Türkiye'nin rekabette yeni hamlesi: İhracat 4.0

Sanayi, akıllı makinelerin dünya çapında iletişime geçebilmesi ile dördüncü devrimini gerçekleştiriyor. İhracatçı, Türkiye'nin tüm bu süreçte katma değerli üretimini artırmak için dönüşümü sağlayacak reformlara imza atmasını istiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dünyada gelişmiş ekonomilerin kendini koruma hamlesi olan Endüstri 4.0 ile rekabette avantaj elde edilmesi hedeflenirken, Türkiye de katma değerli üretime yönelerek ihracatta atağa geçmek için yeni stratejiler oluşturma yolunda adımlar atıyor. Bu kapsamda ihracatçılar da Endüstri 4.0 ile birlikte dönüşümü destekleyecek reformlarla İhracat 4.0'a geçilmesini istiyor.

İlk olarak 2011 yılında Almanya Hannover Sanayi Fuarı'nda gündeme gelen Endüstri 4.0 ya da 4. Sanayi Devrimi, temel olarak bilişim teknolojileri ile endüstriyi bir araya getirmeyi hedefliyor. Son dönemde Doğu'daki düşük üretim maliyetleri karşısında zorlanan Batılı sanayicilerin bir nevi kendilerini koruma hamlesi olan 4. Sanayi Devrimi ile birlikte, akıllı üretim süreçleri, akıllı ürünler ve uzaktan müdahale edilebilir sistemler, üretim süreçlerine yüksek seviyede esneklik sağlayacak. Aynı zamanda müşterilerin sisteme entegre edilmesine imkan vererek, müşteri istekleri doğrultusunda düşük maliyetlerle özelleştirilebilen ürünler üretilmesinin de yolunu açacak. Şu an otomotiv sektöründe kullanılmaya başlanan Endüstri 4.0 konsepti, ürünlerin pazara çıkış sürelerini kayda değer oranlarda düşürüyor. Diğer sektörlerde de kısalacak pazara çıkış süreleri ve katma değeri yüksek üretimle beraber ihracatta da kalıcı ve sürekli bir artış sağlanması bekleniyor. Ayrıca yeni ürünlerin pazara sunulma süresinde beklenen yüzde 25 ile yüzde 50 arasındaki düşüşün yanı sıra mühendislik giderlerinin yüzde 30'a kadar azalacağı ve yüzde 70'e kadar da enerji tasarrufu sağlanabileceği öngörülüyor.

Türkiye üretim merkezi olabilir

Endüstri 4.0'ın, ABD ve Avrupa için üretim sanayisinde rekabette avantaj getirmesi beklenirken, istihdam maliyetlerinin düşük olduğu ve lojistik açıdan avantajlı olan Türkiye'nin ise yaratacağı maliyet avantajları sayesinde bir üretim merkezi olabileceği öngörülüyor. Endüstri 4.0 ile Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıllık süreçte üretimde orta ve düşük nitelikli işgücü istihdamında 400-500 bin azalma beklenmesine rağmen, bununla birlikte yüksek nitelikli ilave 100 bin uzman ihtiyacı ve ileri sanayileşmenin getireceği büyüme sonunda 400-500 bin yeni iş imkanı doğması bekleniyor. Bunun yanında, Türkiye'de, 4. Sanayi Devrimi'ni ıskalamamak için çalışma grupları oluşturulması ve devlet tarafından destekler sunulması da gündemde. Türkiye endüstrisinin, devlet tarafından sunulacak fırsatlar ve ihracatçıların desteği ile 4. Sanayi Devrimi'ne geçişini büyük bir hızla tamamlayacak gibi görünüyor.

Devlet desteklemeli, firmalar kendini geliştirmeli

Türkiye'nin ihracat hedeflerine ulaşabilmesi için de Ekonomi Bakanlığı tarafından ihracat seferberliği başlatıldı. Bu kapsamda ihracatçılara sunulan desteklerin yanı sıra yeni reformlar yapılması gündeme gelirken, ihracatın Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma ile birlikte yüksek katma değer üreten bir kompozisyona geçirilmesi hedefleniyor. Bu sayede rekabette öne çıkmak isteyen ihracatçılar da Endüstri 4.0 gibi, İhracat 4.0 ile dış ticarette devrim yapmayı istiyor. İhracatçılar bu doğrultuda devletin de desteğini almayı beklerken, firmaların da daha vizyoner bir bakış açısı ile gelecek yıllara hazırlanması gerektiği görüşünde birleşiyor.