KDV 11-c kapsamında verilen malın ihraç edilmeden geri iadesi

Hakan Şirin - Mali Müşavir

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11-c maddesi uyarınca yapılacak ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafında kendilerine teslim edilen mallara ait KDV ihracatçılar tarafından ödenmemektedir. Tahsil edilmeyen bu KDV imalatçılar tarafından tecil-terkin uygulaması kapsamında devreden KDV’si tutarını aşmayacak miktarda iade olarak alınmakta, aksi halde tecil kapsamında işlem görmektedir. Katma Değer Vergisi Genel Uygulama tebliği birçok detaya yer vermiş olmakla birlikte, mevzuatı yazanlarca öngörülemeyen ve uygulama sonucu karşımıza çıkan detayları ise haliyle pas geçmiştir. Bunlardan bir tanesi de yazımızın başlığını oluşturan KDV 11-c kapsamında verilen malın ihraç edilmeden iade edilmesi uygulamasıdır. 

Bu konuda İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın verdiği B.07.1. GİB.4.34.17.01-ÖTV 8-2129 say 16/07/2012 tarihli özelgede “ ihracatçı......... tarafından ihraç kaydıyla alınmakla birlikte süresi içinde ihraç edilmeyen malların süresinin dolduğu vergilendirme döneminde imalatçıya iade edilmesi durumunda, daha önce söz konusu işleme ait KDV’nin indirim hesaplarına alınmadığı hususu da göz önünde bulundurularak, Kanunun 35 inci maddesi çerçevesinde defter kayıt ve belgeler üzerindeki gerekli düzeltme işlemlerinin yapılması gerekmekte olup, bu iade işlemi için bir iade faturası düzenlenmesine ve KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.” Denilerek iade edilen mal için iade faturasının kesilmesine gerek olmadığını belirtmiştir. Bunun yanı sıra aynı özelgede “Söz konusu işlem, ihraç kaydıyla teslimde bulunulan vergilendirme döneminde “Tevkifat Uygulanmayan İşlemler” tablosunda yurt içi satışlarla birlikte beyan edilip, vergisi zamanında tarh ve tahakkuk ettirildiğinden ilgili döneme ait KDV beyannamesinde herhangi bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır. İade edilen mallara ait daha önce hesaplanan KDV ise malların geri geldiği vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV beyannamesinin “İndirimler” kulakçığı altındaki “103” kod numaralı “Satıştan İade Edilen, İşlemi Gerçekleşmeyen veya İşleminden Vazgeçilen Mal ve Hizmetler Nedeniyle İndirilmesi Gereken KDV” satırına yazılarak yeniden indirim hesaplarına alınmak suretiyle düzeltilecektir.” denilmiştir. 

Verilen bu muktezada ihracatçı tarafından imalatçının kendisine fatura düzenlenmeden söz konusu KDV’yi indirim konusu yapacağı hükmü, KDV Kanunu’nun 29. maddesine aykırıdır. Bu durum için maliyenin şöyle bir görüşü olabilirdi ve bu görüşün hiçbir vergi kanununu ihlal etmediği gibi hazine açısından vergi kaybına da sebebiyet vermeyeceği gayet açıktır şöyle ki. Bu tür işlemlerde ihracatçılar tarafından aynı ay içerisinde imalatçıya iade edilen 11-c kapsamındaki mallar için KDV UGT. 8.1’deki “ihraç kaydıyla teslimlerde tecil-terkin uygulaması ihtiyari bir uygulama olup, bu kapsamdaki malların imalatçılar tarafından ihracatçılara KDV tahsil ederek teslimi de mümkünüdür” hükmüne göre imalatçı firma tecil- terkinden vazgeçip sanki yurtiçi teslim gibi işlem yapılabilir. Fatura üzerindeki düşülen şerhin iptali için ihracatçı firma tarafından bu faturaya ilişkin tecil-terkinden vazgeçtiğini belirtir bir yazı ihracatçıya verilebilir. Bu durumda malı iade edecek olan ihracatçı firma hem alıştaki KDV’yi indirim konusu yapmasının önü açılır hem de yurtiçi mal iade faturası düzenleyerek VUK. 229’a da muhalefet etmemiş olacaktır. 

Yine bu tür işlemlerde ihracatçılar tarafından farklı ay içerisinde imalatçıya iade edilen 11-c kapsamındaki mallar için durum biraz farklı olabilir şöyle ki. Yine imalatçı tarafından tecil-terkin uygulamasından vazgeçtiğine dair bir yazı ihracatçıya verilir. İhracatçı firma 11-c kapsamında verilip tecil-terkin uygulamasından vazgeçilen mal için düzenlenen faturadaki KDV’yi indirim konusu yapar. İade edeceği mal için yine yurtiçi iade faturası şeklinde KDV hesaplayarak iade eder. İmalatçı firma ise teslimin yapıldığı dönem kdv beyannamesinde “ihraç kayıtlı teslimler” bölümünden çıkararak düzeltme verir. Tabiidir ki bu düzeltme sonucu ödenecek KDV çıkabilir. Hal böyle iken söz konusu KDV 6183 sayılı Kanun’a göre belirlenen tecil faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Ödenecek KDV çıkmaması durumunda ise sadece devreden KDV azalacaktır.