Yeni TTK ve şirket yönetim kurulu üyelerinin akrabalarına adli para cezası

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Prof. Dr. Erol ULUSOY / İstanbul Aydın Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Ticaret Hukuku Öğretim Üyesi

Epey bir zamandır, yazılı ve görsel medyada Yeni Türk Ticaret Kanunun bazı hükümlerinin eleştirilmesine daha sık rastlamaktayız. Bu eleştirilerden en medyatik ve dramatik olanı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 395'inci maddesinin ikinci paragrafındaki şirkete borçlanma yasağıdır. Medyada dile getirilen eleştirilere göre, bir anonim şirketin yönetim kurulu üyelerinin, 393'üncü maddede sayılan yakınlarının şirkette nakit veya ayın borçlanmaları durumunda, hapis cezasına çarptırılacakları yönündedir.

Bir diğeri ise, yönetim kurulu üyelerinin şirkete borçlanmasını yasaklayan kanun koyucu, limitet şirket müdürlerinin şirkete borçlanmalarını yasaklamayı unutmuş olması yönündedir.

Acaba her iki eleştiri de isabetli midir? Hemen belirtelim ki, ne şirketten vadeli mal alan yönetim kurulu üyelerinin akrabalarına adli para cezası gelmekte, ne de yönetim kurulu üyeleri için geçerli olan şirkete borçlanma yasağı, limitet şirket müdürleri için unutulmuştur.

Anonim şirketler de işlem yapma yasağı ve çifte temsil konusunda "doçentlik tezi" yazmış bir "hukukçu" olarak, konunun aydınlatılması mecburiyetini hissettiğimden, konuyu kısa ve öz olarak kaleme aldım.

Yönetim kurulu üyelerinin akrabalarına yönelik adi para cezası tehdidi

Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun 395'inci maddesinin ikinci parağrafına göre, yönetim kurulu üyesi, 393'üncü maddede sayılan yakınları, kendisinin ve söz konusu yakınlarının ortağı oldukları şahıs şirketleri ve en az yüzde 20'sine katıldıkları sermaye şirketleri, şirkete nakit veya ayın borçlanamazlar. BU yasağa uymayanlara ise, 562'inci maddenin beşinci parağrafının (d) bendi gereği, 300 günden az olmamak üzere adli para cezasına çarptırılır.

Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun 393'üncü maddesinde sayılanlar ise, yönetim kurulunun alt ve üst soyu eşinin yahut üçüncü derece dâhil üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlarıdır. Bu gruba girenleri, bu yazı kapsamında "yakın akraba" olarak nitelediğimizde, yakın akrabalara örneğin kaynana ve kayınbaba, büyükanne ve büyükbaba, çocuk ve torunlar, amca ve dayı, teyze ve hala da girecektir.

Yeni Türk Ticaret Kanunu 395'inci maddenin ikinci parağrafı ile yönetim kurulunun yakın akrabalarının şirket nakit veya ayın borçlanmasını yasaklarken acaba neyi kastetmektedir? Şirketten vadeli mal alıp, nakit veya ayni borçlanmayı mı kastetmektedir? Rahatlıkla ve kesinlikle söyleyebilirim ki, bu yasak vadeli mal alarak şirkete borçlanmayı kapsamaz. Türk Ticaret Kanunu'nun amacı ticaret şirketlerinin yönetim kurulu üyelerinin yakın akrabaları ile ticari ilişki içerisine girmesini yasaklamak değildir.

 Burada amaç, şirketin faaliyet konusuna giren işlemlerin "yakın akrabalar" tarafından nakit ve peşin olarak yapılmasını sağlamak değil, şirketin faaliyet konusuna girmeyen işlemlerle şirket mal varlığının yakın akrabalar tarafından haksız ve kötüye kullanımını yasaklamaktır.

395'inci maddenin ikinci parağrafı kapsamında bir şirkete nakit borçlanmak, o şirketten borçlar hukuku kapsamında Eski Borçlar Kanunu'nda "karz", Yeni Borçlar Kanunu'nda 386'ıncı maddede "tüketim ödüncü" denilen sözleşmelerle belirli bir parayı borçlanmak demektir. Yoksa bir satım sözleşmesi yoluyla satış bedelinin taksitlerle ödenmesinin kararlaştırılması, şirket nakit borçlanmak anlamına gelmez. Şirketten bir mal satın alınarak ödemenin taksite bağlanması yasak kapsamında olsaydı, 395'inci madenini ikinci fıkrası "Yönetim kurulu üyesi Ö şirkete nakit veya ayın borçlanmazlar" ifadesini kullanmazdı. Keza yönetim kurulu üyesinin şirketle işlem yapması demek olan bu durum -şirketten vadeli bir mal satın alması-, aynı maddenin birinci parağrafı ile zaten yasaktır - genel kurulun iznine tabiidir. Kanun koyucu aynı maddede yönetim kurulu için aynı yasağı birinci ve ikinci parağraflarda tekrarlamamıştır. Birinci parağraf yönetim kurulu üyelerinin şirketle hiçbir hukuki sözleşme yapamayacağını belirtirken, onların veya "yakın akraba"larının şirketten ödünç para alarak borçlanmasını, genel kurul izni olup olmamasına bakmaksızın, yasaklamakta, adli para cezasına bağlamaktadır.

Şirkete ayın borçlanmada da aynı sonuç geçerlidir. Bir şirkete ayın borçlanması ile kastedilen, şirkete ait bir mal veya eşyanın, yani şirketin taşınır veya taşınmaz mal varlığının Eski Borçlar Kanununda ariyet, Yeni Borçlar Kanunu'nda 379'uncu maddede kullanım ödüncü denilen sözleşmelerle borçlanılmasıdır.

Bu sebeplerle, örneğin bir otomobil veya beyaz eşya bayiinin yönetim kurulu üyelerinin yakın akrabaları, hiçbir adli para cezası endişesi olmadan taksitle otomobil veya beyaz eşya alabilirler, bir turizm şirketinden taksitle tatil hizmeti satın alabilirler. Ortada ne bir tüketim ödüncü sözleşmesi ne de kullanım ödüncü sözleşmesi olmadığından, sadece bir satım sözleşmesi olduğundan, Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun 395'inci maddesinin ikinci parağrafı anlamında, birinci durumda şirkete ayın, ikinci durumda ise nakit borçlanmış sayılmazlar.

Yönetim kurulu üyelerinin ve limitet şirket müdürlerinin şirkete borçlanma yasakları

Yönetim kurulu üyeleri için geçerli olan şirkete tüketim ödüncü kapsamında borçlanma yasağı, hiç şüphesiz ki, limitet şirket müdürleri için de geçerlidir. Şöyle ki, Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun 644'üncü maddesinin (a) bendine göre, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunu düzenleyen 553'üncü maddesi, limitet şirketler hakkında da uygulanır. O halde limitet şirket müdürlerinin sorumluluğu, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülükleri ihlal ettiklerinde ortaya çıkacaktır.

Anonim limitet şirket yönetim kurulu üyeleri için geçerli olan şirkete borçlanma yasağıyla ilgili düzenleme gibi açık bir düzenleme gerçekten yoktur. Ancak hiç şüphesiz ki, yönetim kurulu üyesinin şirkete borçlanma işlemi, doğrudan doğruya yönetim kurulu üyelerinin şirketi temsil yetkisinin sınırlanması ile ilgilidir. Bir başka söyleyişle, kanun koyucu, anonim şirketin yönetim kurulu üyelerine şirkete borçlanma yasağı getirerek, onların şirketi temsilen kendi kendileriyle ne bir kullanma ne de tüketim ödüncü sözleşmesi yapmalarına izin vermemiştir. Bu da bir bakıma yönetim kurulu üyelerinin kendileriyle tüketim veya kullanım ödüncü sözleşmesi yapılmasında şirketi temsil yetkilerinin bulunmadığı ifade edilmektedir.

Buna karşılık Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun 629'uncu maddesinin birinci parağrafı limitet şirket müdürlerinin şirketi temsil yetkisinin kapsamının belirlenmesinde, anonim şirketlerle ilgili hükümlerin "kıyasen" uygulanacağını hükme bağlamaktadır. Bu halde hem temsil yetkisinin yasal bir kısıtlanması olan şirkete nakit veya ayın borçlanma yasağı, 629'uncu maddenin birinci fıkra atfı nedeniyle limitet şirket müdürleri için de geçerlidir. Kaldı ki, aynı hüküm, yönetim kurulu üyelerinin temsil yetkilerinin kapsamı ile ilgili kuralların "kıyasen" limitet şirket müdürleri hakkında da uygulanacağını belirttiğinden, bir limitet şirket müdürünün şirkete tüketim ödünç sözleşmesi kapsamında nakit, kullanım ödüncü kapsamında ayın borçlanması durumunda, "kıyasen" TTK'nın 395'inci maddesinin ikinci parağrafı ile muhatap olacaktır.

Yeni Türk Ticaret Kanunu limitet şirket müdürlerinin temsili konusunda anonim şirkete ilişkin hükümlere yollama yapmamış ve hatta bu hükümlerin limited şirket müdürleri hakkında "kıyasen" uygulanacağını hükme bağlamamış olsaydı bile, özel hukukun genel prensibi haline gelmiş olan "temsilcinin kendi kendisiyle işlem yapma yasağı" gereği, limited şirket müdürleri, şirkete karşı kullanım ve tüketim ödüncü ile borçlanamayacaklardı.

Sonuç

Yeni Türk Ticaret Kanunu, bir anonim şirketin yönetim kurulu üyelerinin ve 393'üncü maddede sayılan "yakın akrabalarının" şirketin ticari faaliyet konusuna giren mal ve hizmetlerini satım sözleşmesi ile satın almalarını yasaklamadığı gibi, bedelin de peşin veya taksitli ödenmesini adli para cezası ile cezalandırmamaktadır. Yasak olan ve cezalandırılan, yönetim kurulu üyelerinin ve "yakın akraba"larının tüketim ödüncü (karz) sözleşmesi ile para veya kullanım ödüncü (ariyet) sözleşmesi ile bir şey (ayın) borçlanmalarıdır. Bu anlamda, bir anonim şirket yönetim kurulu üyesinin "yakın akrabası" şirketten taksitle otomobil alıp bedelini borçlanabilir, ancak aynı otomobili yaz tatili dönüşü iade etmek üzere iki haftalığına kullanma ödüncü ile teslim alıp borçlanamaz. "yakın akraba"sı yönetim kurulu olduğu bir şirketten vadeli mal ve hizmet satın almak isteyenlerin müsterih olması gerekir.