Avrupa Ekonomik Topluluğu'na bizi almazlar, biz de girmemeliyiz

SERBEST KÜRSÜ / İHAP SUBAŞI Subaşı Gümrükleme

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Avrupa Birliği'ne (AB) "Bizi almazlar" savları birbirini kovalıyor ülkemizde. Ben diyorum ki, almazlar inşallah. Alırlarsa eğer, bizi çok zor koşullar altında bırakırlar. Seneler evvel, Portekiz imal ettiği biralarını pazar içinde, Almanya’ya ihraç ediyordu. Portekiz biralarının Almanya’da gördüğü ilgi ve satışı, Alman biracılarının şikayetlerine sebep olmuştu. Alman biracıları, hakim oldukları ekonomi masasına müracaatla Portekiz’den bira ithalinin yapılmamasını istemişler. Alınan kararla Portekiz birası Almanya’ya girememişti. Demek ki, Avrupa Ekonomik Topluluğu egemen ülkelerinin kararları doğrultusunda, hareket eden bir Avrupa pazarıdır. Avrupa Ekonomik Topluluğu'na, ortak olmak, girmek hem tehlikeli ve hem zor koşullara dayanan bir ortam yaratır.

Avrupa Ekonomik Topluluğu ticari koşullarında üye olmadan dışarıda kalarak, pazar kurabilme yollarını aramak en iyi bir ticari, politika oluşturur kanaatindeyim. Dikkat edilirse günübirlik. Avrupa Ekonomik Topluluğu ülkelerini ihtilaf ve anlaşmazlıklar zuruh ediyor. Bizlere bu tarz ihtilaflar daha çok olacaktır. Tabii ortaklığa alınırsak. Coğrafi konumumuz her tarafa açık bir durumda.

Yeter ki, iyi organize olalım o zaman Avrupa Ekonomik Topluluğu ülkeleri bizleri teker teker ziyaret ederek, ticaret yapmak arzusunu belirteceklerdir. Burada en büyür görev, iş adamlarımıza düşmektedir. Türkiye pazarını nasıl kurmalıyız. Türkiye’ye getirebilmek için ne gibi girişimler yaparak ilgi yaratmalıyız.

Tüm bu girişimlerin, yapımcıları iş adamlarımızdır. Dikkat edilirse Gümrük Birliği'ndeki fiyasko süper marketlerin vitrinlerini yabancı patentli mallarla doldurmuştur. Gümrüklü Serbest Bölgeler ise istenilen amaçlanan ticari konjonktürü yakalayamamıştır. Üstüne üstlük Avrupa Ekonomik Topluluğu’na tam üyelik bizlere hangi ekonomik açmazları kilitler olduğu meçhul bir durum yaratabilir. Yunanistan’ın hali malum, Avrupa Ekonomik Topluluğu’nda. Her ülke kendi çıkarını düşünerek hareket eder. Böylesine bir pazarda yapılan anlaşmalar çerçevesinde ticari hareketler serbestlik kabul etmez. Güdümlü bir ticaret bizi acaba bağlamaz mı?

O nedenle Avrupa Topluluğu'nun madde bazında bağlayıcılığı bize çok şeyler söylemesi gerekir. İşin esasında biz Avrupa’ya, coğrafi durumumuz dolayısıyla ticari kulvarda önem kazanmalıyız. Yoksa tahdit ve bağlayıcı maddelerle bu ortaklığa girmemizi doğru bulmamaktayım, tabii ki, benim görüş ve düşüncelerim yılların verdiği mesleki bilgi ve tecrübeler dolayısı iledir.