Yapay zekâ hayalleri yenebilir mi?

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK kitap@dunya.com

Bir haber: Çinli biliminsanlarının oluşturdukları yapay zekâ, insanları yendi! Böyle bir şey, söz konusu boyutlarda ilk kez gerçekleşmiş. Onu doktora düzeyine sahip bir grup gönüllü ile IQ yarışına sokmuşlar ve bu sanal birey, aldığı puanlar ile ortalamanın üzerine çıkmayı başarmış!

Yapay zekâya sahip olan yazılımlar, yıllardır çeşitli testlere tâbi tutuluyor.

Hatırlayacağınız gibi geçtiğimiz yıl içerisinde de yapay zekâ, Turing testini aşmayı başarmıştı. Turing testinin amacı, bir makinenin düşündüğünü söylemesinin mantıksal olarak mümkün olup olmadığı. Bu teste göre makine, gönüllü bir insanla birlikte sorgulayıcının görüşalanının dışında bir yere saklanıyor. Sorgulayıcı yalnız soru sormak suretiyle hangisinin insan hangisinin bilgisayar olduğunu saptamaya çalışıyor. Sorgulayıcının soruları ve daha önemlisi aldığı yanıtlar, sessiz, bir klavye sisteminde yazılarak veya bir ekranda gösterilerek veriliyor. Sorgulayıcıya bu soru-cevap oturumunda elde edilen bilgiler dışında her iki taraf hakkında hiçbir bilgi verilmiyor. Dizi halinde tekrarlanan testler sonucunda sorgulayıcı, tutarlı bir şekilde insanı saptayamadığı takdirde makine, Turing testini geçmiş sayılıyor. 
IQ testine gelince, iki “küçük” hile yapılmış: Duygusal ve sezgisel zekâya yönelik kısıtlamalar. İşte insanoğlunun farkı! Çünkü, bu tür sorularla yapay zekâyı yanıltmak mümkün olabiliyor. Yani, sanal bireylerin “insan” olabilmek için alacakları daha çok yol var!

Biz sıradan insanlar da bu konuda küçük de olsa deneyimler yaşıyoruz. Apple’ın Siri’si, Microsoft’un Cortana yazılımları, basit yapay zekâ örnekleri... Siri, Türkçe olduğunda hepimiz - bir süre de olsa – onunla konuşmaya çalışmadık mı?!

Bilgisayar oyunlarında da yapay zekâ karşımıza çıkıyor. Bir zamanların ünlü Tetris’i artık gözdemiz değil, - ben oynamasam da – milyonlarca insan, bilgisayarlarında yapay zekâlarla mücadele ediyor...

Dünyanın en zeki insanlarından biri olarak görülen fizikçi ve kozmolog Stephen Hawking ise bu konuda şöyle diyor:
“100 yıl sonra yapay zekâ insan zekâsının önüne geçecek. Bu durumda yapay zekâya sahip robotların, bizimle aynı gelecek planları olup olmadığını bilemeyiz!”

Öyleyse Matrix filmi bir asır sonra gerçek mi olacak? Bu ve benzeri sorular, belki sorunlar önümüzdeki yıllarda epey tartışılacağa benziyor; bunlar, teknolojileri ancak ithal edildikçe kullanılabilen bizler için de iyi birer hayal kurma fırsatları değil mi?

Hayaller... Bazı şeyler var ki, insanoğlu var oldukça yaşayacak. Onlardan birisi de klasik müzik. Bu konuda hayallerini gerçekleştiren ise Prof. Filiz Ali... İşte onun projelerinden birisi: Kurucusu olduğu Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi’nin (AIMA) düzenlediği AIMA Müzik Festivali. Bu yıl, 8 - 10 Temmuz tarihleri arasında üçüncüsü yapılacak. Konserlerde AIMA Masterclass’larına yıllardır katılmış olan keman, viyola ve viyolonsel öğrencilerinden oluşan Festival Orkestrası sahne alacak. Can Okan’ın yönetiminde 8 Temmuz Çarşamba günü verilecek açılış konserine Misha Nodelman, Çiğdem İyicil, Pelin Halkacı Akın ve Ruşen Güneş solist olarak katılacak. Bach, Mozart ve Rossini’nin eserlerinin seslendirileceği konser, http://www.ustream.tv/channel/ ayvalikmuzik adresinden canlı izlenebilecek.

Taksiyarhis Kilisesi’nin ev sahipliği yapacağı festival kapsamında 9 Temmuz Perşembe günü AIMA Festival Orkestrası solistlerinin oda müziği konseri var. Mozart, Schubert, Schumann, Brahms’ın eserleri çalınacak. Festival, 10 Temmuz Cuma günü, Can Okan’ın yöneteceği AIMA Festival Orkestrası ve solistlerinin katılacağı konserle son bulacak. Konserde Bach, Mozart, Mendelssohn, Koussevitzky ve Massenet’nin eserleri yorumlanacak.

Bir noktadan olsun hayallerimiz için uğraşmaya başlamanın tam zamanı, değil mi?
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar