Mobbing veya haksız fesih tazminatları gider yazılabilir mi?

AV. Şenol Kocaer - Eski Hesap ve Rekabet Uzmanı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Gelir Vergisi Kanunu’nun 25/7. maddesine göre kıdem tazminatları; 25/1. maddesine göre ölüm, engellilik, hastalık ve işsizlik (işe başlatmama dahil) tazminatları gelir vergisinden istisna edilmiştir. Aynı kanunun 40/3. maddesine göre işle ilgili olmak şartıyla sözleşme, ilam veya kanun hükmü gereği ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar ticari kazançtan indirilebilmektedir. 

Gelir Vergisi Kanunu’nun 41/6. maddesinde; teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatların; Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11/g maddesinde ise kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddî ve manevî zarar tazminat giderlerinin kazançtan indirilemeyeceği belirtilmiştir. Bu nedenle; işle ilgili olmayan veya işle ilgili olsa ve hatta sözleşme, ilam veya kanun emrine istinaden ödense dahi işverenin kusurundan doğan tazminatlar gelir veya kurumlar vergisi matrahından indirilemez. 

İşçi ile işveren arasındaki ilişki, insani yönü ağır basan ve zayıf taraf olan işçinin korunmasını gerektiren bir nitelik arz etmektedir. Bu nedenle, devlet, işçi-işveren arasındaki sözleşme serbestisine işçi lehine müdahale etmekte; işçinin korunması ve işçi lehine yorum ilkelerini esas alan iş mevzuatı oluşturmaktadır. 

İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür. 

İşverenin işçinin kişiliğine zarar verecek eylem ve davranışlarda bulunması veya işyerinde mevcut bu tür olguları bertaraf etmemesi, işçiye haklı nedenle fesih hakkı verir. İşçi bu durumda diğer şartları da taşıyorsa kıdem tazminatına hak kazanır. Bunun yanında; işveren işçinin iş akdini haklı veya geçerli bir nedene dayandığını düşünerek feshedebilir ve fakat iş yargısı işveren feshinin geçersiz olduğuna karar verebilir. Bunun sonucunda işveren işçiyi işe başlatmazsa işçiye kıdem, ihbar ve işe başlatmama tazminatı ödemek durumunda kalabilir. 

İş kazası ve meslek hastalığında işverenin bilirkişi raporlarında belirtilen kusur oranına göre işçiye veya destekten yoksun kalanlara ödenen tazminatlar ile SGK rücu ödemeleri gider olarak vergi matrahından indirilemez. 

Mobbing (bezdiri) yani işyerinde belirli bir çalışanı hedef alıp çalışmalarını düzenli olarak engelleyip huzursuz olmasına yol açmak, yıldırmak, dışlamak ve gözden düşürmek sonucunda ödenen tazminatlar da işverenin kastı veya iş mevzuatına aykırı kusurlu bir davranışından doğduğu için gider olarak kabul edilmez. Aynı durum, işçinin haklı nedenle iş sözleşmesini feshi hallerinde de geçerlidir. 

İşverenin haklı nedenle feshi hallerinde ise kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesi söz konusu olmaz. Fakat, mahkeme kararı ile işveren feshinin geçersiz olduğuna karar verildiği ve işçinin işe başlatılmadığı hallerde de ödenen tazminatların vergi matrahından indirilemeyeceğini düşünmekteyiz. 

Sonuç olarak; işçilik tazminatları sözleşme, mahkeme kararı veya kanun hükmü gereği ödense dahi, tazminatın ödenme sebepleri araştırıldığında tazminatın ödenmesi işverenin iş mevzuatına aykırı yani kusurlu bir hareketi sonucu meydana gelmişse, tazminatın gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağını düşünmekteyiz.