KOBİ'ler için bir finansman önerisi HİS limitleri düşülmesi

SERBEST KÜRSÜ / Hakan ŞİRİN

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Kısaca KOBİ  olarak adlandırılan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler diğer serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı ülkelerde olduğu gibi bizim ülkemizde de önemli bir yeri var. KOBİ’ler mikro ekonomik olarak incelendiğinde ölçek olarak küçük olmasına rağmen makro ekonomik olarak incelendiğinde sayısal ve oransal olarak ciddi bir ağırlığa sahipler. Bu ağırlığa sahip KOBİ’lerin günümüz ekonomisinde en büyük sıkıntılarının finansman olduğunu görmekteyiz.

Finansman sıkıntısını doğuran olaylardan bir tanesi de  hammadde girdilerindeki KDV oranının, satılan mamul KDV oranından yüksek olmasıdır. Her ne kadar tüm sektörlerde bu yük yaşanmasa da ülkemiz ekonomisinde hacimsel ağırlığı olan tekstil ve inşaat sektöründe bu sorun karşımıza çıkmaktadır. Örnek ile açıklayacak olursak bir tekstil işletmesinin sattığı havlu ve bornoz %8 KDV oranına tabi iken, girdilerinden biri olan kumaşların boyatılması hizmeti %18 KDV oranına tabidir. Dolayısı ile aradaki 10 puanlık fark sonraki döneme devreden KDV’si olarak işletmenin üzerinde finansman yükü şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Yani bu işletme söz konusu KDV kadar işletme sermayesini sürekli artacak olan devreden KDV’ye bağlamış oluyor. Bu suretle işletmede biriken devreden KDV’nin indirimli oranlı KDV iadesi yoluyla geri alınması mümkün. Fakat burada sıkıntı devreden KDV’nin artması ile indirimli oranlı KDV iadesinin alınmasında geçen süre. Bu süre içerisinde iade alınacak KDV kadar bir tutarda işletme sermayesi maalesef ki atıl tutulmakta, bu durum ise KOBİ’leri ciddi anlamda finansman sıkıntısına sokmaktadır.
KDV Uygulama Genel Tebliği'nde yer alan Hızlandırılmış İade Sistemi (H.İ.S.) yukarıda belirtilen sürece ve inceleme prosedürlerine takılmadan iadenin hemen alınmasına imkan veriyor. Ama bu imkandan yaralanma koşulları baya yüksek limitleri çerçevesinde gerçekleşiyor. Örneğin aktif toplamı 200 milyon, maddi duran varlık toplamı 50 milyon, öz sermaye tutarı 100 milyon ve net satışlar tutarı 250 milyon şartlarından herhangi üçünü sağlamış olması en ağır şartlar. Bu limitler hepimizce malumdur ki KOBİ’ler için geçerli olmayan limitlerdir. Tabii ki devlet de kamu harcamalarının en önemli kaynağı olan vergi gelirlerinden geri ödemesi gereken kısmı iade etmek konusunda ihtiyatlı olması gerektiğinden bu şartları araması mantıklı görülebilir. Fakat bu limitlerde bir değişiklik yapmak da mümkün şöyle ki;

Geçtiğimiz günlerde e-defter ve e-fatura limitleri yeniden belirlendi. Bu belirlemeye göre yıllık satış tutarı 10 milyon ve üzeri hasılatı olan işletmelerin e-defter ve e-fatura uygulamasına geçişi zorunlu tutuldu. Bu uygulama kapsamındaki firmaların vergi kayıp ve kaçağı konusunda ciddi ölçüde kontrol alanına girmeleri sağlanıyor. Dolayısı ile bu kapsamdaki işletmelerden dolayı devletin vergi gelirlerinde bir kayıp yaşaması, kapsam dışında olan işletmelere göre çok daha zor diyebiliriz. Şahsi kanaatim e-fatura ve e-defter kapsamındaki firmaların Hızlandırılmış İade Sisteminden yararlanmaları yönünde bir yasal düzenleme yapılabilir. Bu kapsam genişletmesi ile KOBİ’lerin yüksek oranlı girdilerinden dolayı bağladıkları işletme sermayelerini faaliyet konularında kullanabilirler. Hatta şunu da demek mümkünüdür ki, Hızlandırılmış İade Sisteminin cazibesinden yararlanmak isteyen mükellefler zorunluluk kapsamında olmasalar dahi ihtiyari olarak e-defter ve e-fatura uygulamasına geçecektir. Bu sayede her ekonomik planda yer alan kayıt dışı ile mücadelede ciddi bir adım atılmış olacaktır.