Vergide iki anlamsız uygulama devam ediyor!...

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA nevzatsaygilioglu@atilim.edu.tr

Geçtiğimiz hafta vergi konusunda iki haber rüzgar gibi geçti. Haberler o kadar cılız ve çabuk geçti ki çoğu bu haberlerin farkına bile varamadı. Bu haberlerden birisi 20 Haziran 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “vergi yüzsüzleri” ile ilgili kriterler idi. Diğeri de 27 Haziran 2015 günü basında yer alan 2014 yılının vergi şampiyonlarının listesiydi. 

Aslında her iki konu da vergide toplumsal bilinci artırmaya, bunun için bir yandan vergi ödemeyenleri toplumsal baskı altında tutmaya ve bir yandan da yüksek vergi ödeyip dereceye girenleri yüreklendirmeye yönelikti. Söz konusu yasal ve idari düzenlemelerin geçmişi de neredeyse 30 yıl geriye gidiyor. Yani uzun yıllardan beri bu iki uygulama da devam ediyor.
Şimdi gelin önce bir haberlere bir göz atalım, sonra da yorumunu yapalım.

1. Vergi yüzsüzleri konusu…
Vergi Usul Kanunu'nda mükellef haklarını koruyucu “vergi mahremiyeti” ile ilgili düzenleme var. Mükelleflerin hakları çeşitli açılardan koruma altında. Ancak; kesinleşen ve vadesi geçen vergi borcu olanların isimlerinin açıklanması vergi mahremiyetinin ihlali sayılmıyor. Yani vergi borcu olanların isimlerinin ilan edilmesine imkan veriliyor. Kanun ve buna bağlı olarak çıkarılan genel tebliğler ile de söz konusu açıklamanın usul ve esasları ortaya konuluyor. 
20 Haziran 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 455 nolu genel tebliğ ile;
•Her bir vergi dairesi itibariyle 250 bin liranın üzerinde vergi ve ceza borcu olanların açıklanacağı, 
•Ancak; vergi borçlarının takas ve mahsubunu isteyen büyükşehir belediyeleri, diğer belediyeler ve bunlara bağlı şirketlerin açıklama kapsamı dışında tutulacağı,
•Öte yandan vergi borçlarını taksitlendirenlerle yapılanmadan veya kamuoyunda kabul gören adıyla vergi affından yararlananların da açıklanmayacağı,
hükme bağlanmış.
Bu düzenleme ilk bakışta akla uygun geliyor. İlk zamanlarda da kamuoyunda çok ciddi ses getiriyordu. Günlerce basın ve ilgili çevreler bu konuları işliyordu. Hatta kimi hayalici ve naylon firmalar da bunların arasında yer alabiliyordu. 

Bu düzenleme ilgili olarak insanın aklına şu sorular geliyor?
•Parklar, tretuvarlar, sokaklar süsleyen ve üstelik bunları da kendi şirketleri üzerinden yandaşlarına veren ama altyapıları bitik olan büyükşehir belediyelerinin vergi borcunu bilmek vatandaşın hakkı değil mi? 
•Aftan yararlansa da veya taksitlendirse de vergi borcunun varlığı ortadan kalkmadığına göre bunu da vatandaşın bilmesi gerekmez mi?
•En küçük bir konuyu bizzat basına aktaran Maliye Bakanının bu konuyu da aynı şekilde basına aktarıp soruları cevaplandırması iyi olmaz mı?

2. Vergi şampiyonları konusu…
2014 yılı kurumlar ve gelir vergisinde ilk 100’e giren şampiyonlar belli oldu.
•Kurumlar vergisi şampiyonlarına ilişkin ilk göze çarpan özellikler şunlar:
•İlk 100’de yer alan şampiyon şirket bir kamu bankası. 
•Daha da ilginci ilk 7’de tamamen bankalar var. Ayrıca ilk 15’in 11’i de banka. Demek ki bankalar çok kazanmış ve kazandığını da beyan etmiş. 
•İmalat sanayi firmaları ilk 15’de yok. İlk 100’e girenlerin sayıları da çok sınırlı. Demek ki Erdal Bahçıvan’ın İSO 500 ile ilgili tespitleri doğru.
•Kamuoyunun “mahşerin 5 atlısı” nitelemesine giren şirketlerin birkaçı ilk kez listede. 
•Bu arada 17 şirket de utancından olsa gerek (!) ismini gizlemiş.
Gelir vergisi şampiyonlarında durum daha da çarpıcı:
•Çok ilginç ve acıdır ki ilk 100’e giren 38 firma isminin görülmesini istememiş.
•Her zaman olduğu gibi listeye 3-5 büyük ailenin bireyleri damga vurmuş.
•Hemşerim Acun Ilıcalı ve usta komedyen Cem Yılmaz bile pek çok (belki binlerce) kişiyi geçtiği için neredeyse utanır hale gelmiş.
•Bu arada çok ilginç 17 ve 25 Aralık operasyonlarında adı geçen isimlerin bazıları da ilk kez listede yer almış. Herhalde çok kazandıklarından olsa gerek!

3. Yorumumuz…
•Vergi şampiyonları isimlerinin duyulmasından utanıyorsa, 
•Vergi yüzsüzleri kimseyi ilgilendirmiyorsa,
•Hatta yüzsüzlerin önemli bir kısmını Maliye açıklamıyorsa,
•Kamuoyunun böyle bir sorunu veya ilgi alanı yoksa,
•Kaçıranın yanına kar kalmışsa, şampiyon olanın yüzüne ar gelmişse,
artık bu düzenlemeleri ve uygulamaları kaldırmanın zamanı gelmiş demektir.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar