Yazılı basın, 4.0 devrimine ivedilikle ayak uydurmalı

Garbis KEŞİŞOĞLU
Garbis KEŞİŞOĞLU DÜNYA'DA MEDYA garbis.kesisoglu@dunya.com

Basılı günlük gazetelerin en büyük sorunu olan dijital iş programlarına geçiş konusu, günümüz koşullarında yeni boyutlar kazanıyor. Yazılı basının, artık bütünüyle hayata geçme aşamasına gelen yeni endüstriyel düzene ayak uydurması, yaşamsal bir önem taşıyor. 

Meramımızı biraz açalım;

Sanayide şimdi 4.0 dönemi devreye giriyor. Yani; birincisi buharı kullanan mekanik tezgahlar, ikincisi elektrikli üretim bantları ve üçüncüsü dijital teknolojiyle hayatimiza karışan güncel endüstri devriminin ardından, şimdi de dördüncü sanayi dönemi... 

Çok özetle ifade edersek 4.0 kavramı, bilişim teknolojileri ile endüstriyi buluşturmayı amaçlıyor. Bu devrimin ana unsurunu ise “yeni nesil yazılım ve donanım “kavramı oluşturuyor. Yani düşük maliyetli, az yer kaplayan, az enerji tüketen ama yüksek güvenlikli yazılım ve işletim sistemleri. 

Özellikle otomobil sanayii, bu yeni gerçekliğe uyum sağlama çabasında ön alıyor ve bu amaçla da düşünce tarzını değiştiriyor. 

Gazete yayıncılarının da. Eğer oyunda kalmak istiyorlarsa, stratejilerini günün gerekleri çerçevesinde yenilemeleri gerekiyor. Dijital neslin yaşam alışkanlıklarının değişmesi, her gün kağıda basılı gazete okumamaları, basılı gazetelerin okuyucu profilinin değişmesine ve klasik pazarların önemli oranda daralmasına yol açtı. Aslında tüketici yine eskisi gibi okuyor, video seyrediyor... Yalnızca bunu değişik kanallardan hallediyor. Bu nedenle de günlük yaşamda gazetelerin haber hegemonyası giderek ortadan kalkıyor. 

Yayıncılığın kuralları yeniden yazılıyor 

Gutenberg’in baskı teknigini bulması sonucu, el yazması eserleri üreten din adamlarının toplumdaki etkinliği azalmıştı. Aynı durum şimdi basılı gazeteler için geçerli. Gazetecilerin haberler üzerindeki hakimiyeti ortadan kalkmak üzere...

Haberler uzun yıllar, gazetecilerin kontrölündeydi. Radyo ve televizyon da söz konusu egemenliği kıramadı. Ama bu iki mecranın başaramadığını, internet birkaç yıl içinde gerçekleştirdi. Hakimiyet, halen geçerli kalite eksikliğine rağmen yeni haber kanallarına kaydı. Bu oluşumla gazetelerin haber tekeli kırıldı ve yayıncılar için önemli bir gelir kaybı doğdu. Sahneye çıkmış olan Facebook ve Amazon gibi yeni oyuncular, oyunun kurallarını değiştirdi. Amazon tüketicilerle devamlı diyalog halinde olduğundan, sundugu ürünleri onların isteklerine göre düzenleyerek cirosunu sürekli artırıyor. Bu şeklide tüketici, dijital iş programlarıyla bütünleşiyor... Tüketici artık evinden yayıncı olarak haber, fotograf ve video üreterek sistemin bir parçası haline gelmiş oluyor. Facebook bugün, haber konusunda gazete yayıncıların en “tehlikeli” rakibi... Nitekim dünya, geçenlerde Brüksel’deki terör olaylarını, Facebook üzerinden takip etti. 

Yazılı basının en büyük handikapi, bugünkü olayı okuruna ancak ertesi günü aktarabilmesi. Dijital mecralar ise bu işi anında başarıyor. O zaman da yazılı basın için “bayat haber” tehlikesi söz konusu oluyor. Bu gerçek karşısında yayıncıların ellerindeki imkanlarla, “içerik” üzerine yoğunlaşmaları gerekiyor... Dijital mecralardan farklılaşarak olayı tüm boyutlarıyla araştırılmış biçimde derinliğine yansıtabilmek... Fotografın yayında video ve filmlerin de içeriğin bir parçası olduğunu bilerek ve bütünlüğü gözeterek davranmak... 

İşte bunu başarmak gerekli. 

Gazeteci dikkat; robotlar geliyor 

Tüketici herşeyi günün her anında takip etme arzusunda olduğundan, kaliteli içeriğin çok seri bir şekilde değişik kanallardan ulastırlması şart. Yayıncılar için bunun dışında bir başka çıkar yol görünmüyor. Söz konusu gerçeğin farkında olan Federal Almanya’daki bazı gazeteler, iş programlarını hızla elden geçiriyor. Almanya’nın önemli merkez-sağ gazetesi “Frankfurter Allgemeine” gazeteyi okuyan gençlerin sayısının günden güne erimesini göz önüne alarak, tamamen genç tüketicileri hedef alan haftalık bir dergi çıkartmaya başladı. 

“Die Welt” ile ekonomi-politika gazetesi “Handelsblatt” da web sitelerinde video ve filmlere ağırlık vererek daha ilgi çekici olma çabası içine girdiler. Diğer taraftan medyada 2020’de gazeteciligin nasıl olacağı tartışılıyor... Şimdiden Amerikan Associated Press ajansında otomasyona gidilmesi süretiyle, robotların normal haberleri yazabilmeleri için, özel yazılımlar devreye sokuldu. 

Haber yazan robotlarla, bir taraftan giderlerde tasarruf sağlanacak, diğer taraftan da kaliteli ve araştırmacı gazeteciliğe daha çok imkan tanınacak. Fakat tabii, robot rekabeti karşısında gazetecilerin işlerini koruyabilmek adına çok daha donanımlı olmaları da gerekecek! Teknolojinin basılı gazeteleri bir şekilde kurtaracagina inananlar vardı. Bugün anlaşılıyor ki önemli olan, teknolojiyi tüketicilerin isteklerine cevap verecek şekilde kullanabilmek. 

Dijital yayıncılık konusunda büyük atılımlar içinde olan, Amerikan basının sancak gemisi “The New York Times” basılı gazetedeki tiraj ve reklam kaybını dijitalle telafi etmeye çalışmıyor... Yani bu mecradaki kaybı, diğer kanaldaki kazançla telafi edebilmek... Bu çaba, bizim basınımız için de geçerli olmalı. 

Gazete, Amerika dışı baskılarındaki azalma nedeniyle, Paris’teki bürosunun personelini azaltma kararı aldı. Buna karşılık, Kanada, İngiltere, Avustralya, Almanya, Hindistan ve Japonya gibi pazarlarda, dijital yayıncılığı 50 milyon dolar yatıracak. New York Times’in 1 milyonu aşkın dijital abonelerinin sadece yüzde 13’ünün Amerika dışında olması nedeniyle yeni pazarlar sağlayabilmek amacıyla böyle bir yatırım kararına varıldı. 

Sonuç olarak, gazetelerin Facebook ve sosyal medya ile savaşabilmek için, yeni pazarlar ve yeni uygulamalar bulmaları gerekiyor. Bunu da 4.0 devrimini gözden kaçırmadan, bu yeni sanayi aşamasının gereklerini eksiksiz yerine getirerek başarmak zorundalar... 

Demek ki, güncel bilişim teknolojilerini yayıncılığın her alanına bir an önce yaymak durumundalar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar