'Türkiye'nin güçlü mali tamponları var'

Moody's'in Türkiye Başanalisti Banerji, Türkiye'nin düşük kamu borcu ve ılımlı kamu borçlanma ihtiyacı açısından güçlü mali tamponlarının mevcut olduğunu açıkladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

LONDRA -  Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye Başanalisti Alpona Banerji, Türkiye'nin önündeki zorluklara karşın güçlü mali tamponları olduğunu kaydetti. 

Banerji, yarın İstanbul'da düzenlenecek ve Türkiye ekonomisinin tartışılacağı "8. Yıllık Türkiye'nin Kredi Riski Konferansı" öncesinde soruları yanıtladı. 

Türkiye ekonomisinin değişen küresel ekonomik koşullara karşın bir takım güçlü yanları olduğunu anlatan Banerji, Türkiye'nin düşük kamu borcu ve ılımlı kamu borçlanma ihtiyacı açısından güçlü mali tamponları olduğunu belirterek,  "Buna rağmen Türkiye'nin dışsal oynaklığı daha çok geniş cari açık ve yüksek finansman ihtiyacı olarak ortaya çıkmaya devam ediyor. Türkiye'nin döviz rezervlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranı gelişmekte olan piyasaların birçoğunda daha düşük seviyede" diye konuştu. 

Banerji, ekonomisinin büyüklüğü, çeşitliliği, kişi başına düşen milli gelir açışından varlığı, kamu borcunun yıllar içinde düşürülmesi, borcunun diğer Baa3 ülkelerine kıyasla düşük olmasının ve güçlü mali politikasının, Türkiye'nin kredisinin temel güçlü yönlerinden olduğunu ifade etti. 

Merkez Bankası'nın para politikasını da değişen ekonomik koşullar ışığında değerlendiren Banerji, "Merkez Bankası'nın enflasyon hedefine ulaşabilme becerisi önemli bir faktör. Enflasyon oldukça yüksek seyretti ve bu yılın sonunda enflasyon oranının yüzde 10 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor" dedi. 

Cari açıkta azalış 

Türkiye'ni cari açığın azaltılması yolunda olumlu gelişmeler kaydettiğini vurgulayan Banerji, "Türkiye'nin cari açığı bu yılın ilk yedi aylık kısmında dolar cinsinden yaklaşık yüzde 40 azalış kaydetti. Bu daha çok azalan sermaye akışından ve iç kredilerdeki yavaşlamadan kaynaklandı ve tabii ki ithalat büyümesini de etkiledi. Aynı zamanda ekonomi bu yılın ilk yedi aylık kısmında Avrupa'dan kaynaklı artan ihracattan da faydalandı" dedi. 

Buna karşın, Türkiye'nin bu yılın sonunda cari açığının GSYH'ye oranının yüzde 5,8 olmasını ve 2015 yılında ise yüzde 6 seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerini dile getiren Banerji, Türkiye'nin halen yüksek bir cari açık seviyesi olduğunu vurguladı. 

Türkiye'nin not görünümünün "Negatif"ten yukarı yönlü değiştirilmesi için hangi şartların arandığı yönündeki soruya ise Banerji, "Türkiye'yi hali hazırda 'Baa3' notu ve 'Negatif' not görünümüyle değerlendiriyoruz. Politik riskin azalması, ekonomik politikanın netliği ve yatırımcı güveninin istikrara kavuşması görünümün dengelenmesi için gerekli şartlardan..." yanıtını verdi. 

Türkiye'in Irak'la olan ticari ilişkilerini de değerlendiren Banerji, Irak'ın Türkiye'nin ikinci önemli ticaret ortağı olması açısından Irak ile yapılan ticaretin, ekonominin önemli yanlarından biri olduğunu belirterek, yılın ilk yedi ayında Türkiye'nin Irak'la olan ticaretinin geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 20 azaldığını, bu durumun net bir şekilde Türkiye'nin cari açığında ve sonuç olarak ekonomik büyümesinde olumsuz bir etkisi olduğunu belirtti. 

 Jeopolitik riskler 

Moody's Başanalisti Banerji, bölgedeki jeopolitik gerilimlere ilişin olarak da "Artan jeopolitik riskler, küresel sermaye ortamındaki değişimler,  yerel politik riskler gibi zorluklar devam edecektir. Bunlar Türkiye'nin geniş cari açığını finanse etmek için dayandığı yatırımcı güvenini de etkileyecektir" öngörüsünde bulundu. 

Banerji, devamla şunları söyledi: 

"Jeopolitik risk Türkiye'ye gelince devlet tahvili metodolojisinin hep  önemli bir boyutu olmuştur. Türkiye, jeopolitik risklerin her zaman mevcut olduğu bir konumda yer alıyor. Jeopolitik riskin emtia fiyatlarının yanında yatırımcı güveni üzerinde de olumsuz  etkileme potansiyeli var. Jeopolitik  riskin ekonominin üzerinde olduğu gibi Türkiye'nin cari açığı üzerinde de etkisi var."  

Yüzde 3 büyüme 

Türkiye'ye ilişkin ekonomik büyüme öngörülerini paylaşan Alpona Banerji, şunları kaydetti: 

"Ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 3'e gerilemesini ve 2015 yılındaysa yüzde 2,8 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu büyüme azalan iç talep ve daha düşük tüketimin ardından gerçekleşiyor. Türkiye'nin ekonomik büyümesi son iki yıldır yüzde 5'in altında gerçekleşiyor. Türkiye'deki en temel yapısal problemlerinden biri düşük sermaye seviyesi. Kalkınma Programı'nın uygulanması ekonomik büyüme hızının artırılması için son derece önemli. Fed'in parasal genişleme programına son vermesine karşın parasal genişleme açısından benzer bir adımı yakın zamanda Avrupa Merkez Bankası'nın atmış olması da önemli. Avrupa Birliği, Türkiye'nin önemli bir ticaret ortağı ve Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 42'sini Avrupa'ya gönderiyor. Avrupa'nın iyileşmesi Türkiye ekonomisi için faydalı olacaktır. Türkiye'nin küresel sermaye akışlarına bağımlı olduğu düşünüldüğünde Türkiye'nin kredi kapasitesi için büyük belirsizliklerden biri küresel sermaye piyasalarındaki değişimlerdir. Avrupa Merkez Bankası'nın eylemleri küresel sermaye ortamındaki değişimlerin bir parçası... Bunu (Avrupa Merkez Bankası'nın adımlarının yansımasını) izleyeceğiz ve süreci  gözlemleyeceğiz."  

 8 Ağustos'ta değerlendirme yapmamıştı 

Daha önce belirlenen kredi takvimine göre Türkiye'nin kredi notuna ve görünümüne ilişkin güncelleme yapması gereken 8 Ağustos'ta bir güncellemenin yapılmayacağını duyuran Moody's, açıklamasında kredi notu ve görünümü gözden geçirme takviminin sadece potansiyel hareketlere ilişkin bir gösterge olduğunu belirtmişti. 

Kredi derecelendirme kuruluşu en son 11 Nisan'da Türkiye'nin kredi not görünümünü "Durağan"dan, "Negatif"e çevirirken, "Baa3" olan kredi notunu teyit etmişti. 

Moody's, 16 Mayıs 2013'te Fitch Ratings'in ardından Türkiye'nin kredi notunu yükselterek "Yatırım Yapılabilir" ülkeler kategorisine yükselten ikinci büyük uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu olmuştu. 

Bu konularda ilginizi çekebilir