Bu yıl yapacağı 1.5 milyar dolarlık yatırımın yarısını enerjiye ayıran Sabancı Holding'in Başkanı Güler Sabancı: Enerji darboğazı kapıda, kamudaki santraller acilen özelleştirilmeli

Bu yıl yapacağı 1.5 milyar dolarlık yatırımın yarısını enerjiye ayıran Sabancı Holding'in Başkanı Güler Sabancı: Enerji darboğazı kapıda, kamudaki santraller acilen özelleştirilmeli

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye'nin önünde, bu yılın sonuna doğru çok ciddi bir enerji darboğazı olabileceğini, bu darboğazı aşmak için kamunun elindeki tesislerin bir an önce özelleştirilmesi gerektiğini söyledi. Sabancı Holding'in bu yıl 1.5 milyar dolarlık yatırım hedefi var. Holding yetkililerinin verdiği bilgilere göre bunun yaklaşık yarısı enerji yatırımları olarak planlanıyor. Güler Sabancı da, enerjiye para ayırmaya devam ettiklerini belirtiyor. Ancak Sabancı'ya göre, kendilerinin ve başka grupların enerjiye yapacakları yatırımların etkisi çok kısa sürede görülemeyecek. Özellikle Sabancı Holding tarafından yapılan yatırımlar, etkisi 2010 yılından sonra görülebilecek uzun vadeli yatırımlar. İşte Türkiye açısından da problem burada başlıyor. Sabancı bu durumu şöyle anlattı: "Enerji grubumuz, elektrik ve yenilenebilir enerji alanlarında yeni yatırımlarla büyümeye devam edecek. Ancak bizim bu sektördeki en erken yatırımımız 2010 ağustos ayına yetişebiliyor. Dolayısıyla yeni yatırım yapacak zaman yok. Böyle bakınca, enerji Türkiye'nin önündeki en büyük engellerden biri. Çünkü Türkiye'nin önünde, bu yılın sonuna doğru çok ciddi bir enerji darboğazı olacak gibi görünüyor. Kimse, Türkiye nasıl olsa yatırım yapacak sıkıntıları aşar diye hayale kapılmasın. Yeni enerji üretim tesislerinin devreye girmesi ciddi bir zaman alacaktır. Bugün yatırım yapalım deseniz, dünya piyasalarında bununla ilgili makine ekipman bulamıyorsunuz. Oysa enerji darboğazı kapıda. Geç kalınmış zaten. Onun için bu darboğazı yumuşak aşmak için kamunun elindeki enerji üretim tesislerinin bir an önce özelleştirilmesi gerekiyor" diye konuştu. Sabancı, verimlilik ve kapasite artışı için sözü edilen tesislerin muhakkak özelleştirilmesi gerektiğini yineleyerek, Türkiye'nin böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya olduğu gerçeğinin hükümet çevrelerince de bilindiğini kaydetti. Konuyla ilgili Enerji Bakanı Hilmi Güler ve Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci ile de konuştuğunu, olayın bilincinde olduklarını, çalıştıklarını söyleyen Sabancı, "Diyeceksiniz ki, verimlilik artışını kamu da yapabilir. Neden onlar yapmasın? O çok kolay olmuyor. Bugün başlansa bile 1.5-2 sene sürer. Oysa Türkiye'nin o kadar bekleyecek vakti yok. Üstelik yapabilselerdi bugüne kadar zaten yaparlardı. Bu özelleştirmeler hızla yapılırsa, özel sektör buradaki verimlilik artışını üç ay içerisinde gerçekleştirir" dedi. "Söyleyecek birşey bulamıyorum..." Gazetecilerin, Enerji Bakanlığı ile ilgili bazı kuruluşlarda devam eden soruşturmaları hatırlatması ve "Belki fırsat bulamıyorlardır" değerlendirmeleri üzerine de Sabancı, "Kaygı verici... Haklısınız... Söyleyecek birşey bulamıyorum" karşılığını verdi. Sabancı, "Bunlarla vakit kaybetmememiz lazım. Enerji sektöründe özelleştirme şart. Şart çünkü var olan durum sürdürülebilir bir durum değil. Sıkıntı ortada. Yeni yatırımlar devreye girene kadar da yapılması gereken de çok açık. Kamunun elindeki enerji üretim tesislerinde çok gerekli olan verimlilik ve kapasite artışı yatırımları özel sektör tarafından yapılabilir. Satsınlar da biz alalım diye söylemiyorum. Sadece bizim için değil, Türkiye için de gerekli..." diye konuştu. "Türkiye enerjiyi ucuz kullanıyor" Sabancı Holding CEO'su Ahmet Dördüncü de, Türkiye'deki enerji üretim tesislerinin toplam üretim kapasitesinin 40 bin megawatt olduğunu hatırlatarak bunun yüzde 85'nin kamunun elinde olduğuna dikkat çekti. Dağıtımın ise yüzde 100'nün kamunun elinde olduğunu da belirten Dördüncü, "Bugün enerji piyasasında rekabet var mı? Yolsuzluk var onu biliyoruz. Milyonlar boşa gidiyor onu da biliyoruz. Biz üretip 18.5 kuruşa satıyoruz. 