Yabancı portföyündeki azalma aynı miktarda döviz çıktığı anlamına gelmez

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Bir yabancı yatırımcının geçen yılsonu itibariyle Türkiye’de 100 liralık hisse senedi ve yine 100 liralık devlet iç borçlanma senedi olduğunu varsayalım. Geçen yılsonunda dolar 2.32 lira olduğuna göre, hisse senedi ve DİBS’in döviz karşılığı 43.1’er dolardır. 

Yılbaşından bu yana Türkiye ekonomisinde hem dövizin değer kazanması, hem hisse senedi fiyatlarının düşmesi, hem de faizlerin yükselmesi gibi bir durum yaşandı. Yani bu durumda ne oldu? 

100’er liralık hisse senedi ve DİBS’in döviz karşılığı, dolar 2.60’a çıktığı için geriledi. 20 Mart itibariyle (son veri bu tarihe ilişkin) yabancıların artık 43.1’er dolarlık hisse senedi ve DİBS’i yok. Yabancının hisse senedi ve DİBS tutarı artık 38.5’er dolar. 

Yani yabancı yatırımcı, TL’nin değer kaybetmesinden ötürü 200 liralık varlığında yaklaşık 2.5 ayda 9 dolar kayba uğramış görünüyor. Ama görünürdeki bu kayıp, yabancının Türkiye’den 9 dolar çıkardığı anlamına gelir mi, elbette gelmiyor. 

Görünür kayıp bununla da sınırlı değil. Bir de fiyat değişimi var. Geçen yıl sonunda yaklaşık 85 bin düzeyinde olan Borsa endeksi, 20 Mart itibariyle 82.500’e inmişti. Bir diğer fiyat değişimi de faizdeki artıştan kaynaklandı. Yılbaşında da gösterge faiz yüzde 7.90 dolayında bulunuyordu. Yani bu faize göre 100 liralık DİBS’in iskontolu fiyatı 92.7 liraydı. Ama faiz mart ayı ortasında yüzde 8.80’e çıktı, bu sefer bu kağıdın fiyatı 91.9 liraya geriledi. 

Kur ve fiyatı dikkate alırsak... 

Şimdi fiyat değişimine yol açan etkenleri bir araya getirelim. 100 liralık hisse senedinin döviz karşılığı, kur artışı yüzünden 43.1 dolardan 38.5 dolara indi. Bir de hisse senetleri yüzde 5’e yakın değer yitirdiği için 38.5 dolar biraz daha geriledi ve 36.6 dolara düştü. Yani yabancı 100 liralık hisse senedine hiç dokunmadığı halde, bu senedin karşılığı yüzde 15 oranında azalarak 43.1 dolardan 36.6 dolara gerilemiş oldu. 

Diğer tarafta 100 liralık devlet iç borçlanma senedinin yılbaşında 43.1 dolar olan, kur artışı yüzünden mart ortasında 38.5 dolara inen değeri, faiz yükselmesi, yani fiyat düşmesi yüzünden yüzde 1 kadar azaldı. Buna göre 38.5 dolarlık DİBS’in tutarı 38 dolara inmiş oldu. 

Sonuç olarak, yılbaşında hisse senedi ve DİBS toplamında 200 lira karşılığı yaklaşık 86 dolar portföy sahibi bir yabancının bu varlığı, kur artışı ve fiyat değişiminin etkisiyle mart ayı ortasında yaklaşık 75 dolara indi.

11 dolarlık çıkış söz konusu mu? 

Örnek rakamlarımıza göre yılbaşında 86 dolar olan portföy yatırımı 75 dolara geriledi; ne var ki, şimdi biz tutup “Yabancılar iki buçuk ayda yurtdışına 11 dolar çıkardı, kaçarcasına Türkiye’yi terk ediyorlar” diyebilir miyiz? Üstelik bu hesaba göre yabancı çıkışı söz konusu bile değil. Sanal bir varlık azalması yaşanıyor yalnızca. 

Hem Merkez Bankası rakamları da öyle çok büyük tutarlı bir çıkış yaşanmadığını ortaya koyuyor. Buyurun, Merkez Bankası rakamlarına bakalım. 

Görünürde 19, gerçekte 2 milyar 

Merkez Bankası verilerine göre, yabancıların hisse senedi portföyü 26 Aralık 2014 itibariyle (2014’ün son cuması) 61.8 milyar dolar düzeyinde bulunuyordu. Hisse senedi portföyü, 20 Mart’ta 49.8 milyar dolara geriledi, yani tam 12 milyar dolarlık azalma oldu. 

Yabancıların devlet iç borçlanma senedi portföyü de 7.3 milyar dolarlık azalmayla 51.6 milyar dolardan 44.3 milyar dolara geriledi. 

Yani yabancıların hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi portföyleri yılbaşından 20 Mart’a kadar olan dönemde tam 19.3 milyar dolar azaldı. Ama acaba bu azalmanın ne kadarı gerçek, ne kadar sanal? 

Merkez Bankası yabancıların portföy bakiyelerini açıklamakla yetinmiyor, yanlış hesaplamalara ve değerlendirmelere meydan vermemek için hisse senedi ve DİBS’te “piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış net değişimi” de haftalık olarak ilan ediyor. Yani oturup yabancının Türkiye’den ne kadar para çıkardığını ya da Türkiye’ye ne kadar para getirdiğini hesaplamaya çalışmanın gereği yok. Merkez Bankası bunu yapıyor zaten. 

İşte yılbaşından 20 Mart’a kadar olan dönemde hisse senedinde bakiye üstünden yapılan hesaplamaya göre 12 milyar dolar gerileme, yani yapılan yorumlara göre 12 milyar dolar döviz çıkışı var; oysa, haftalık bazdaki net değişime göre çıkış yalnızca 816.6 milyon dolar. 

Aynı şekilde, DİBS’te görünürde 7.3 milyar dolar olan çıkış da aslında yalnızca 1.3 milyar dolar. 

Yani kimi değerlendirmelerde yılbaşından 20 Mart’a kadar olan dönemde hisse senedi ve DİBS’te yabancıların 19.3 milyar dolar çıkardıkları ileri sürülüyor, ama bu tümüyle yanlış bir yaklaşım. Gerçek çıkış, yalnızca 2.2 milyar dolar. 

Bu arada Merkez Bankası, DİBS bakiyesini ve haftalık değişimini verirken, bilgi niteliğinde olmak üzere DİBS kapsamında yer alan repo hacmini ve bunun değişimini de ilan ediyor. DİBS içinde yer aldığı açık açık ifade edildiği halde, reponun, ayrı bir büyüklük gibi hisse senedi ve DİBS’e eklenerek çok farklı bir rakam bulunması da doğrusu şaşkınlık yaratıyor. 

19 milyar çıksa yer yerinden oynardı 

İki buçuk aylık dönemde yabancılar Türkiye’den net 19 milyar dolar çıkarmış olsaydı, hiç kuşku yok yer yerinden oynardı. Kur arttı artmasına ama, öyle müthiş bir döviz talebi görmüş değiliz zaten. Bunu görmenin birkaç yolu var. Merkez Bankası’nın günlük döviz satım ihalelerine gelen talep, bunlardan biri. Öyle olağanüstü talep söz konusu olmadı hiç. 

Ayrıca, ocak ayının ödemeler dengesi verileriyle de bir test yapılabilirdi. Ocakta döviz girişi var çünkü. 

Bu konu niye önemli 

Yanlış da olsa büyük tutarlı rakamlar her zaman cazip gelir. “Türkiye’den iki buçuk ayda 19-20 milyar döviz çıktı” demek, ilginç bulunur. Daha sonra gerçekten 5 milyar, 10 milyar çıkmış olsa bile, bu doğru rakamlar yanlış hesaplanmış 19-20 milyarın gölgesinde kalır, kimse de itibar etmez. “Sen hala 5 milyarda, 10 milyarda mısın, çıkışın 19-20 milyar olduğu haftalar önce ilan edildi” bile denilir. O yüzden şimdiden rakamları doğru biçimde ortaya koymakta büyük yarar bulunmaktadır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar