Türkiye fırsatlar ülkesi

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Süleyman Demirel doğduğu köyde “Süleyman Demirel Külliyesi”nin hemen karşısındaki Çalça Tepe’de toprağa verilecek.

İslamköy’deki Süleyman Demirel Külliyesi kardeşi Şevket Demirel’in Süleyman Demirel’e armağanıdır.

Yapımına 1989 yılında başlanan ve 16 dönüm arazi üzerinde kurulan külliyeye son dönemde yeni eklemeler yapıldı. Demirel ailesinin evi restore edildi. Komşu evler satın alınarak mahalle bütünüyle eski haline getirildi.

Demirellerin evine komşu evler bir etnoğrafya müzesi bütünlüğünü taşıyor.

Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nde Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi dönemlerine ait belgeler ile Demirel’in siyasi yaşamına dair belgeler, fotoğraflar, Demirel’e verilen hediyeler sergileniyor.

Kardeşi Şevket Demirel onbeş yıldır külliyenin hemen karşısında bulunan, üzerinde tek bir bitki yetişmeyen taşlık Çalça Tepe’yi, Süleyman Demirel için yapılacak bir anıt mezar alanı olarak yeşillendiriyor. İslamköy su deposunun atık sularını değerlendirerek tepedeki 9 göleti dolduruyor. Göletler Süleyman Demirel’in 9’uncu cumhurbaşkanı olduğunu anımsatıyor. Göletlerle sulanan bin dönüm taşlık alana 1 milyon çam dikilmiş. Bir çam ormanı oluşmuş.

Külliye içinde bulunan ve restore edilen baba evinde sergilenen aile resimlerinin altındaki yazılarda Süleyman Demirel çocukluğunun İslamköy’ünü şöyle anlatıyor: "Okuduğumuz okul kerpiç bir bina idi. Altı boş, üstünde ise üç oda vardı.

Bunları sınıf olarak kullanırdık. Alttaki boşluğa köylü hayvan kapatırdı.Yani altta hayvanlar bağrışırken, üstte de çocuklar cıvıl cıvıl okumaya çalışırdı.’’

Külliyenin 25 Ekim 2014 tarihindeki açılış töreninde Süleyman Demirel, Atatürk Türkiye’sinin her kesime yarattığı fırsatları şöyle anlatmıştı:

''Babam okula gitmemiştir ama okuma yazma öğrenmiştir. Askerlikte bir üniversite mezunu kadar tecrübe sahibi olmuştur. Kendisi bizi, bilmediği ufukların ötesine atabilecek kadar da cesaret sahibiydi...''
''Anam, Hacı Umman mütevekkil, mütedeyyin, çalışkan, yorulmak bilmeyen bir Anadolu kadını idi. Önüne kattığı işi bitirmeden bırakmazdı. Hiç tükendiğini görmedim. Güzeldi, eli yüzü temiz ve nurluydu. Hepimizin çamaşırlarını kendisi elle diker, çoraplarımızı örerdi. Ben üniversiteyi bitirinceye kadar anamın diktiği çamaşırları, ördüğü çorabı giydim.

Anadolu'nun mücadele gücünü, sağduyusunu temsil eden insanlardı anam ve babam. Anadolu insanının iyi örnekleriydiler.

Anadolu, benim anam ve babam gibi yüz binlerce insana sahiptir. Onları anlatırken hepsini birden anlatmış oldum...''
''Ailemizde, eli tutan herkes çalışırdı. 80 yaşındaki kadın ise çocuk bakar, yemek yapardı. Anam, babam ve kardeşlerimle tarlada, bağda çalışırdık, hayvan güderdik. Sabahları, tarhana çorbası ve pekmez yerdik. Pekmez yemeden bağ bahçeye çıkmamız mümkün değildi. Evdeki işlerimizin dışında oyun oynamaya pek vakit bulamazdık...
Babam, bana ve kardeşlerime toprağı işlemeyi öğretti. Dağdan yakacak odun bulmayı, çalı kesmeyi, çift sürmeyi, ekin ekmeyi, orak biçmeyi, ağaç, bağ, gül, tütün, sebze dikmeyi, çapalamayı, bellemeyi, harman kaldırmayı, tınaz savurmayı, su sulamayı, hayvan bakmayı öğretti. 'Ne olur, ne olmaz. Dünya halidir. Toprak sizi aç bırakmaz. Namerde muhtaç etmez. Bundan daha sağlam dayanak olmaz, ihtiyaç hasıl olursa, ona dönersiniz' derdi...''

''Okuduğumuz okul, kerpiç bir bina idi. Altı boş, üstünde ise üç oda vardı. Bunları sınıf olarak kullanırdık. Alttaki boşluğa köylü, hayvan kapatırdı. Yani alttaki hayvanlar bağrışırken, üstte de çocuklar cıvıl cıvıl okumaya çalışırdı.''

Atatürk Türkiye’sinin herkese fırsat sunduğunu, bunun en canlı örneğinin de kendisi olduğunu belirten Demirel, şunları söylemişti: “İslamköy’den bir çocuk çıkıyor, okuyabiliyor. Ben diyorum ki, ’Vatandaşım sen nerelisin?’. ’Çemişgezek’in şu köyündenim.’ ’Senin köyünden, senin çocuğundan da çıkar okur ve mühendis olur. Onunla kalmaz milletvekili olur, bakan olur, başbakan olur, cumhurbaşkanı olur.’ Ben bunu gösteriyorum. Bu cumhuriyet herkese eşit fırsatlar tanır. İşte Demirel’e tanımış. Bir köylü çocuğu.’Herkese fırsat tanınıyor bu fırsatları kullanın’ diyoruz. Bana açık olan her şey sizin çocuklarınıza da açık.. Çocuklarınız ülkenin hizmetinde rol alsınlar. Önleri açıktır, misali benim."

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018