Veraset ve intikal vergisi ve beyanname verilmesi

Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK VERGİNİN GÜNDEMİ akif.akarca@alfaymm.com

Bilindiği gibi vergiler gelir,harcama ya da servet üzerinden alınır. Veraset ve İntikal Vergisi servet üzerinden alınan bir vergidir. Bir kişinin ölümü halinde mal varlığı veraset yoluyla mirasçılarına intikal eder. Ölüm söz konusu olmaksızın karşılıksız olarak bir şeyin diğer bir kişiye intikal etmesi hali ise hibe veya ivazsız intikal olarak ifade edilir. Örneğin, İvazsız bir şekilde intikali gayrimenkul ve hakların tapuya tescili (hukuken iktisap) menkul mallarda tasarrufun geçmesi ile meydana gelir. Veraset yoluyla ya da ivazsız bir şekilde mal ya da hak elde eden gerçek ya da tüzel kişi veraset ve intikal vergisinin mükellefi olur. Muafiyet ve istisnalar dışında veraset ve intikal vergisi beyannamesi verme gereği doğar. Bu gün yazımızda beyannamenin verilmesi üzerinde duracağız. Verginin matrahı ve oranlar konusuna gelecek yazılarımızda yer vereceğiz.

Veraset ve İntikal Vergisi mükellefiyeti

Veraset yoluyla veya ivazsız (karşılıksız) bir suretle mal intikal eden gerçek ve tüzel kişiler veraset ve intikal vergisi mükellefi olurlar. Gerçek kişiler insanlardır. Türk Medeni Kanunu'nun 28'inci maddesine göre, çocuk hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla, ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde etmektedir. Tüzel kişiler ise birden çok gerçek veya tüzel kişinin belirli bir amacın gerçekleştirilmesi için emek ve sermayelerini birleştirmeleri ile oluşan ortaklıklardır. Tüzel kişiler ancak ölüme bağlı tasarruflarla mirasçı olabilirler. Ayrıca, 5602 sayılı Kanun'da tanımlanan şans oyunları ile gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazananlara ödenen ikramiyeler üzerinden kesilen vergilerin sorumlu durumunda olan kişi veya kurumlarca beyan edilmesi gerekmektedir. Veraset ve intikal vergisinde mükellefiyet; beyanname verildiği takdirde, beyannamede gösterilen mallar için beyannamenin verildiği tarihte; verilen beyannamede gösterilmeyen mallar ile beyanname verilmeyen hallerde intikal eden malların idarece tespit olunduğu tarihte, terekenin yazımı, defter tutma veya resmi tasfiye hallerinde mahkemece bu işlemlerin tamamlandığı tarihte başlamaktadır.

Veraset ve İntikal Vergisi beyannamesi verecek kişiler

Veraset yoluyla veya her ne şekilde olursa olsun ivazsız (hibe yoluyla veya karşılıksız herhangi bir şekilde) surette bir kişiden diğer kişiye intikali veraset ve intikal vergisine tabi olup, bu intikaller nedeniyle beyanname verilir. Beyannameyi kendisine mal intikal eden gerçek veya tüzel kişiler verir. Türkiye sınırları içinde bulunan malların ya da Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere intikal eden yurt içi ve yurt dışında bulunana malların intikali halinde beyanname verilir. 

Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan kişiler, yurt dışında veraset yoluyla veya hibe yahut karşılıksız herhangi bir tarzda mal edinmeleri halinde de beyanname vermek zorundadırlar.

T.C. uyruğunda bulunan bir şahsın Türkiye hudutları dışında bulunan malını veraset yoluyla ve sair suretle iktisap eden ve ikametgâhı Türkiye'de olmayan yabancı şahıslar, veraset ve intikal vergisine tabi olmadıklarından beyanname vermezler. Veraset yoluyla intikallerde beyanname her bir mirasçı tarafından ayrı ayrı verileceği gibi müştereken de verilmesi mümkündür. Beyannamenin müştereken verilmesi halinde beyanname her mükellef tarafından ayrı ayrı imzalanır. Verasette intikal eden mal istisna haddinin altında kalsa dahi beyanname verilmesi gerekmektedir. İvazsız intikaller de ise istisna haddinin altında kalanlar için beyanname verilmesi gerekmez.

Muristen mirasçılara veraset yoluyla hiçbir mal intikal etmediği takdirde durumun bir dilekçe ile vergi dairesine bildirilmesi halinde veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilmesi gerek yoktur. Mirasçılardan mirası reddedenlerin yerine mirası reddetmemiş mirasçıları(mahkemece belirlenen)tarafından beyanname verilir.    

Beyannamenin verileceği yer

Mükellefler, veraset ve intikal vergisi beyannamesini;

- Veraset yoluyla gerçekleşen intikallerde ölen kimsenin ikametgâhının bulunduğu,

- Diğer suretle gerçekleşen intikallerde tasarrufu yapan şahsın ikametgâhının bulunduğu,

- Tüzel kişilerde ve diğer teşekküllerde merkezlerinin bulunduğu ,

- Miras bırakanın veya bu tasarrufu yapan şahsın ikametgâhı yabancı memlekette ise Türkiye’deki son ikametgâhının ,bulunduğu yerdeki vergi dairesine verirler.

Muris veya tasarrufu yapan şahsın Türkiye'de hiç ikamet etmediği veya son ikametgahı tespit olunamadığı takdirde veraset ve intikal vergisi beyannamelerinin, veraset yoluyla veya sair surette ivazsız tarzda intikal eden malın bulunduğu veya mükelleflerin ikametgahlarının bağlı bulunduğu yer vergi dairesine (muristen intikal eden mal varlığının tamamının bu beyannamede beyan edilmesi) verilmesi gerekir.

Veraset ve İntikal Vergisi'nde ana prensip karşılıksız şekilde mal iktisap eden şahsın beyanname vermesidir. Bununla birlikte, 5602 sayılı Kanun'da tanımlanan şans oyunları ile gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazananlara ödenen ikramiyeler üzerinden kesilen vergilerle ilgili beyanname verme ödevi karşılıksız intikal sağlayan kişiye de yüklenebilir.

Özel kuruluşların yapacakları çekilişler piyango idaresinin iznine bağlıdır. Vergiyi doğuran olay çekilişin yapılmasına bağlandığından, yarışma ve çekilişlerde kazananlara ödenen ikramiyelerden kesilen vergilerin yarışma ve çekilişin yapıldığı günü takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar beyan edilmesi gerekir.

Beyanname mükellef veya vekili tarafından imzalanmalıdır. Müşterek imzalı tek beyanname verilmesi de mümkündür. Yurt dışında bulunan vatandaşlarımız beyannamelerini yurt dışındaki konsolosluklara verebilirler.

Beyannameler ilgili vergi dairelerine bizzat verilebileceği gibi taahhütlü olarak posta ile de gönderilebilir.

Beyanname verilme zamanı

-Veraset yoluyla intikallere ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesi

- Ölüm Türkiye’de meydana gelmiş ise ölüm tarihinden itibaren dört ay içinde,

- Ölüm Türkiye’de meydana gelmiş ve mükellefler yabancı bir memlekette bulunuyorsa ölüm tarihini takip eden altı ay içinde verilir.

- Ölüm yabancı bir memlekette meydana gelmiş ve mükellefler Türkiye’de bulunuyorsa ölüm tarihini takip eden altı ay içinde,

- Ölüm yabancı bir memlekette meydana gelmiş ve mükellefler ölenin bulunduğu memlekette bulunuyorsa ölüm tarihini takip eden dört ay içinde,

- Ölüm yabancı bir memlekette meydana gelmiş ve mükellefler ölenin bulunduğu memleketin dışında başka bir yabancı memlekette bulunuyorsa ölüm tarihini takip eden sekiz ay içinde,

- Gaiplik halinde gaiplik kararının ölüm siciline işlendiği tarihi takip eden bir ay içinde, verilir.

- İvazsız intikallere ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesi

- Malların hukuken iktisap edildiği tarihi izleyen bir ay içinde verilir.

- Gerçek veya tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Kanun'da tanımlanan şans oyunlarında, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların yapıldığı günü takip eden ayın 20'nci günü akşamına kadar verilir.

Ek süre verilmesi ve vergileme

Vergi Usul Kanunu'nda sadece veraset ve intikal vergisi için geçerli olmak üzere iki ek beyan süresi verilmesi kabul edilmiştir. 

Veraset ve intikal vergisine ilişkin mükellefiyetlerde tahakkuk işlemi yapmak için beyanname verme süresinin sonundan başlayarak 15 gün beklenir. Beyanname bu süre içinde verilirse vergi zıyaı cezası kesilmez ve gecikme faizi de hesaplanmaz. Mükellefe tebliğ edilmek şartı ile yeniden 15 günlük süre verilir. Beyanname bu süre verilirse yine vergi ziyaı olmamış sayılır. Ancak, veraset ve intikal vergisi beyannamesinin birinci ek süreden sonra fakat ikinci ek süreye ilişkin tebligat yapılmadan önce mükellefler tarafından verilmesi dolayısıyla ikinci derece usulsüzlük cezası kesilir. Ancak, beyannamenin idare (ilgili vergi dairesi müdürlüğü) tarafından tebligat yapılarak verilen ikinci 15 günlük ek süre içinde verilmesi halinde, birinci derecede usulsüzlük cezası kesilir.

Beyannamenin idare tarafından tebligat yapılarak verilen ikinci 15 günlük süreden sonra verilmesi veya hiç verilmemesi halinde ise söz konusu usulsüzlük fiili aynı zamanda re'sen takdiri gerektirdiğinden, birinci derece usulsüzlük cezası iki kat olarak kesilir, bu ceza Vergi Usul Kanunu'nun 336 ncı maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası ile kıyaslanır ve miktar itibariyle ağır olan uygulanır. Usulsüzlük cezaları her mükellef için ayrı ayrı kesilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Aramalı vergi incelemesi 26 Eylül 2019