'Türkiye için risk sermaye akımlarında'

EBRD Başekonomisti Berglof, Türkiye ekonomisi için sermaye akımlarındaki ani dalgalanmaların ana risk unsuru olduğunu açıkladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL -  Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Başekonomisti Erik Berglof, Türkiye ekonomisi için gelecek dönemde ana risk unsurunun sermaye akımlarındaki ani dalgalanmalar olduğunu, ekonominin verimliliğin güçlendirilmesi için daha fazla doğrudan yabancı yatırıma ihtiyaç duyulduğunu söyledi.             

Reuters'ın sorularını yanıtlayan Berglof, "Türkiye, ekonomik olarak son birkaç yıla kıyasla daha iyi bir konumda. Ancak global para politikaları açısından bir sonraki adımın ne olacağına dair birçok belirsizlik var. Sermaye akımlarındaki hızlı dalgalanmalar ana risk unsuru" dedi ve ekledi:
             
 "Türkiye ekonomisinin iç tüketim kaynaklı büyümeden ihracat kaynaklı büyümeye geçiş yapması sağlıklı ancak verimliliği daha fazla artırmanın, toplam ihracatı büyütmek adına daha büyük önem taşıdığını düşünüyorum."
              
Ekonomide yüzde 2-3 bandındaki büyümenin sürdürebilir hale gelmesinin sağlıklı olduğunu söyleyen Berglof, "Türkiye ekonomisinde verimliliği iyileştirmek için daha fazla doğrudan yabancı yatırım çekme ihtiyacı var" dedi.
              
Doğrudan yabancı yatırımlar, 2013 yılında yüzde 4 artışla 12.9 milyar dolar olurken, bu yılı da yatay büyüme ile tamamlaması bekleniyor.

Türkiye ekonomisi yılın ilk yarısında yüzde 3.3 büyürken, Orta Vadeli Program'a göre bu yıl yüzde 3.3, 2015 yılında yüzde 4 büyüme tahmin ediliyor.
             
EBRD, Türkiye ekonomisinin 2014 yılında yüzde 3, 2015 yılında ise yüzde 3.2 büyüyeceği tahmininde bulunuyor.
              
Siyasi risklerin de önemli olduğunu söyleyen Berglof, Türkiye'nin çok yönlü dış politikası ve dış ilişkileri nedeniyle Irak, Suriye, Rusya gibi ülkelerdeki durumlardan ekonomik ve siyasi olarak etkilendiğini söyledi.
              
Berglof, "Örneğin Rusya'dan gelen turistler, Türkiye için artan bir gelir kaynağı ancak Rusya ekonomisinin yavaşlaması, uluslararası yaptırımlar ve düşük petrol fiyatları ile birlikte bu ülkeden gelecek turistleri de etkileyecek" dedi.
              
Ham petrol fiyatları son dört yılın en düşük seviyelerinde seyrederken, enerji faturası yüksek olan Türkiye için bu gelişmenin kısa vadede yardımcı olacağını söyleyen Berglof, buna karşın, ekonomik açıdan yakın ilişkide olduğu Rusya ve Irak gibi bazı ülkelerin olumsuz etkilenmesiyle dolaylı şekilde etkilenebileceğini kaydetti.
             
 Berglof, orta gelir tuzağından kaçınabilmek için Türk şirketlerinin uluslararası pazarlara erişimine yadımcı olunması, rekabet politikasının ve yüksek öğrenim sisteminin geliştirmesi, şirketlerin verimliliğin artırılması ve yeni şirketlerin kurulmasını destekleyecek finansal sisteme ihtiyacı olduğunu da söyledi.
              
Berglof, beş yıldır faaliyet gösterdikleri Türkiye piyasasının hacim açısından EBRD'nin en büyük operasyonu konumunda olduğunu sözlerine ekledi.
             
 Türkiye'deki portföyü bu yıl sonunda 5 milyar euroya ulaşması beklenen EBRD, özsermaye yatırımlarını artırmayı hedeflerken, faktoring başta olmak üzere finans şirketleri ile ilgileniyor. 

Bu konularda ilginizi çekebilir