8.5 kuruşa TEDAŞ satıyor. Aradaki fark ne oluyor?" diye konuştu. Sabancı ve Dördüncü, piyasanın özel sektöre devredilmesi halinde, sanayici ve üreticilerin sık sık şikayet ettiği yüksek enerji fiyatının çok daha yüksek bir düzeye çıkacağının hatırlatılması üzerine, Türkiye'nin Avrupa'daki en ucuz enerji kullanan ülkelerden biri olduğunu kaydederek, "enerji fiyatlarının dünya piyasası ile eşitlenmesinin" normal olduğunu vurguladı. Sabancı, şunları söyledi: "En pahalı enerji olmayan enerjidir. Örneğin Brisa'da ne kadarsa ödenmesi gereken enerji fiyatı onu ödememiz lazım. Serbest piyasa anlayışının dışına çıkarak, adil rekabetin dışına çıkarak, bir yere varmamız mümkün değil. Bunun da farkına varılıyor. Otomatik fiyatlandırmaya yönelik çalışmalar var." Güler Sabancı'dan Sabancı Holding'in İstanbul'daki merkezinde bir grup gazeteci ile sohbet eden Güler Sabancı dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri ve holdingin çeşitli alanlardaki faaliyetlerini değerlendirdi. Sabancı'nın verdiği bilgiler satırbaşları ile şöyle: - Çimentoda kapasite arttı, fiyatlar gevşer Çimento sektöründe büyüyoruz. Çimento grubumuz yakın coğrafyada stratejik büyümeyi hedefleyerek bölgesel güç olma yolunda. Sektörde birden bire satmak isteyenlerin çıktı. Biz ise satın aldığımız 2 fabrikadan daha fazla büyüdük. Ladik'in içine bir Ladik daha koyduk. Eskişehir'in içine bir tane daha koyduk. Çimentoda büyüyoruz. Ancak bizim gibi bir çok büyüyen var. Toplam kapasite bir hayli arttı. Bu yıl çimento fiyatlarında bir gevşeme bekliyoruz. - Migros'ta bizim bulduğumuz değerler farklı Migros'un satış sürecinde şirkete detaylı, içeriden bakma imkanını bulduk. Baktığımızda bizim açımızdan zorlukları daha iyi gördük. Bir kez bizim bulduğumuz değerlerler, belirtilen değerlerden farklıydı. Ama asıl zorluk birleşme süreci ile ilgili olacaktı. Carrefoursa zaten çok büyük bir yapı. Gima birleşmesinin getirdiği bir tecrübe de var. Bu tür birleşmelerde ortaya konulan hedeflere varmak her zaman beklendiğinden uzun sürer. Böyle çok büyük bir organizasyonlarda kendi büyüme planınız da çok etkilenebilir. Bizim kendi büyüme planımız var çünkü. Ana zorluk bu olmuştur - 'Kendi yolumuza devam edelim' kararı Sabancı Holding CEO'su Ahmet Dördüncü de konuyla ilgili olarak, o dönemde, gizlilik anlaşması yaptıklarını ve bağlayıcı olmayan bir teklif verdiklerini hatırlatarak, o zamanki referans değerlerle, beklenen değerlerle, kendi buldukları değerler arasında fark olduğunu ayrıca, Migros'u satın almaları halinde Carrefoursa ile birleştirmelerinin de zor ve uzun bir süreç olacağını gördüklerini, Rekabet Kurulunun vereceği kararlarla ilgili olarak tereddütler oluştuğunu, tüm bu tespitleri üst üste koyup ortaklarıyla birlikte, "Biz kendi yolumuza devam edelim" kararı verdiklerini bildirdi. - Akıllı olursak kriz Türkiye için fırsat... Dış piyasalarda ciddi bir tedirginlik var. Moraller fena halde bozuk. Türkiye bundan hiç etkilenmeyecek demek doğru değil. ABD kökenli bu hareketlerin ardından dünyada ciddi belirsizlikler yaşanıyor. Dünyada bir güven sorunu oluştu. Krizin gerçek çapı mart ayı sonu gibi görülecek. Öyle söyleniyor. Ama şunu da söyleyeyim, bunun altında Türkiye için çok ciddi fırsatlar da var. Artan petrol