İtalyan devinde geçirdiği 6 yılın ardından ülkesine dönmüştü.

Real Madrid Başkanı Florentino Perez, 31 yaşındaki Ronaldo’nun yerini doldurup en büyük rakibi Barcelona’yı zayıflatmak için Neymar’ı gözüne kestirdi. İspanyol Sport gazetesinin haberine göre; serbest kalma bedeli 190 milyon euro olan Brezilyalı yıldıza yıllık 35 milyon eurodan 5 yıl sözleşme, 30 milyon euro imza parası önerilecek. Böylece olası Neymar transferinin toplam bedeli 400 milyon euro eşiğine gelecek. 23 yaşındaki yıldız futbolcu bu sezon Barcelona formasıyla çıktığı 25 maçta 20 gol atıp 17 de asist yapmıştı. 2013’te 88 milyon euroya Santos’tan Barcelona’ya transfer olan Neymar, yakın gelecekte transfer rekorlarını altüst edebilir.

Kariyerini 2,5 senedir Roma’da devam ettiren Gervinho, kendisini Roma’ya getiren Rudi Garcia’nın kulüpten ayrılmasından kısa bir süre sonra Çin Ligi’ne transfer oldu. Heibei ile 3 sezonluk sözleşme imzalayan Gervinho için 18 milyon euro bonservis bedeli ödenecek. Avrupa futbolunda Fransız temsilcisi Lille ile oynadığı futbolla kendini ispatlayan 28 yaşındaki kanat oyuncusu, 2011 yılında 12 milyon euro bonservis bedeliyle Arsenal’e transfer olmuştu. Londra’da 2 sene kalan Gervinho, 8 milyon euro bonservis bedeliyle son transferini Roma’ya gerçekleştirmişti.

Yunus Mallı, Borussia Dortmund hayallerini bir süre ertelemek zorunda kaldı. Bild Gazetesi’nin haberine göre Mainz, 23 yaşındaki yıldız futbolcusunun bonservisi için Borussia Dortmund’un yaptığı 13 milyon euroluk teklifi geri çevirdi. Kulüpler anlaşsa, Yunus Mallı da yıllık gelirini yaklaşık ikiye katlayarak 3 milyon euroya yükseltecekti. Ancak Ingolstadt yenilgisi sonrası Mainz Yunus’u göndermenin Avrupa Kupaları hedeflerini kaybetmekten de öte sonuçlar doğurabileceği gerekçesiyle transfere onay verilmedi. Borussia Dortmund, bu gelişme üzerine orta alana takviye için gözünü Atletico Madrid’in 21 yaşındaki yıldız adayı Oliver Torres’e çevirdi.

Türkiye liglerinden haberler

Fenerbahçe, sakatlığı nedeniyle uzun süredir sahalardan uzak kalan Raul Meireles’e kavuşuyor. FB TV’ye açıklamalarda bulunan Meireles, “Takımla beraber ilk antrenmanıma çıktım. Zaten bir süredir bireysel çalışmalarımı sürdürüyordum ve idmanlara başlamıştım ama takımla bugün ilk defa çalışma fırsatı buldum. Benim için bu açıdan bugün son derece önemliydi. Şu anda güvenimi kazanmam gerekiyor. Topla temasımı arttırmam gerekiyor, çünkü diz ameliyatı gibi ciddi bir ameliyat geçirdim. Artık takımın içinde yavaş yavaş yer alarak, antrenmanlarda bulunarak hızlı bir şekilde toparlanmak ve eski günlerime dönmek istiyorum” şeklinde konuştu.

Dame N’Doye ile yollarını ayırdıktan sonra Muhammet Demir’i renklerine bağlayan Trabzonspor’un İzlandalı golcü Vidar Kjartansson’un peşinde olduğu iddia edildi. İzlanda’da yayın yapan Fotbolti’de yer alan haberde; Çin ekiplerinden Jiangsu Suning’de forma giyen Kjartansson’un Twente, Aarhus ve Malmö’nün takibinde olduğu ancak Trabzonspor ve Wolves’un da 25 yaşındaki oyuncuyu gündemlerine aldığı iddia edildi. Kjartansson, 2015 yılının Ocak ayında Valerenga’dan ayrılarak 3,5 milyon euroluk bonservis bedeli karşılığında Jiangsu’nun yolunu tutmuştu.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Eskişehirspor Kulübü Başkanı Mesut Hoşcan’a 45 gün hak mahrumiyeti cezası verdi. Kuruldan yapılan açıklamada, Spor Toto Süper Lig’in 18. haftasındaki Eskişehirspor-Fenerbahçe maçının ardından, sportmenliğe aykırı açıklamada bulunduğu gerekçesiyle Mesut Hoşcan’a 45 gün hak mahrumiyeti ve 30 bin lira para cezası verildiği kaydedildi. Hoşcan Eskişehir’de oynanan Eskişehirspor – Fenerbahçe maçının ardından basına konuşmuş ve karşılaşmanın hakemi Alper Ulusoy’un yönetimi sebebiyle federasyon ve MHK yetkililerini sert bir dille eleştirmişti.

Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Akhisar Belediyespor, PTT 1. Lig ekiplerinden Balıkesirspor’da forma giyen Muğdat Çelik’i renklerine bağladı. Yeşil-siyahlı ekipten yapılan açıklamada, 26 yaşındaki Muğdat Çelik ile 2,5 yıllık sözleşme imzalandığı bildirildi. Forvet pozisyonunda oynayan ve profesyonel futbol kariyerine Gençlerbirliği’nde başlayan Muğdat, sırasıyla Kastamonuspor, Çankırıspor, Bugsaşspor, Batman Petrolspor, Nazilli Belediyespor ve Balıkesirspor formalarını giydi. Bu sezon Balıkesirspor formasını 19 kez giyen Muğdat Çelik, 5 gol bir asistlik performans sergilemişti.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016