Ya sabır!

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Amerika Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırımının zamanlaması ile ilgili söyleminden, ‘kayda değer süre’ ifadesini çıkarması, yerine yumuşak bir ifade kullanması bekleniyordu…

Önceki akşam FED üyeleri, “Sabır…” dedi…
Beklentiler karşılanmış oldu…
Beklentilerin karşılanmasıyla da kalınmadı, FED Başkanı Yellen, satır arasında, 2017’ye kadar faizlerin normal seviyelere dönemeyeceğini de söyledi…

★ ★ ★

Bu mesaj, sadece, düzeldiği sanılan ABD ekonomisi için değil, bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için de ek süre anlamına geliyor…

★ ★ ★

O ek sürede ne yapacağız?
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “Güçlü ve Dengeli Büyüme için Yapısal Dönüşüm” programlarına ilişkin ikinci basın toplantısında, “tasarruf” konusuna yoğunlaşacağını, geçtiğimiz hafta “AVM’lerin pazar günü kapatılma isteğinin nedenleri” başlıklı yazımda paylaşmıştım. 

Davutoğlu’nun dünkü konuşmasında, beklentime paralel olarak ‘tasarruf’ ön plandaydı…
Ekonomi yönetiminin plan ve kararlarında tasarruf ve yatırıma yoğunlaşacağı, Davutoğlu tarafından da teyit edilmiş oldu…

★ ★ ★

Sadece planlama ve karar alma yeterli mi?

Önceki dönemler planlama ve karar almanın değil, uygulamanın önemini gösteriyor…

★ ★ ★

Tasarruf ve o tasarruflar sayesinde yatırım ve o yatırımlar sayesinde para kazanmak ve borçla değil, o kazandığımız parayla harcama yaparak refaha ulaşmak için topyekün değişim, o değişim için de uygulama gerekiyor…

Yoksa günlük olaylara takılıp kalıyoruz… 
Mesela…
Petrol düşüyor diye ‘anlık’ seviniyoruz…

Sonra Rusya, İran gibi ülkelere olumsuz etkisini görüp ‘anlık’ üzülüyoruz…
Euro düşüyor diye ‘anlık’ üzülüyoruz…

Çin’in dolarla ihracat yapması nedeniyle Euro bölgesinde bize göre dezavantajlı hale gelmesini görüp ‘anlık’ seviniyoruz…

★ ★ ★

1998’de de böyle olmuştu…
Rusya krizinde de ‘anlık’ üzülmüştük…
Yine ‘anlık’ düşünerek ve abartarak, Rusya’daki ilişkilerimizi askıya almıştık…

Ve Rusya’nın sonraki 10 yılda yüzde 2 bin büyümesinden faydalanamamıştık… 

“Her kriz, bir fırsattır” şeklinde geleceği düşünerek Rusya’da kalanlarımız, hatta yatırımlarını daha da arttıranlarımız da olmuştu…

Mesela Anadolu Gurubu…
Tuncay Özilhan’ın, gurubun Rusya’da büyümesini kriz döneminde yaptığı yatırımlara bağladığı konuşmasını hatırlıyorum…

★ ★ ★

Başbakan dün, “Türk ekonomisinin kaynaklarına güvenimiz tamdır” dedi…

Kaynaklarımızı güvenle, güveni ise o kaynaklarımızı harekete geçirerek ekonomiye kazandıracağız…

Mesela genç nüfusumuz…
Sadece ‘genç nüfusumuz var’ diyerek, fırsatın değerlendirilemeyeceğini hâlâ anlamadık…  

30 yaş ortalamasıyla büyük fırsatı elimizde tuttuğumuzu düşünüyoruz, geri kalmış birçok Afrika ülkesinde yaş ortalamasının “17” olduğunu unutuyoruz…

★ ★ ★

Dünkü toplantının ardından sohbet ettiğim bir bakanımızın, “Potansiyeli harekete geçirmek için, birçok alışkanlığımızdan kurtulmamız gerekiyor.” cümlesi dikkat çekiciydi… 

Seçmenin büyük çoğunluğunu kısa dönemde olumsuz etkileyecek kararların alınıp uygulanması, gelecek için olmazsa olmaz ise, siyasilerin gelebilecek tepkilere FED üyeleri gibi “ya sabır!” çekmesi gerekecek…Siyasi geleceğin de ekonomik güce bağlı olduğu gerçeğinin görülmesi ve gelecek tepkilere ‘ya sabır’ çekmeye hazır hale gelinmesi ise ekonominin önünü açacak…

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar