Türkiye sanayide hızlı koşuyor, ama daha da hızlanması gerekiyor

Murat YÜLEK
Murat YÜLEK KÜRESEL BAKIŞ myulek@aya.yale.edu

Dünya toplam imalat sanayi katma değeri, 1997 yılında 6 trilyon dolarken 2012 yılında 11,6 trilyon dolara çıktı. Yani, 15 yılda imalat sanayi üretimi, katma değer bazında iki katına yükseldi. Buna karşılık, toplam dünya GSYH’sı daha da hızlı büyüdüğü için, imalat sanayinin payı yüzde 19,4’den yüzde 16,0 seviyesine inmiş. Rakamlar nominal (enflasyonun etkilerinden arındırılmamış) ve kaynağı OECD. 

Dünya imalat sanayi katma değeri, 1997-2012 arasında yılda ortalama yüzde 4,5 seviyesinde büyümüş. Nominal olarak çok yüksek bir seviye değilse de, aradaki küresel krizin etkileri de gözönüne alındığında fena bir büyüme değil. 

Bu nominal rakamları kısaca şöyle yorumlayabiliriz: Dünya imalat sanayi büyümeye devam ediyor, ancak diğer sektörler daha hızlı büyüyor. 

Acaba bu büyüme ülkeler arasında dengeli dağılmış mı? Yoksa bazıları diğerlerine göre daha mı hızlı büyümüş? 

Tahmin edeceğiniz gibi imalat sanayinde hızlı ve yavaş büyüyen ülkeler var. Yine tahmin edeceğiniz gibi imalat sanayi büyümesinde ana aktör Çin. 1997-2012 yılları arasında, yıllık dünya imalat sanayi katma değerindeki 5,6 trilyon dolarlık artışın 2,3 trilyon doları Çin’den gelmiş; Çin 1997’de dünya üretiminin yüzde 5’ini yaparken 2012’de rakam yüzde 23’e çıkmış. Yani, her 100 dolarlık üretimin 25’i Çin’de yapılır hale gelmiş. 

Diğer ülkelere de bakalım. Aynı 5,6 trilyon dolarlık artışın 1 trilyon dolarlık kısmı, yıllardır “sanayimizi ucuz işçilik ücretlerinin olduğu Çin ve diğer Doğu Asya ülkelerine kaybediyoruz” havasında olan ABD. 2012 yılı itibariyle, dünyanın en büyük iki sanayici ülkesi sırasıyla Çin (2,67 trilyon dolar) ve Amerika Birleşik Devletleri (2,0 trilyon dolar). Japonya (1.1 trilyon dolar) ve Almanya (775 milyar dolar) da eklenince dört ülkenin dünya üretiminin yüzde 56’sını gerçekleştirdiği anlaşılıyor. Güney Kore ise 375 milyar dolar ile dünya imalat sanayi katma değerinin yüzde 4’ünü üretiyor. 

Gelelim Türkiye’ye. Türkiye de sanayi üretimini hızlı artıran ülkelerden. 1997-2012 arasında Türkiye’nin sanayi katma değeri OECD rakamlarına göre dolar bazında yüzde 144 arttı. Bu hız, Türkiye’yi sanayi üretiminde en hızlı büyüyen ülkelerin arasına soktu. Bu dönemde dünya üretimi yüzde 94, Çin hariç dünya üretimi ise yüzde 58 oranında arttı. Aynı dönemde, yavaşlayan Japonya’nın üretimi yüzde 13, ABD’ninki ise yüzde 96 arttı. Buna karşılık, Kore’nin üretimi yüzde 181, Çin’in üretimi ise yüzde 717 oranında yükseldi. 

Yani, sanayi üretim artışı dünya ülkeleri arasında dengeli dağılmadı ve Türkiye hızlı büyüyenler arasında yer aldı. Böylece, Türkiye’nin dünya sanayi üretimindeki payı yüzde 0.95’den yüzde 1,20’ye çıktı (Eğer Çin’in üretimini dünya üretiminde düşersek, Türkiye’nin payı yüzde 1,0’dan yüzde 1,5’e yükseldi.) 

Dünya sanayi üretimi küresel krizin başında, 2009 yılında bir trilyon dolar geriledi; yani yaklaşık yüzde 10. Bu dönemde Çin’in üretimi düşmek yerine yüzde 10, ABD’ninki ise yüzde 6 yükseldi. Türkiye (yüzde 21) ve Almanya (yüzde 20) da dahil olmak üzere çok sayıda ülkenin imalat sanayi üretimi ise dolar bazında düştü (Türkiye’deki düşüşte doların ortalama yüzde 19’luk değer kaybı da önemli rol oynadı.) Bunun ardından her ülke de üretimini artırdı (Türkiye yüzde 33, Almanya yüzde 19 arttı; Türkiye’de 2012 ile 2009 arasında TL / dolar ortalama olarak nominal yüzde 16 değer kaybetti.) 

Türkiye’de son yıllarda imalat sanayi hızlı büyüyor, ancak imalat sanayinin GSYH’ya oranı Avrupa’daki bazı ülkeler kadar hızlı olmamakla birlikte düşüyor (Yunanistan gibi ülkelerde imalat sanayinin GSYH’ya oranı uzun süredir yüzde 4’lerin altında.) Demek ki, bazı sektörler sanayiden de hızlı büyüyor. Bu bir yandan sevindirici, diğer taraftan üzücü bir haber. Bir taraftan ekonomimiz sanayi dışı alanlara ‘çeşitleniyor’; diğer yandan, kaynaklarımızı sanayiye yönlendirsek sanayi çok daha hızlı büyüyebileceği ortaya çıkyor. 

Sonuç ve özet. Dünyada sanayi üretimi taleple birlikte hala büyüyor ve oldukça ‘yoğunlaşmış’ bir görünüm arzediyor. Başta Çin ve ABD, dört ülke dünya üretiminin yüzde 60’a yakınını gerçekleştiriyor. Türkiye de hızlı büyüyen ülkeler arasında. Ancak sanayiden daha hızlı büyüyen sektörleri de var. Ayrıca, kişi başına sanayi katma değeri üretiminde Türkiye, son 10 yıldaki hızlı büyümesine rağmen bu alandaki rekortmen Almanya’nın ancak beşte biri kadar sanayi üretimi yapıyor. Moralleri bozmayalım; bu rakam, sanayi üretiminin önünün açık olduğunu gösteriyor ve Türkiye’de, özel ve kamu sektörleri doğru politikaları geliştirirlerse sektörün ileride gelebileceği nokta hususunda bir umut veriyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Chief Sustainability Officer 06 Ağustos 2018