Yılın geri kalanı için beklentilerimiz

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

Üzeyir DOĞAN - GEDİK YATIRIM

Gelişmekte olan ülkelerde büyüme ve enflasyonda istenilen ivme yakalanamadıkça ortaya çıkan yeni sorunlar, merkez bankalarını yeni genişlemeci önlemler almaya zorluyor. Yılın ikinci yarısında ABD’nin Başkanlık seçimlerine odaklanmasını İngiltere ve Euro Bölgesi’nin BREXIT’in etkileri ile Avrupa bankacılık sektörünün sorunlarına yönelmesini bekliyoruz. BREXIT kararı sonrası ABD’de Başkanlık seçimlerini Trump’ın kazanması yeni bir sürpriz olarak kayda geçebilir. 

Türkiye’de ise gündem baş döndüren hızı ile değişmeye devam ediyor. İkinci çeyrekte gerçekleşen Başbakan ve hükümet değişimi siyasi ve ekonomik bir krize mahal vermeden gerçekleştirilirken, üçüncü çeyreğin hemen başlarında da çok kısa bir sürede bastırılan askeri darbe girişimi ve sonrasındaki OHAL gündeme girdi. 15 Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişiminin ardından alınan hızlı önlemler ve sonrasında ekonomi yönetiminin verdiği kararlı mesajlar, ilk şoku atlatmak için alınan acil önlemlerin dışında,  orta ve uzun vadeli yapısal önlemlerin de hızla gündeme gelebileceğini gösteriyor. TCMB, SPK ve BDDK başta olmak üzere ekonomi üst yönetimi ve düzenleyici/denetleyici üst kurulların gerekli görüldüğü takdirde piyasaların sağlıklı işleyişini temin etmek için önlem alma kararlılığının arttığını düşünüyoruz. 

Türkiye’nin ikinci yarıdaki en büyük sınavlarından biri kredi derecelendirme kuruluşlarıyla olacak. Hazine ile sözleşmesi bulunmayan ve Türkiye’ye karşı uzun yıllardır önyargılı yaklaşan S&P, 15 Temmuz sürecinin de ilk not kıranı oldu. Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülke notu üzerinde riskler olsa da kredi derecelendirme kuruluşlarının alacağı olası negatif kararların etkilerinin kısa vadeli olacağını düşünüyoruz.  BIST 100’de 70,000’e yakın seviyelerin alım için fırsat oluşturduğunu düşünüyoruz. Bu seviyeleri kendi tarihsel çarpanlarına ve emsallerine göre aşırı ucuz olarak görmemize rağmen, yatırım yapılabilir ülke notunun kaybedilmesi gibi görülebilecek şokların kısa vadeli de olsa ıskontoyu daha fazla arttırabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle bu riskleri de göz önünde bulundurarak, olası anlık düşüşlerde maliyet iyileştirmek için alımların zamana ve kademeye yayılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017