KDV'deki önceki dönemlerde yüklenilen vergilerin iadesi

Erdal KOYUNCU - Maliye Bakanlığı Vergi Başmüfettişi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'na göre, vergiden istisna edilmiş birtakım işlemlere ait mal ve hizmet alışları ile amortismana tabi iktisadi kıymetler ve giderler için ödenen katma değer vergileri (KDV) indirim yoluyla giderilemediği takdirde, Maliye Bakanlığı'nca belirlenen esaslar çerçevesinde mükellefl ere iade olunmaktadır. 

Konuyla ilgili öteden beri gelen uygulamada; tam istisna kapsamındaki işlemlere ait önceki dönemlerden gelen yüklenilen KDV’ler, daha önce kısmen ya da tamamen indirim konusu yapılıp yapılmadıklarına bakılmaksızın mükellefl ere iade edilmektedir. Ancak KDV Genel Uygulama Tebliği'nin yürürlük tarihinden (01/05/2014) sonraki dönemlere ilişkin iade taleplerinde; önceki dönemlerden gelen yüklenilen KDV’lerin iadesine ilişkin idarece son zamanlarda farklı bir yorum yapılarak yeni bir anlayış benimsenmiştir. 

Bu yazıda, KDV Kanunu'nda tam istisna kapsamındaki işlemlere ait önceki dönemlerden gelen yüklenilen KDV’lerin iadesinde; idarenin öteden beri gelen uygulaması (eski uygulama) ile KDV Genel Uygulama Tebliği'nin yürürlük tarihinden sonraki dönemlere ilişkin uygulaması (yeni uygulama) ele alınacaktır. 

KDV iadesinde öteden beri gelen uygulama (eski uygulama): 3065 sayılı KDV Kanunu'nun 32. maddesinde; “Bu kanunun 11, 13, 14, 15. maddeleri ve 17. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen vergilerin indirim konusu yapılacağı; vergiye tabi işlemin bulunmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması halinde indirilemeyen KDV'nin Maliye Bakanlığı’nca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade edileceği”, hükme bağlanmıştır. 

Sözkonusu kanun hükmü uyarınca, KDV Kanunu'nda düzenlenen tam istisna kapsamındaki birtakım işlemler dolayısıyla mal ve hizmet alışları, genel imal ve genel idare giderleri ile amortismana tabi iktisadi kıymetler için yapılan harcamalara ilişkin yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergilerden indirilmekte; indirim yoluyla giderilemeyen vergiler ise mükelleflerin talebi doğrultusunda nakden veya mahsuben iade edilmektedir. 

Tam istisna kapsamındaki işlemlerde iadesi gereken KDV’nin nasıl hesaplanması gerektiği konusunda daha önce muhtelif KDV Genel Tebliğleri'nde açıklamalarda bulunulmuştur. Ancak iadesi gereken KDV tutarlarının hesaplanmasında, yüklenilen vergilerin yüklenildiği vergilendirme dönemi ya da sonraki dönemlerde indirim yoluyla giderilip giderilmediği konusunda bir araştırma yapılacağına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bunun dışında bir uygulama esasen, iade hakkı doğuran işlemlerle ilgili harcamaların hangi dönemlerde yapıldığı, ne kadar KDV yüklenildiği, bunların ne kadarının ne zaman indirim yoluyla giderildiği hesaplamalarının yapılmasını gerektireceğinden; iade edilecek verginin hesaplanmasında güçlüklere sebep olacaktır. 

Nitekim konuyla ilgili yayımlanan 39 Seri No.lu KDV Genel Tebliği'ne göre; yüklenilen vergilerin iade hakkı doğuran işlemlere isabet eden kısmı, önceki dönem beyannamelerinde indirim yoluyla giderilip giderilmediğine bakılmaksızın KDV iadesine konu edilmektedir. İdarenin yerleşik uygulaması ve çeşitli zamanlarda verdiği görüşler de bu yöndedir. 

Dolayısıyla, KDV iadesinde öteden beri gelen uygulamaya göre; iade konusu işlemlerin bünyesindeki önceki dönemlerden gelen yüklenilen KDV’lerin, daha önce indirim yoluyla giderilip giderilmediğine bakılmaksızın iadenin talep edildiği dönem KDV beyannamesindeki toplam indirilecek KDV tutarıyla kıyaslanarak iadesi yapılmaktadır. 
KDV Genel Uygulama Tebliği'nin yürürlük tarihinden sonraki dönemlere ilişkin uygulama (yeni uygulama): Tam istisna konusu işlemlerin bünyesinde yer alan önceki dönemlerde yüklenilen KDV’lerin iadesinde öteden beri yorum ve uygulama yukarıdaki anlatıldığı şekilde iken, 2015 yılı Şubat ayından itibaren idarece yorum değişikliğine gidilerek eski uygulama terk edilmeye başlanmıştır. 

Buna göre; KDV Genel Uygulama Tebliği'nin yürürlüğünden sonraki dönemlere ilişkin iade taleplerinde, indirimle giderilemeyen bir tutarın kalması halinde, ancak kalan tutar iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği dönemde iade edilecek KDV olarak dikkate alınabilecektir. 

Önceki dönemlerden gelen yüklenilen KDV’nin indirim yoluyla giderilip giderilmediğinin hesabında, iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği vergilendirme döneminden iade talebinin yapıldığı vergilendirme dönemine kadar beyannamelerdeki devreden KDV tutarları dikkate alınacaktır. Aradaki vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerde yüklenilen KDV tutarından daha az devreden KDV olması durumunda, yüklenilen KDV ile devreden KDV arasındaki tutar indirim yoluyla giderildiğinden, iade edilecek KDV devreden KDV tutarını geçemeyecektir. Bu aradaki vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerden herhangi birinde ödenecek KDV çıkması durumunda ise, yüklenilen KDV tümüyle indirim yoluyla giderilmiş olacağından iadesi gereken herhangi bir KDV ortaya çıkmayacaktır. 

Söz konusu yeni uygulama KDV Genel Uygulama Tebliği'nin yürürlük tarihi olan 01/05/2014’ten itibaren geçerli olduğundan, bu tarihten önceki vergilendirme dönemlerine ait KDV iade taleplerinde; önceki dönemlerden gelen yüklenilen KDV’lerin, yüklenildiği dönem ile iadesinin talep edildiği dönem arasındaki KDV beyannamelerinde yer alan devreden KDV ile karşılaştırma yapılmaksızın iadenin talep edildiği dönem beyannamesindeki toplam indirilecek KDV ile kıyaslanarak işlem yapılması gerekmektedir. 

Sonuç olarak, Mayıs 2014 döneminden itibaren tam istisna konusu işlemlere ait KDV iadesi taleplerinde; idarenin bu yeni uygulaması dikkate alınarak, önceki dönemlerden gelen yüklenilen KDV’ler varsa bu tutarların daha önce indirim yoluyla giderilip giderilmediğinin kontrol edilmesi gerekmektedir. Bunun içinse, önceki dönemlerden gelen yüklenilen KDV’ler aradaki dönemlere ait KDV beyannamelerinde yer alan devreden KDV tutarları ile karşılaştırılmalıdır. Yüklenilen KDV’ler, devreden KDV’lerden az ise ya da arada herhangi bir dönemde ödenecek KDV çıkıyorsa; mükelleflerce iade talebine ilişkin gerekli düzeltmelerin yapılması yerinde olacaktır. Aksi halde, idarece yapılacak denetimlerde bu durum tespit edildiğinde; iadesi alınan KDV tutarlarının mükellefl erden cezalı olarak geri istenmesi mümkün bulunmaktadır. 

Not: Bu yazıda yer alan yorumlar tümüyle yazarına ait olup herhangi bir kişi ve kurumu bağlamaz; yazarın görev yaptığı kurumun resmi görüşü olarak değerlendirilemez ve kullanılamaz. Görüş ve önerileriniz için: koyuncuerdal@yahoo.com.tr