Y kuşağı

1980 yılından sonra doğanlara “Y kuşağı” deniliyor.

Şimdilerde yaşları 18 ile 35 yaş arasında olan bu kuşak, her ülkede, tüketime ve dolayısıyla üretime yön veren kuşak haline geldi.

Y kuşağındakilerin sayılarının 2 milyara ulaştığı tahmin ediliyor.

Ne var ki bunların yüzde 14’ü gelişmiş ülkelerde, yüzde 86’sı gelişmekte olan ülkelerde.

Gelişmiş ülkelerdekiler bol para kazanıyor, bol tüketiyor. Gelişmekte olan ülkelerdekiler ise gelişmiş ülkelerdeki Y kuşağını imrenerek izliyor. Onları taklit etmek için imkanları ölçüsünde para harcama yarışına giriyor.

Y kuşağı her ülkede iş dünyasında öne çıkmaya başladı. Ülkelerin durumuna göre, göreceli olarak gelirleri yüksek olduğundan, harcamaları ile ekonomiye yön veriyorlar.

Bu kuşağın özelliği her şeyi hızlı tüketmeleri. Yeniliğe, lükse gereğinden fazla ilgi göstermeleri.

Bu kuşaktakiler araştıran, sorgulayan kadınlar, erkekler. Bu kuşağa verilen Y kuşağı ismi İngilizce “Why?” Türkçe “neden” kelimesinden geliyor.

Bu kuşak işyerlerinde hiyerarşiye önem vermiyor. Kendi doğrularını savunmak istiyor. Başarı odaklı bir yaşam tarzına sahip.

Değişimi seviyorlar ve de sürekli değişim istiyorlar.

Tüketim davranışları her ülkede tüketici pazarına yön veriyor. Giyim kuşamdan mobilyaya, konuttan taşıt araçlarına, lüks eşyaya kadar farklı alanlardaki üreticiler Y kuşağının talebine dönük üretim yapıyor.

Çünkü bu kuşağın talebi büyük, para bu kuşakta.

Y kuşağının marka merakı nedeniyle her tüketim maddesinde markalaşma öne çıkıyor.

Bizim üreticilerimizinde Y Kuşağı gerçeğini iyi değerlemeleri zorunluluğu var. Çünkü artık, “Ben bunların analarını, babalarını da giydirirdim. Dedeleri de benden alış veriş yaparlardı” dönemi bitti.

İç piyasada Y kuşağına dönük üretim yapanın işi iyi gidecek. Dış pazarda Y kuşağının talebine dönük mal pazarlayanın ihracatı artacak.

Sadece ABD’de Y kuşağının yıllık tüketici harcamasının 1trilyon 300 milyar dolar olduğu, yıllar geçtikçe Y kuşağının gelir artışına bağlı olarak harcama gücünün de büyüyeceği söyleniyor.