Yurt dışı borçlanmasında merak edilenler

Resul KURT
Resul KURT İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK info@resulkurt.com

Emeklilikte geçmişe dönük SGK gün boşluklarının tamamlanması çok mümkün olmuyor. Ancak bazı özel durumlarda geçmiş yıllardaki SGK gün boşlukları ödenebiliyor. Bunlardan birisi de yurtdışı borçlanmasıdır. Okurlarımızdan gelen çok sayıda soru olunca biz de bu hafta gündeme yurtdışı borçlanmasını alalım istedik.

XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Türk iş gününün Avrupa’ya ve özellikle de Almanya’ya açılmasıyla birlikte Türk iş gücü göçü başlamış, iş gücü göçü 1970’li yıllarda tavan yapmıştır. 1980’li yıllar küreselleşmenin sadece sermaye akışkanlığını değil aynı zamanda yoğun iş gücü akışkanlığını berabere getirmiş artık ülkeler arası çalışma hayatın olağan akışı içinde değerlendirilmeye başlanmıştır. Gerçekten de iş gücünün Avrupa ülkeleri arasında serbest dolaşımı AB ile birlikte zirve yapmıştır. İş gücünün ülkeler arası serbest dolaşımıyla birlikte Türk iş gücünün hem Avrupa ülkelerine hem de dünyadaki diğer ülkelere geçişi yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının sosyal güvenliği ile ilgili yasal düzenleme yapmayı zorunlu hale getirmiştir.

Anayasamızın 62’nci maddesinde yer alan devletin, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alacağı hükmü gereği, Türkiye bir taraftan Türk vatandaşlarının yoğun olarak çalıştığı/yaşadığı ülkelerle sosyal güvenlik sözleşmeleri imzalamaya başlamış, diğer taraftan da Türkiye ile sözleşme yapmamış olan ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarının sosyal güvencelerinin sağlanması adına “Yurt dışı borçlanması” müessesesi getirilmiştir.

Türkiye’nin 23 ülke ile yürürlüğe konulmuş sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmaktadır. Bu ülkeler, İngiltere, F. Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya, İsviçre, Fransa, Danimarka, İsveç, Norveç, Libya, KKTC, Makedonya, Azerbaycan, Romanya, Gürcistan, Bosna-Hersek, Kanada, Kebek, Çek Cumhuriyeti, Arnavutluk, Lüksemburg, Hırvatistan’dır. 

Türkiye’nin imzalamış olduğu sosyal güvenlik sözleşmelerinde; her iki ülke vatandaşlarının, hak ve yükümlülük bakımından eşit işlem görmesi, bir sosyal sigorta veya sosyal yardım hakkının doğup doğmadığının belirlenmesinde her iki ülkede geçen sigortalılık sürelerinin birleştirilmesi, hastalık halinde sigortalı ve hak sahiplerinin sözleşme yapılan ülkede bulundukları sırada sağlık yardımlarından yararlanmaları, sigortalının hak sahibi olan aile bireylerinin, diğer ülkede ikamet ediyor olsa bile aile yardımlarından (çocuk yetiştirme paraları gibi) yararlanmaları, emekli aylığı almak için gerekli yaşı, Türkiye’ye döndükten sonra tamamlayan sigortalılara emekli aylığı bağlanması, sosyal güvenlik sözleşmesi yapılan ülkedeki sigortalı çalışmaları nedeniyle emekli aylığına hak kazanan sigortalının, Türkiye’ye döndükten sonra da emekli aylığını almaya devam etmesi, sigortalının ölmesi halinde, hak sahibi sıfatıyla Türkiye’de ikamet eden ailesine dul ve yetim aylığı bağlanması ve toptan ödeme yapılması gibi haklar sağlanmaktadır. 

Sosyal güvenlik sözleşmelerinin en belirgin özelliği, sözleşme hükümlerinden yararlanacak vatandaşların sözleşme yapılan ilgili ülkenin vatandaşları ile hak ve menfaatler bakımından eşit sayılmasıdır. Örneğin; Almanya’da çalışan bir Türk vatandaşı ile Alman vatandaşı aynı sosyal güvenlik haklarına sahip olmaktadır. Bunun sonucunda Türkiye’nin sosyal güvenlik sözleşmesi yaptığı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları ve bakmakla yükümlü olduğu aile bireyleri, sosyal güvenlik hakları bakımından çalışmanın geçtiği ülke vatandaşı gibi yararlanmaktadır.

Haftaya Türk vatandaşlarının sözleşme yapılan ülke ve Türkiye’de çalışması var ise her iki ülkede geçen sigortalılık sürelerinin birleştirilmesinde şu kuralları açıklayacağız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Kötüniyet tazminatı 20 Eylül 2019