fiyatları dolayısıyla Türkiye'nin güney ve kuzeyindeki ülkelerde para biriktiğini, bu para şimdi bu söylenen riskler nedeniyle Batı'ya gidemiyor. Akıllı olursak bize gelebilmesi lazım... Bizim arkadaşlarımız da bunun için çalışıyor, bu bölgelerde görüşmeler yürütüyor. Orta vadede böyle bir likiditenin Türkiye'ye gelmesinin cari açığın finansmanı açısından da ciddi fayda sağlar. Bu da Türkiye'nin reformlara odaklanmasını kolaylaştıracağı inancındayım. - Tasarılar bir türlü Meclis gündemine gelmiyor Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı ve Türk Ticaret Kanunu'nun bir an önce yasalaşması gerekiyor. Ama bir türlü Meclis gündemine gelmiyor. Bakın, Ünal Tekinalp hoca ve ekibinin hazırladığı Türk Ticaret Kanunu taslağı herkes için çok önemli değişiklikler getiriyor. Bunlara ihtiyacımız var. Ben gündem ekonomi olsun derken bunu kastediyorum. Bir çok şey hazır ama aksiyona gelmesi lazım. Israrla istiyoruz. - IMF ve AB çıpalarının devam etmesi önemli IMF ile farklı bir çerçeve, farklı bir yapı içinde, dünyada böyle belirsizlikler varken devam edilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum. IMF önemli bir çıpa. Takip eden bir kurum olsa daha iyi olur. Keza, AB de Türkiye için bir çıpa. Geçen sene iki taraflı olarak yavaşladık onlar da biz de... Ama bu süreç bizim için önemlidir. Bu süreç hükümetlerin ömrünü aşar, Türkiye için önemlidir. - Reel sektöre gecikmeden özen gösterilmeli Türkiye'de artık gecikmeden reel sektöre önem ve özen göstermeliyiz. Reel sektörün verimliliğini artıracak bir yaklaşıma ihtiyaç var. Reel sektöre odaklanmak lazım. Reel sektörü en olumsuz etkiyen meselerden biri kayıt dışı. Bu meseleye mutlaka çözüm bulunması gerekiyor. Bakın kayıt dışına sadece vergi zararı olarak bakılıyor. Bu yanlış. Çok yanlış bir yaklaşım. Kayıt dışı, verimliliğe dayalı rekabet yerine rant ekonomisini getiriyor. Türkiye'ye esas zararı burada. - Çimentoda kapasite arttı, fiyatlar gevşer Çimento sektöründe büyüyoruz. Çimento grubumuz yakın coğrafyada stratejik büyümeyi hedefleyerek bölgesel güç olma yolunda. Sektörde birden bire satmak isteyenlerin çıktı. Biz ise satın aldığımız 2 fabrikadan daha fazla büyüdük. Ladik'in içine bir Ladik daha koyduk. Eskişehir'in içine bir tane daha koyduk. Çimentoda büyüyoruz. Ancak bizim gibi bir çok büyüyen var. Toplam kapasite bir hayli arttı. Bu yıl çimento fiyatlarında bir gevşeme bekliyoruz. - Migros'ta bizim bulduğumuz değerler farklı Migros'un satış sürecinde şirkete detaylı, içeriden bakma imkanını bulduk. Baktığımızda bizim açımızdan zorlukları daha iyi gördük. Bir kez bizim bulduğumuz değerlerler, belirtilen değerlerden farklıydı. Ama asıl zorluk birleşme süreci ile ilgili olacaktı. Carrefoursa zaten çok büyük bir yapı. Gima birleşmesinin getirdiği bir tecrübe de var. Bu tür birleşmelerde ortaya konulan hedeflere varmak her zaman beklendiğinden uzun sürer. Böyle çok büyük bir organizasyonlarda kendi büyüme planınız da çok etkilenebilir. Bizim kendi büyüme planımız var çünkü. Ana zorluk bu olmuştur - 'Kendi yolumuza devam edelim' kararı Sabancı Holding CEO'su Ahmet Dördüncü de konuyla ilgili olarak, o dönemde, gizlilik anlaşması yaptıklarını ve bağlayıcı olmayan bir teklif verdiklerini hatırlatarak, o zamanki referans değerlerle, beklenen değerlerle, kendi buldukları değerler arasında fark olduğunu ayrıca, Migros'u satın almaları halinde Carrefoursa ile birleştirmelerinin de zor ve uzun bir süreç olacağını gördüklerini, Rekabet Kurulunun vereceği kararlarla ilgili olarak tereddütler oluştuğunu, tüm bu tespitleri üst üste koyup ortaklarıyla birlikte, "Biz kendi yolumuza devam edelim" kararı verdiklerini bildirdi.