Tüm taraftarlar birleşiniz!

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR taksar@gmail.com

Geçen hafta sonu Türkan Saylan Kongre Merkezi’nde Taraftar Hakları Derneği’nce çok önemli bir sempozyum düzenlendi. Bu sempozyuma yerli yabancı bir çok akademisyen, yönetici, gazeteci, taraftar birlik başkanları ve futbolsever katıldı. Ben de bu sempozyumda “Endüstriyel futbolda taraftarın rolü ve önemi” başlıklı bir sunum yaptım. Futbolun en önemli paydaşlarından birisi olan taraftarın tüm sorunlarının ele alındığı bu sempozyumda görüldü ki; taraftar, futbolun asıl sahibidir ve oyun ne kadar parasallaşırsa parasallaşsın, taraftarın olmadığı bir futbolu düşünmek mümkün değildir. 

Taraftardan tüketiciye 

Futbolun en önemli faktörlerinden birisi olan taraftar, özellikle 1990’lardan sonra futbolun gelişimine paralel bir değişim ve dönüşüm süreci yaşayarak, desteklediği takımına yıllık önemli bir bütçe ayıran tüketici taraftara evrildi. Kulüpler açısından da müşteri taraftara... 

Bu süreç içinde yetmişli ve seksenli yılların ortalama seyirci profili yerini artık, yıllık gelirinin belirli bir kısmını “taraftar tüketici” olarak, “bağlılık körlüğü” temelinde, kulü- Tüm taraftarlar birleşiniz! büne harcayan, gelir düzeyi daha yüksek, konforlu localarında ve yıllık ciddi tutarda harcamayla kombine kart alan, orta ve üst gelir grubu seyirciye bıraktı. Bu bağlamda, seyirci müşteriye dönüşürken; kulübün arz ettiği her türlü mal ve/veya hizmete yönelik talepte de, karakteristik bir değişiklik yaşanılarak, klasik tüketici profilinin yerini “taraftar tüketici’’ aldı. 

Taraftarın yapısı ve davranış kalıpları değişti 

Futbolun endüstriyel transformasyonunda: 1) Seyirci profilinin, 2) Gelir kaynaklarının yapısının, 3) Taraftarın davranış kalıplarının değiştiğini gözlemliyoruz. 

Sonuçta taraftardan müşteriye dönüşüm sürecinde, taraftarın davranış kalıpları da zamanla değişti. Futbolfinans’ın internet üzerinden yaptığı “taraftarın harcama eğilimi anketi”ne göre (http://futbolfinans. blogspot.com.tr/2012/08/futbol-taraftar- harcamalar-anketi.html); Taraftarın yarıya yakının (%43.68’inin) evinde Lig TV var. Yani, taraftar takımının maçlarını decoder aracılığıyla televizyondan izliyor. Taraftar takımına bu kadar destek çıkarken ne yazık ki, bugünkü sistemin de getirdiği bazı kısıtlar nedeniyle kongre üyesi olamamış durumda. Kongre üyesi olan taraftar toplam %8.93 oranında. 

Taraftarın yaklaşık üçte biri (%34.32’si) kulübünün kombine kartını satın almış. 

Taraftarın yüzde 18 kulübünün GSM hattını kullanıyor. Taraftarın yüzde doksanı lisanslı ür satın alıyor ve yüzde 42’si her sene kulübünün yeni formasını kulübüne destek olmak için satın alıyor. Taraftarın yaklaşık yüzde dördü takımına yıllık bin TL ve üzeri bütçe ayırıyor. Şike soruşturması nedeniyle taraftarın %25’i futboldan soğuduğunu ve takımına ayırdığı bütçeyi azalttığını söylüyor. Yukarıdaki anket sonuçları da gösteriyor ki, taraftar bugün futbol kulüpleri için çok önemli bir faktör. Adeta futbolun altın yumurtlayan tavuğu durumunda. Endüstriyel anlamda ifade edersek; taraftar, kulübünün logolu ürünlerini satın alan, maçlara giderek kulübüne önemli maç günü geliri bırakan, evlerine aldığı decoderlarla takımına naklen yayın geliri yaratan, ilgisi ve heyacanı kulüpçe paraya tahvil olunan bir gelir kaynağı haline dönüşmüş vaziyette. 

Taraftar değişti, peki yönetim? 

Taraftarın iktisadi, sosyolojik ve davranışsal bir değişim süreci yaşayarak, tüketici taraftara dönüştüğünü yukarıda detaylarıyla açıkladık. Peki, futbol kulüpleri, futbol yönetimleri bu değişim ve gelişimin neresinde? Bu gelişime ayak uydurabildiler mi? 

Taraftar sadece bir para kazanma aracı mı? 

Taraftarı müşteri olarak gören yaklaşımın, bu anlayışın gereklerini de yerine getirmesi gerekiyor. 

Günümüzde taraftar futbolun temel gelirlerinin en önemli kaynağını oluşturuyor. Tüm gelir kalemleri taraftar müşteriye satılmak üzere konumlandırılıyor. Kısacası, taraftar bugün endüstriyel futbolun devamlılığını sağlayan temel aktör. Bu faktörü göz önünde bulundurarak, taraftarını konumlandıran yönetimler, koltuk başına gelirini maksimize etmeye çalışıyor. Dünyanın büyük ligleri ve takımları bu stratejiye çoktan geçmiş durumda ve bunun gereklerini yerine getirerek, rekabette üstünlük sağlamaya çalışıyorlar. Nitekim, trend de bu yönde devam ediyor. Futbolun giderek parasallaşması, taraftarı “velinimet”e dönüştürdü. Bu dönüşüm ve gelişim aslında taraftarı da çok önemli bir konuma ve güce taşıdı. Taraftar futbolun vazgeçilemez en önemli ögesi oldu. 

Futbol yönetimimiz sınıfta kaldı! 

Gelişmiş futbol ülkelerinde taraftar el üstünde tutulur ve endüstriyelleşmenin nimetlerinden yararlandırılırken, peki bu bizde neden olmuyor? 

Bizim gibi ülkelerde futbolun parasal gelişiminin, yönetsel ve sosyolojik gelişiminin önüne geçmesi, çok önemli sorunları da beraberinde getirdi. Taraftarın, futbolun paydaşı olarak görülmediği bir futbol örgütlenmesinde, bu sorunları yaşamak ta normal bir sonuç olarak görülebilir. Taraftarı futbolun merkezine koyan bir yaklaşım, zaten sportif, iktisadi ve mali olarak rakiplerine fark atıyor. Futbol otoritesi ve kulüp yönetimlerimiz bugün hala bunun farkında değil. Taraftarı, sadece sezon başlarında hatırlayan, onu futbolun dışında tutan, futbolun bir paydaşı olarak görmeyen, taraftarı düşünmeden kararlar alıp bunları uygulayan sığ bir yönetsel anlayışla karşı karşıyayız ne yazık ki... Futbolu bir oyun olarak gören anlayış, şüphesiz ki bu oyunun en önemli aktörünü de oyunun içine dahil ederek, futbol geleceğini belirler, stratejilerini oluşturur. Taraftara rağmen sorunları çözüm yoluna gitmez. Taraftarı sadece para kazanmanın bir aracı olarak görmez. Futbolun varlığının, onun varlığına bağlı olduğunu bilir. 

Bu bağlamda Taraftar Hakları Derneği çok önemli bir oluşum. Bu tür oluşumları ortak bir platformda, çatı örgütlenmesi altında toplayıp futbol yönetiminin etkin paydaşı konumuna getirmek tarihsel bir görev olarak karşımızda duruyor. Bu nedenle, bu tür örgütlenmelere hepimizin destek vermesi, futbolumuzun ve taraftarın geleceği açısından yaşamsal bir öneme sahip. Hepimiz bu oluşumun gönüllü neferleri olmalıyız.

Taraftar paydaş olarak kabul edilmeli 

Futbolun parasallaşması nasıl onu farklı bir boyuta taşıdıysa, taraftar da tüketici taraftara dönüşerek çok önemli bir güce ve konuma ulaştı. O olmazsa, hiç bir şeyin olamayacağını futbol yönetimi çok iyi biliyor. Çünkü, günümüz futbolunda parasal gelişimi hızlandıran temel öge taraftar. Taraftar olmadan, gelir yaratmak nasıl söz konusu değilse, taraftar da kendi konumunun farkına varıp buna göre gücünü egemen futbol otoritesine karşı kullanabilir. Kendi haklarını ve çıkarlarını koruyacak platformları ve sivil örgütlenmelerini oluşturabilir ve buna göre futbolun paydaşı olduğunu futbol yönetimine kabul ettirip futbolun merkezinde yer alabilir. Futbolun sorunlarının çözümü, ancak taraftarın bir futbol paydaşı olarak görülmesiyle mümkün olabilir. Taraftarların sportif, toplumsal, demokratik hak ve çıkarları için renk ayrımı gözetmeksizin, güçlerini birleştirip dayanışmayı sağlayabilecekleri stratejik ulusal bir örgütlenmeye yönelmeleri, bugün tarihsel bir zorunluluk.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar