ış'te beslenme

Sedat KARABULUT
Sedat KARABULUT secturkiye@yahoo.com.tr

Dr.Sedat Karabulut secturkiye@yahoo.com Türkiye 2000-2004 yılları arasındaki dönemde yıllık ortalama 1 milyon 68 bin ton buğday ithal etti. 2008 yılı içinde, kaç ton buğday ithal etmek zorunda kalacağımız henüz belli değil. Bu durum ekmek fiyatlarını artırır mı onu da bilemiyorum. Ancak bu bilginin, asgari ücretle çalışan milyonlarca işçinin olduğu ülkemizde, ciddi bir beslenme problemine işaret edeceğine inanıyorum. Bu yazıda düşük üretim ve ücretler ile yetersiz beslenme kısır döngüsünün, çalışan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulamaya çalışacağım. Dengeli beslenmenin önemi... Yetersiz ve dengesiz beslenme; çalışanın üretim hızını düşürür, dikkatini azaltır, kaza ve hata yapma olasılığını artırır. Kötü beslenme halinde ortaya çıkan mental değişmeler, deneysel olarak saptanmış ve psikolojik gerilemeler örnekleri ile tanımlanmıştır. Kötü beslenenlerde öncelikle ruhi depresyon hali ve miskinlik dikkati çeker. Başkalarıyla konuşma isteği ve becerisi azalır. Olaylar karşısında tepkileri artar. İnisiyatif ve karar verme yeteneği kaybolur. Mental kapasite daralır. Çevreyle ilişkiler sınırlanır ve sosyal davranış kalıpları bozulur. Bütün bu değişiklikler kazaların artması için önemli nedenlerden birini oluşturmanın yanında, iş huzuru ve uyumunu azaltır. Enerji yanında protein, vitaminler ve madensel tuzların yetersiz alınması, vücutta enerji oluşumunu engelleyip, hastalıklara direnci azaltacağından, devamsızlık oranı yükselir. Hastalıkların iyileşme hızı düşer. Çalışanların beslenmesi, iş koşullarına göre düzenlenir... Burada dikkat edilmesi gereken başka bir nokta, yapılan işe uygun bir beslenme sağlamaktır. Çalışma koşullarına göre yiyeceklerin türü ve öğünleri planlanmalıdır. Gece yapılan işlerde; gündüz olduğu gibi, aralıklı olarak besin almak zorunludur. İşyerinde genellikle herkes tarafından sevilen yiyeceklerden, ihtiyacı karşılayabilecek miktarda verilmelidir. Mümkün ise her iş grubuna ayrı bir mönü oluşturulmalıdır. Beden gücü ile çalışanlara, yüksek kalorili ve yağlı yiyeceklerden hazırlanmış bir mönü sunarken, masa başı çalışanlara glikoz içeriği fazla olan ürünler sunulmalıdır. İhtiyaç duyulan kaloriden daha fazlasını alan çalışan ise, zaman içinde şişmanlık problemi ile karşımıza çıkmaktadır. Şişmanlık, tek başına estetik ve ergonomik bir problem değildir. Aynı zamanda yüksek tansiyon ve kalp hastalıklarına da zemin hazırlamaktadır. Dengesiz beslenme şeker metabolizmasını bozmakta, diyabet hastalığını tetikleyebilmektedir. Bunlar ise ölüm riskini artıran ciddi rahatsızlıklardır. Özetlersek; sağlam kafa sağlam vücutta bulunur misali, sürdürülebilir büyüme isteyen işletmelerin çalışanları sağlıklı olmalıdır. Sağlıklı çalışan ise, işi ile biyolojik, psikolojik ve sosyal olarak uyum içinde olan kişidir. Sağlıklı beslenme de bunun en temel şartıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Personel seçimi 22 Kasım 2008
İş'te psikoloji… 15 Kasım 2008
Otomobil, ÖTV ve çevre 08 Kasım 2008
Lunapark 04 Ekim 2008