Tübitak MAM ziyaretinin düşündürdüğü...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Tübitak Mam’ı ziyaret edip yedi çalışma enstitüsünün çalışmalarını yöneticilerinden dinledim. Gördüğüm üretim alanlarında yerlileştirme konusunda önemli projeler üretiyorlar. Prototipini ürettikleri ürünün projelerin ticarileştirilmesinde iş dünyasıyla işbirliğini sürdürüyorlar. Bu işbirliklerini yeni projelerde daha geliştirmek amacındalar.

İki hafta kadar önce Tübitak Marmara Araştırma Merkezi’nden Başkan yardımcı vekili Mehmet Topbaş’tan “Gelin Merkezimiz’de sohbet edelim. Size merkezimizi tanıtalım. Sizin görüşlerinizi de dinleyelim” diye bir davet aldım. “Görüş bildirme bölümünü kenara koyalım, gelip sizin merkezinizi tanıyalım” dedim. 

Gazetemizde  bilim ve teknoloji haberleri konularındaki yazarı Didem Eryar ile birlikte geçen hafta sonu Gebze’deki Merkez binasına gittik. Merkez Başkanı Doç. Bahadır Tunaboylu ve yedi Çalışma Enstitü Başkanının katıldığı 2 saat süren bir toplantıda bir araya geldik. Önce 1972 yılında kurulmuş olan TÜBİTAK MAM ‘in 8 bin dekar üzerindeki yerleşkesi hakkında harita üzerinden bilgi aldık. 200’ün üzerinde laboratuvar altyapısına sahip olan kurumun, 55 bin analiz gerçekleştirdiğini, bine yakın, yüzde 35’i doktoralı  personelle 230 proje yürüttükleri genel bilgisini aldık.  

Ardından tek tek çalışma grup yöneticileri Çevre, Gıda, Enerji, Malzeme, Gen teknolojisi, Kimya. Yer ve Deniz Bilimleri Enstitülerinin çalışmaları hakkında verilen bilgileri dinledik.

Dinlediklerim sonunda TÜBİTAK Mam çalışmalarıyla ilgili özeti size sunmak istersem şunları söylemeliyim:

-Üretilen projeler ağırlıklı olarak sanayi üretiminde yerlileşmeyi esas alan ürünleri laboratuvar aşamasında alanlarına bağlı olarak Enstitüler içerisinde gerçekleştiriyorlar. Bunun için AB fonları dahil çeşitli imkanlardan yararlanıyorlar. Ürünün prototipini yarattıktan sonra yerli bir firmanın seri üretim yaparak konunun ticarileştirmesini gerçekleştirmeye çalışıyorlar.

-Üretimin tamamını yerlileştiremedikleri durumlarda belli parçalarını yerlileştirecek çalışmaları, sanayici bir yerli partnerle hayata geçirmek için projeler geliştiriyorlar.

-Üretimde yeni katma değerli ürünlerle, hammaddelerin katma değerini yükseltmenin çalışmalarını yapıyorlar. Bunu alandaki sektör temsilcileriyle yürütüyorlar. Kömürden Sıvı yakıt üretimi çalışmasını TPAO ve TKİ ile yürütüyorlar. Kömürden sıvı yakıt üretimi yanında metanol, gübre ve ilaç sanayiinde kullanılan hammadde üretim çalışmaları yapıyorlar. Düşük kaliteli kömürün çevreye verdiği zararı önlemek için temiz ve doğru yakım projeleri geliştiriyorlar. Özellikle Termik santrallerin çevre kirliliğine yol açan olumsuzluğu önlemek için belediyelerle ortak projeler geliştiriyorlar.  Soma’da bunun uygulamasını gerçekleştirmişler. 2000 konutta atık ısıyla ısınmayı sağlamışlar. 8 bin konutta  kullanımı çalışmalarını sürdürüyorlar. On kadar HES’in yenileştirme çalışmasını başlatmışlar. TOBB’la birlikte Milli Hes Santral projesinde bütün üniteleri yerli üretim projesini yürütüyorlar.

 -Enerjide, kimyada gıdada, gen ve ilaç alanında, ulaştırmada birçok yürüttükleri projeler hakkında enstitü müdürleri bilgi verirken hep yerlileştirmelerle yaratılan döviz tasarrufu ve yerlileştirmeyle ortaya çıkan katma değer artışından söz ettiler. Tabii ben dinlediğim projelerin tümünden bu yazımda söz edemedim.

Tübitak Mam yöneticilerine kendi imkanlarının ve projelerinin iş dünyasına daha iyi tanıtıp, işbirliklerini artırmalarını önerdim. İş dünyasına önerim ise Tübitak Mam Projelerini yakından takip edip, projelerin ticarileştirmelerinde seri üretiminde rol almaya çalışmaları olacaktır. Ayrıca, ürün geliştirmede de Tübitak Mam’la işbirliğine girerek ürünlerinin katma değerlerini birlikte yükselteceklerini bilmeleridir. İş dünyası için yeterince kullanılmayan bir imkan olduğunu düşündüm.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar