Verimlilik artıyor ama yetersiz

Verimlilik demek, kabaca aynı üretim araçları ile aynı yatırım, aynı insan gücü, aynı girdi ile daha çok üretim elde etmek demektir. 

Aynı yatırım ile aynı makine ile daha çok üretim yapılıyor ise sermayede verimlilik artışı sağlanmış olur. 

Aynı sayıda çalışan, aynı çalışma süresinde daha çok üretim yapıyor ise işçilikte verimlilik artışı sağlanmış olur. 

Aynı üretim için daha az elektrik, gaz, mazot kullanılmış ise enerji kullanımı ile verimliliğin artışına katkı sağlamış olur. 

Önemli olan üretime katkıda bulunan aynı üretim faktörleri ile daha fazla üretim yapmaktır. 

Verimlilik, “üretilen mal ve hizmet miktarı ile bu mal ve hizmet miktarının üretilmesinde kullanılan girdiler arasındaki orana bakılarak ölçülür. 

Basit anlatımı ile verimlilik, ürünlerde çıktı ile girdi arasındaki farktır. Girdi küçüldükçe verimlik artmış olur. 
Sonuç olarak verimlilik artışı, aynı mal ve hizmeti daha düşük harcama ile üretmek anlamına gelir. Verimlilik artışı üreticiye rekabet gücü kazandırır. 

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, sektörler itibarıyla Ulusal Verimlilik İstatistikleri yayınlıyor. 

Son on yılda sanayi sektörünün tamamında verimlilik yüzde 18.4 oranında arttı. Bu önemli ve olumlu bir gelişmedir. 

Alt sektörlerden gıda ürünleri ve içecek sektöründe verimlilik artışı yerine verimlilikte gerileme var. 

Tekstil sanayiinde de on yılda yüzde 8’i aşan bir verimlilik gerilemesi oldu. 

Buna karşılık giyimde yüzde 16’ya yakın, ana metal sanayiinde yüzde 15 dolayında verimlilik artışı var. Motorlu kara taşıtları üretiminde verimlilik artışı yüzde 20’ye yakın. 

Ekonomi politikalarının hedefi, verimliliği imkan ölçüsünde artırmaktır.Verimlilik, büyümeyi ve geliri artırır.