Ulaştırma Bakanı ve bürokratları sessiz kalmamalı...

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Ülkemizde liman altyapıları, bağlantı yolları, ulaşım alt-sistemleriyle bütünleşme durumları, yük hareketleriyle bağlantıları, yakın ve uzak ülkelerle rekabet koşullarına uyum sorunları tartışma gündeminde hak ettiği yeri almıyor.

Denizci değilim, ekmeğimi denizlerde kazanmıyorum ama ülkemizin geleceğinde deniz alanının önemini biliyorum. Üç tarafı denizlerle çevrili bu ülkede, "liman inşa etme ve işletme stratejisinin" ne olduğunun kapsayıcı bir anlayışla paylaşmazsak, istediğimiz sonuçlara ulaşamayız.İskenderun Limanı'ndan yakın çevresindeki özel iskeleler furyasına ve Yumurtalık Limanı Projesi'ne... Mersin Limanı'ndan Orta Akdeniz'deki liman sorunlarına... İzmir Limanı'ndan Çandarlı ve Aliağa'daki yeni oluşumlara... Çanakkale'de Kepez çıkmazından, Marmara Denizi'ndeki 40'ı aşan iskelenin ülke geleceğindeki konumlanmasına... Karadeniz'de Karasu'dan Ereğli Demir-Çelik ve çevre limanlarına, Filyos Projesi'nden Samsun'un garipliğine, Trabzon'dan Hopa'ya daha bir dizi limanla ilgili gelecek inşa edecek stratejiyi öğrenmek bu ülke insanının hakkı olmalıdır.

Ülke geleceğiyle ilgilenmek
Atlantik Konseyi'nden Magnus Nordenman'ın uzun makalesinde bir kez daha yinelediği veriler, limanlarla ilgilenmenin, ülke geleceğiyle ilgilenmek anlamına geldiğini kanıtlıyor:
• Küresel deniz ticareti son 40 yılda 4 katına çıktı. Bugün 100 bin dolayında olan ticaret         gemisinin 2030 yılına kadar 200 bine çıkması bekleniyor.
• Dünya nüfusunun büyük çoğunluğu denizlere 200 mil yakınında yaşıyor.
• Deniz alanı, AB iç ticaretindeki mal ve hizmetin yüzde 40'dan fazlasının akışını sağlıyor.
• Deniz alanında 2010 yılında 1 milyar ton düzeyinde olan petrol ürünleri taşımasının, 2030 yılında 1.6 milyar ton düzeyine çıkacağı öngörülüyor. 
• Aynı zaman aralığında sıvılaştırılmış doğalgazın deniz yoluyla ihracatının 3 katına ulaşması     bekleniyor.
• Kömür ve demir ticaretinin de denizlerdeki taşıma miktarının gelecek 15 yılda 3 katı artması     öngörülüyor.
• Hububat ticaretinin 2 katına yükseleceği tahmin ediliyor.
• Konteynerlerle yapılan yük taşımasının aynı zaman kesitinde 4 kat artacağı ileri sürülüyor.
• Çin'in 2030 yılına kadar küresel ölçekte gemiyle taşıma filosunun yüzde 24' üne sahip olma potansiyelinden söz ediliyor.
• Çin, burnumuzun dibindeki Pire Limanı'na yatırımlarını sürdürüyor; izlenmesi gereken         yönetişim teknikleri uyguluyor.

Gelecek 15 yılın çok kritik fiziki sermaye stoklarından birini, ülkelerin liman altyapıları,üst yapıları ve yönetişim anlayışları oluşturacak.

Kritik sistemler limanlarla nefes alır
İddia ediyoruz ki ,ticari sistemlerin kritik alt sistemlerini oluşturan "gıda sistemleri", "taşıma sistemleri", "enerji ve elektrik sistemleri", "sağlık sistemleri" ve "ulaşım sistemleri" limanların alt ve üst yapı donanımlarına bağımlı hale gelecek.Limanlarını düzgün yönetemeyen toplumlar, kritik alanlarda ciddi sorunlar yaşayacak.Limanlardan sorumlu bakan ve ilgili bakanlık birimleri, örneğin Çandarlı Limanı'yla ilgili sorularımıza neden yanıt vermiyor? Çandarlı Limanı'yla ilgili bir dizi "söylentiyi" netleştirmek için belgeye, bilgiye dayalı bir açıklama yapmaktan kaçınmanın ardında ne var? Filyos Projesi niçin tartışma gündeminden uzak tutuluyor? Mersin Limanı'nda olup bitenlerle ilgili kamuoyunu sistemli biçimde bilgilendirmemek yönetişim anlayışının neresinde duruyor? Kepez 'de pompalanan umutlarla alınan sonuçları net biçimde ortaya koymaktan kaçınmanın yönetim erdemindeki yeri nedir? Karasu limanından beklenenlerin gerçekleşmesiyle ilgili alınmakta olan önlemleri kamuoyu ile paylaşmak ayıp bir şey mi?

Türkiye limanlarını konuşmuyor; geçmişte yapılan hatalarıyla yüzleşmiyorsa, dünya genelindeki gelişmeleri tartışarak daha sağlıklı bir gelecek yaratmanın liman bağlamını yoğun biçimde irdelemiyorsa, "2023 hedeflerinden sapmalara" nesnel açıklamalar getirilebilir mi?

Limanlarla ilgili bakış açısının sorgulanması ilk adımdır. Cumhuriyet tarihinde yapılan yatırımların gözden geçirilmesi ve hatırlama kültürünün olgunlaştırılması ikinci adımdır. Üçüncü adım da, yeni yatırımların fayda/maliyet analizlerinin ortaya konmasıdır.

Eleştirel akıldan korkan tek bir ülke gösteremezsiniz ki zenginleşsin ve refahını artırabilsin. Ulaştırma Bakanı'na, bürokratlarına çağrımdır. Gelin limanlarla ilgili olup biteni açık ortamlarda tartışalım ki, kitle desteğini arkamıza alabilelim, yapılan yatırımların verimlilik düzeyini yükseltebilelim.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar