Eğitim giderlerini kimler matrahtan düşebiliyor?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

MURAT SAYAR / SMMM

İnsan hayatına baktığımız zaman eğitim ve öğretim süreci uzun bir zamana tekabül etmektedir. Günümüz şartlarında 3-4 yaşında başlayan bu süreç en az 18 yaşına, üniversite ilave edildiği zaman ise 22-23’lü yaşlara tekabül etmektedir. Sürece baktığımız zaman yaklaşık olarak 15-20 yıl gibi bir süre eğitim ile geçmektedir. Genel çerçevede her aile çocuğuna iyi bir eğitim almak ve en üst seviyeye kadar okutmak ister. Tabii burada ailenin maddi durumu önem arz etmektedir.

Makalemizin başlığını oluşturan konu ise söz konusu giderlerini kimlerin vergi matrahından düşebildiğine dairdir. Yıllık gelir vergisi beyannamesi veren gerçek kişiler, Gelir Vergisi Kanunu’nun 89.maddesi, 2. fıkra hükmü gereğince; Beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi,
eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları (mükerrer 121. madde  çerçevesinde eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi indiriminden yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını
bu hükümden yararlanarak matrahlarından indiremezler) hükmüne göre söz konusu eğitim harcamalarını yıllık vergi matrahlarından indirebilmektedirler.

Söz konusu giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için bazı şartlar vardır. Çocuğunuz devlet okuluna yada vakıf üniversitesine gidiyorsa, okula ödenen bedeller kapsama dahil olmamaktadır. Çocuğunuzun gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan kreş, anaokulu, ilkokul, lise, üniversite gibi özel kurumlarda eğitim alıyorsa söz konusu kurumlara ödenen bedeller indirim konusu yapılabilmektedir.

Yurtdışı eğitimleri (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dahil) bu kapsama dahil olmamaktadır. Malum bunun sebebi de Türkiye’de vergi mükellefi olmayışlarıdır. Eğitim için okullara ödenen bedellerin yanında, üniversite hazırlık ve yabancı dil kurs giderleri, her türlü kitap ve kırtasiye harcamaları, okul servisi ve özel öğrenci yurtlarına yapılan ödemelerde indirime konu edilmektedir. Tabii ki söz konusu harcamaların mükellefin kendisine, eşine ve 18 yaşını (tahsilde olanlar için 25 yaş) doldurmamış çocuklarına ait olması gerekmektedir.

Peki, son yıllarda ülkemizde eğitim alanında köklü değişiklikler yapılır ve özel okullar teşvik edilir iken sadece gelir vergisi beyannamesi veren mükellefl er ile sınırlandırılması aşikar değil midir? Malumunuz üzere dershane uygulamasına son verileceğini bugünlerde özel okullara talebin artırılması amacıyla %20-25 oranından devlet katkısı sağlanmıştır. Ücretli çalışanlara/devlet memurlarına bu uygulama ile haksızlık yapılmaktadır. Günümüz şartlarında ve devlet teşvikleri ile evlatlarının iyi bir eğitim alması için özel okullara göndermek isteyen ücretli çalışan/ devlet memurlarının da olduğunu düşünüyorum. 

Sonuç olarak nasıl ki gelir vergisi mükellefl eri yıllık beyan edecekleri gelirlerinin %10’una kadar olan eğitim
harcamalarını indirim konusu yapabiliyorlar ise aynı yöntem aylık süreler baz alınarak ücretli çalışan/ devlet memurları içinde yapılabilir. Onlara da böyle bir avantaj sağlanarak özel okul teşvikleri ve talepleri artırılabilir diye