Tüketim temmuzda dramatik bir şekilde düştü

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Uzun bayram tatilinin harcamalara vurduğu sekteyi 15 Temmuz darbe girişimi daha da belirginleştirdi ve tüketim temmuz ayında adeta bıçak gibi kesildi. Temmuz ayında kredi kartı kullanılarak gerçekleştirilen tüketimde hem bir önceki aya göre, hem bir yıl öncesine göre dramatik gerilemeler görüldü. 

Merkez Bankası danışmanlarından Ercan Türkan tarafından hazırlanan "ercan türkan tüketim endeksi-ette" tüketimdeki bu hızlı gerilemeyi tüm açıklığıyla ortaya koydu. ette'ye göre, kredi kartıyla gerçekleştirilen harcamalar nominal olarak temmuz ayında hazirana göre yüzde 4.5, geçen yılın temmuzuna göre yüzde 0.8 azaldı. Temmuz ayı itibariyle son bir yıl toplamında gerçekleştirilen harcamalarda ise, önceki bir yıl toplamına göre yüzde 5 artış oldu. 

Reel harcamalarda ise büyük gerilemeler görüldü. Temmuz ayındaki tüketim, hazirana göre reel olarak yüzde 5.7, geçen yılın temmuz ayına göre ise tam yüzde 9.1 oranında geriledi. Son 12 ayda gerçekleştirilen tüketimde ise önceki 12 aylık döneme göre reel olarak yüzde 2.7'lik gerileme görüldü. 

Bu oranlar, taşıt hariç harcamaya ilişkin. Taşıt dahil harcamada ise temmuzda hazirana göre nominal yüzde 8.8, reel yüzde 9.1; geçen yılın temmuzuna göre ise nominal yüzde 2.8, reel yüzde 10.9 gerileme oldu. 

Tatil ve 15 Temmuz 

Tüketim harcamalarının temmuzda böylesine dramatik bir gerileme göstermesine girişte de belirttiğimiz gibi iki etken yol açtı. Sanılanın aksine uzun bayram tatili harcamaları artırmadı, hatta tam ters yönde bir etki yaptı. Hafta sonlarıyla da birleştirilen Ramazan Bayramı tatili 9 güne çıkınca bu sürede birçok işyeri kapalı kaldı. Turistik yöreler canlıydı canlı olmasına ama bu canlılık belli ki harcamayı artıran bir etki yapmadı, ancak harcamaların coğrafi bölgesi biraz değişmiş oldu, o kadar... 

Ve tabii ki 15 Temmuz darbe girişimi. Hemen herkes harcamasını olabildiğinde kısmaya yöneldi. 15 Temmuz sonrasında kamu çalışanlarında izinlerin kaldırılmasının akaryakıt harcamalarında bir artış sonucu doğurduğu gözlendi. 

Sonuçta bu iki etkenin bir araya gelmesi, tüketimi zayıfl atan bir etkiye yol açtı. 

Eğilim zaten aşağı yönlü 

Tüketim harcamalarındaki eğilim yalnızca temmuza özgü bir şekilde yönünü aşağı çevirmiş de değil aslında. Tüketim eğilimi uzun süredir gerileme yönünde seyrediyor. 

Ercan Türkan'ın hazırladığı ette'de tüketimdeki artışın 2011'den bu yana hız kestiği gözleniyor. Temmuzdan temmuza olan yıllık tüketim artışı 2011 yılında yaklaşık yüzde 15 düzeyinde gerçekleştikten sonra düzenli olarak azaldı ve 2014 yılında yüzde 4'lere kadar geriledi. Yıllık artış 2015'te yeniden belirgin bir ivme kazandı ve yüzde 12'yi buldu. Bu yıl ise daha önce de belirttiğimiz gibi artık bir artıştan değil, nominal olarak bile bir gerilemeden söz ediyoruz. Bu yılın temmuzundaki tüketim, geçen yılın aynı ayındaki düzeyi bile bulmadığı gibi yüzde 0.8 de altında kaldı. 

Aydan aya olan tüketim, bu yılın temmuzundaki gibi uzun bir tatil ya da çok ekstra bir olay yüzünden hızla gerileme gösterebilir. Dolayısıyla daha geniş bir zaman dilimini kapsayan verilere bakmakta yarar var. İşte bu yaklaşımla son 12 ayın verisini önceki 12 ayın verisiyle kıyaslayarak ortaya çıkan tabloyu izliyoruz, eğilim yine aynı. 

Bu şekilde bulunan yıllık nominal tüketim artışı 2012'nin temmuzu itibariyle yüzde 15'i aşmış, 2014'e kadar bir düşüş var, 2015'te bir artış gözleniyor, bu yıl ise yine düşüş yaşanmış. Dalgalanma tabii ki aydan aya olana göre düşük, ama yön aynı. 

Temmuzdan temmuza olan tüketim harcaması ile 12 aylık dönemlerin kıyaslandığı tüketim harcamasında nominal değişime göre belirgin bir paralellik olduğunu belirttik. Bu paralellik reele getirilen tüketim harcamasında da çok belirgin olarak gözleniyor. 

Ancak bu yılın temmuz ayındaki aydan aya olan reel gerileme ile yıl ortalaması bazındaki reel gerileme arasındaki fark çok açılmış durumda. Bu yıl temmuzdaki tüketim geçen yılın temmuzuna göre reel olarak tam yüzde 9.1 azaldı. Oysa temmuz itibariyle 12 aylıkların kıyaslamasıyla bulunan reel tüketimdeki azalmanın oranı yüzde 2.7 düzeyinde. 

Ağustosta toparlanma eylülde yine düşüş 

Tüketimin içinde bulunduğumuz ağustos ayında temmuza göre belirgin bir yükselme göstermesi şaşırtıcı olmaz. Bir kere temmuzun kendine özgü olumsuzluk yaratan etkenleri yok. İkincisi, temmuz düşük tüketim yönüyle iyi bir baz oluşturacak. Bundan dolayı ağustos ayındaki tüketimde temmuza göre belirgin bir artış görebiliriz. 

Geçen yılın ağustosundaki tüketimin, yine geçen yılın temmuzundaki tüketimden daha düşük olduğunu dikkate alarak, yıllık tüketim değişiminin de pozitif gelebileceğini söylemek mümkün. 

Ne var ki, ağustostaki bu olumlu tablo eylülde sürdürülebilir görünmüyor. Temmuz ayındaki tüketimin düşük kalmasına yol açan etkenlerin başında gelen uzun tatili eylülde bir kez daha yaşayacağız. 10-18 Eylül, hafta sonlarıyla birleştirilmiş Kurban Bayramı olarak geçecek. Dolayısıyla ağustosta artan tüketim, öyle görünüyor ki eylülde yeniden hız kesecek. Geçen yıl Kurban Bayramı'nın yalnızca iki işgününe denk geldiğini, oysa bu yıl beş işgününün bayram tatiliyle geçeceğini, öncesi ve sonrasındaki hafta sonlarıyla birlikte tatilin dokuz güne uzayacağını dikkate alırsak, eylülde tüketimi çok düşük beklemek durumundayız. 

Çok daha önce dikkat çektiğimiz bir başka yön daha var. Temmuz ve eylüldeki bu uzun tatiller, pek rastlanır bir durum değil ve bu yüzden yılın üçüncü çeyreğinde sanayi üretimi de görece düşük gelecek, buna bağlı olarak büyüme hızı da...

catsfbfbfbfbfbfbfb-002.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar