Yeni sanayi strateji belgesi hazırlanırken dejavu yaşamamak için...

Aralık ayında açıklanması beklenen 2015-2018 dönemiyle ilgili sanayi strateji belgesi haberi bende 2011-2014 sanayi strateji belgesi haberini yeniden yaşıyorum hissini uyandırdı. Eski belgenin amacının yerine gelmemesine neden olan bir bilanço çıkarmamız gerekiyor. 

Arkadaşımız Mehmet Kaya’nın haberinden 2015-2018 yılları Sanayi strateji belgesi ve eylem planı taslağının son aşamaya geldiği bilgisini alıyoruz.

Haberde yeni strateji planında 62 eylem planı olduğu belirtiliyor. Belgede stratejik hedefler içerisinde de şunlar yer alıyor:

-Sanayi bilgi ve teknolojiye dayalı yüksek katma değerli yerli üretimin gelişmesi,
-Kaynakların etkin kullanıldığı, daha yeşil ve rekabetçi sanayi yapısının dönüşümünün sağlanması,
-Sosyal ve bölgesel gelişmeye katkı sağlayan ve nitelikli işgücüne sahip sanayinin oluşması.

Haberde vizyon ve amaçta 2011-2014 sanayi strateji belgesine göre değişiklik yapılmadığı belirtilerek, “Vizyonda, orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim ve tasarım üssü olmak vizyonu, Afro-Avrasya” şeklinde genişletildiği bilgisine yer veriliyor. 

Haberde sanayinin durumuna ilişkin olarak  strateji belgesinde 2003-2012 döneminde düşük teknolojili ürünlerin payının yüzde 47’den, yüzde 39.1’e gerilediği, orta altı ve orta üstü teknolojili ürünlerin yüzde 47.3’ten yüzde 57’4 oranına yükseldiği, yüksek teknolojili ürünlerin payının yüzde 5.7’den 3.5’e gerilediği bilgileri yer alıyor.

Yeni dönem sanayi strateji belgesi haberini okurken, bir dejavu, daha önceden yaşadığım bir olayı tekrar yaşadığım duygusuna kapıldım. 2011-2014 sanayi strateji belgesi de 72 eylem planıyla “Orta ve yüksek teknolojide Avrasya’nın üretim üssü” olmayı hedefliyordu. Eylem planında görevlendirilen kurumlara tarihlendirilmiş sonuçlara bağlı görevler  veriliyordu.

Bizim bugün o sanayi belgesinin  “Orta ve yüksek teknolojide Avrasya’nın üretim üssü” olma amacına ulaşmadığımız biliniyor. Şimdi genişletilen “Afro-Avrasya’nın orta ve yüksek teknolojili ürünlerde üretim üssü olmak” amacı sözel olarak kulağa hoş gelebilir.

Ama bundan önce haberde yer aldığı gibi 2011-2014 strateji belgesinin görevli kurumlara takvime dayalı görevler içeren 72 eylem planının ayrıntılı dökümünün yapılması, yerine gelmeyen, eksik kalanların nedenlerini açıklıkla ortaya koyarak, “Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üssü” olamamamızın nedenlerini sıralamalıyız.

Türkiye’de sanayi üretiminin GSMH içindeki payının 1990’ların sonunda yüzde 20’lerin üzerindeyken, 2010’lu yıllarda yüzde 10’ların biraz üzerine kadar gerilemesi ve ihracatta yüksek teknolojili ürünlerin yüzde 2 seviyesinin altında kalmasının nedenlerini iyi saptayarak bu olumsuz tabloyu ortadan kaldıracak reformların neler olması gerektiğini üretici kesimlerle belirleyip yola devam etmemiz gerekir.

Aksi halde biz üç yılda bir her Sanayi strateji belgesi açıklandığında,  bunu yeniden yaşadığımızı zannederek bir dejavu yaşarız...