Er Rayn'ı kurtarmak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DR. Sedat KARABULUT / ISG Yönetim Danışmanı

Bu hafta çarşamba günü Kahramanmaraş’ta bir PVC imalathanesinin inşaatında, beton dökülmesi sırasında meydana gelen çökme sonucu  5’i kardeş 9 işçi yaralandı. İlk değerlendirmelere göre, iki katlı PVC imalathanesinin inşaatının birinci katının beton tabyası döküldüğü sırada çökme meydana geldi. Çökme sırasında inşaatta çalışan Ali Tuğrul, Yusuf Tuğrul, Soner Tuğrul, Mustafa Tuğrul ve Yaşar Tuğrul kardeşler ile Yaşar Çevik, Yaşar Kömeç, Emrah Akçakaya ve Adem Kozan adlı işçiler yaralandı.

Film gibi...

Yaşanan bu kaza bana ''Er Rayn'ı Kurtarmak'' filmini hatırlattı. Hatırlarsanız bu film Steven Spielberg tarafından yönetilen, Robert Rodat tarafından yazılan, II. Dünya Savaşı konulu bir savaş filmin idi. 1998 yılında gösterime giren film, Yüzbaşı John H. Miller (Tom Hanks) ve yanındaki askerlerin, diğer üç kardeşi savaş sırasında farklı cephelerde ölen, bunun sonucunda eve dönüş vizesi alan James Francis Ryan isimli askeri bulmaya çalışırken başlarından geçenleri konu alıyordu. Aynı anneden doğan dört erkek çocuktan üçü cephede ölmüştü ve ABD Hükümeti hayatta kalan tek çocuğu kurtarmak için özel bir timi görevlendirmişti. Bir anneye bu kadar keder yeter demiş ve en azından Er Rayn'nın hayatta kalmasını kendisine görev edinmişti.

Konu ile ilgili inceleme başlatıldı...

Kahramanmaraş'ta meydana gelen kazadan hemen sonra olay yerine gelen Valisi Mustafa Hakan Güvençer şu açıklamayı yaptı; '' Elbette idarenin bütün elemanları olarak buradayız. Olay hem adli hem de idare boyut taşıyor. Olaya Cumhuriyet Başsavcılığımız el koymuş durumda. İdari olarak da Büyükşehir Belediye Başkanlığımız, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüz, Çalışma ve İş kur İl Müdürlüğümüz iş müfettişlerimiz aracılığıyla hemen el koymuş durumdalar.....''

'' Şu an olay mahallinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden teknik elemanlar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan iki iş müfettişimiz, belediye itfaiye Daire Başkanlığı ve Fen İşleri’nden ilgili arkadaşlarımız ilk tetkikleri yapıyorlar. Ben yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Benzer olayların bir daha yaşanmamasını elbette dilememeliyiz. Ancak benzer olayların bir daha yaşanmaması için de bizler, hep beraber üzerimize düşenleri daha ciddiyetle yapmalıyız."

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ise, konunun daha hassas şekilde inceleneceğini ifade ederek, benzer olayların olmaması için gerekli gayreti göstereceklerini söyledi. 

Sonuç...

Doğrusunu söyleyeyim, bu yazıya iş kazaları sonucu her yıl hayatını kaybeden işçi sayısı ve inşaat sektörünün bu kazalardaki oranı gibi sayısal bilgileri ekleyerek devam etmek içimden gelmedi. Zira inancım şu ki, ilgili uzmanların çoğu bu istatistikleri yazmaktan ve sanırım sizlerde okumaktan artık bıktı. Yazılmasında zaten...

İstatistiklerde birer sayı olarak görülen her bir kazazede, gerçekte yaşayan bir insan. Kanlı, canlı, ismi olan insanlar. Birisinin oğlu, bir kadının kocası, bir çocuğun babası veya bir başkasının kardeşi. Fakirde olsalar, metroda otobüste uyuklasalar veya sokakta yürürken hiçbirimizin dikkatimizi çekmeseler de, kendilerine ait bir hayatları var. Hayalleri, heyecanları, geleceğe dair umutları var. Bunların ötesinde en temel insan hakkı olarak, sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışma hakları var.

Kanun, yönetmelik veya talimatların ötesinde bu derde bir çare bulmak gerek. Zira 2004 yılında AB'ye uyum sürecinde yayınlanan ilk İSG Yönetmeliği'nden bu yana, on bir yıl geçti. Çalışma hayatının sağlık ve güvenliğini sağlamak için yasama faaliyeti temel bir gereklilik olsa da, yeter değildir. Yeterli olsaydı, bu güne kadar çare olurdu. 
Şu açık ki; İşçi kardeşleri kurtarmak için daha başka şeyler yapmak gerek.