Yabancı girişinde ilk altı ayda kötünün iyisi yaşandı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Yabancı yatırımcılar yılın ilk yarısında 814 milyon doları hisse senedi, 2.2 milyar doları da devlet iç borçlanma senedi yoluyla olmak üzere toplam 3.1 milyar dolarlık alım gerçekleştirdiler. 

Bu yılın ilk yarısındaki 3.1 milyar dolarlık giriş, bir anlamda kötünün iyisi sayılabilecek bir düzeye işaret ediyor. Geçen yılın ilk yarısındaki 4.1 milyar dolarlık net çıkış dikkate alınırsa, elbette 3.1 milyar dolar çok iyi bir rakam. Önceki yıla, yani 2014'e bakıyoruz, ilk yarıdaki giriş yalnızca 1.2 milyar dolar, dolayısıyla bu yılki giriş 2014'e göre de gayet iyi. 

Ya önceki yıllar... 

Ama biraz daha geriye gittiğimizde durum değişiyor. Yabancı yatırımcılar 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında çok yüklü miktarlarda alım yapmışlardı. Yabancıların hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedindeki net alımı ilk altı aylık dönemler itibariyle 2010 yılında 6.4 milyar dolar, 2011 yılında 10.6 milyar dolar, 2012 yılında 5.3 milyar dolar, 2013 yılında ise 8 milyar dolar olmuştu. Dolayısıyla bu yılın ilk yarısında gerçekleşen 3.1 milyar dolarlık net giriş, önceki iki yıldan iyi, ama daha önceki dört yıldan kötü bir tabloya işaret ediyor. 

2012 rekor yılı 

Yabancıların döviz girişinde rekor kırılan yıl 2012. Söz konusu yıl yabancılar 5.3 milyar doları ilk yarıda, 17.2 milyar doları da ikinci yarıda olmak üzere yılın tümünde 22.5 milyar dolar gibi rekor düzeyde hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi yatırımı yapmışlardı. 

Yabancı yatırımcıların en çok döviz çıkardığı yıl ise 2015 olarak kayıtlara geçti. Türkiye'nin peş peşe iki seçim yaşadığı, 7 Haziran'dan sonra hükümet kurulup kurulamayacağına dönük kaygıların zirveye çıktığı 2015 yılında 4.1 milyar doları ilk yarıda, 5.3 milyar doları da ikinci yarıda olmak üzere toplamda net 9.4 milyar dolarlık çıkış oldu. 

Dolayısıyla 9.4 milyar dolarlık çıkış yaşanan bir yılı izleyen ilk altı ayda 3.1 milyar dolarlık giriş gerçekleşmesini çok olumlu bir gelişme saymak da mümkün. 

Peki ders alınır mı? 

Ama bu gidişattan ders almak mümkün olur mu, bilinmez. Çok açık ki yabancı yatırımcı da, yerli yatırımcı da belirsizlik sevmiyor, çünkü para belirsizlik sevmiyor. Ülkenin peş peşe iki seçim yaşamış olması sevimsiz bir gelişme olarak görülüyor. 

Ayrıca, özellikle FED kaynaklı olmak üzere ortaya çıkan ve en azından bir dönem olumsuz algı yaratan etkenlere karşı tüm dünya gibi Türkiye'nin de çaresizliği ortada duruyor. 

Tüm bu etkenler bir araya gelerek hem kurun artmasına yol açıyor, hem zaten kurdaki artış eğilimi yabancının çıkmasını adeta körükleyen bir etki doğuruyor, bir başka ifadeyle sanki zincirleme bir reaksiyon yaşanıyor. 

Geçen yılın tümüne yayılan olumsuzluğu bu yıl da küçük ölçekte ay bazında yaşamadık mı zaten... Şubat, mart ve nisan aylarında sırasıyla 1.3 milyar, 1.7 milyar ve 1.3 milyar dolar olmak üzere toplamda 4.3 milyar dolar geldi. Ama sonrasında mayıs ayındaki hükümet değişikliği bir anda algının bozulmasına yol açtı. Mayısta 531 milyon dolarlık, haziranda 393 milyon dolarlık net çıkış oldu. 

Haziranın ilk üç haftasında döviz çıkışı vardı ve Brexit referandumundan İngiltere'nin AB'de kalacağı yolunda sonuç çıkacağı beklentisi 17-24 Haziran haftasında döviz girmesini sağladı. 24 Haziran-1 Temmuz arasındaki durumu gösterecek ve kayıtlara 1 Temmuz verisi olarak girecek olan haftada belki Brexit referandumunun yarattığı dalgalanmanın yansıması olarak yeniden bir çıkış yaşandığını görebiliriz.

catsbbdbdbdbdb.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar