''Rusya'ya ciddi ekonomik yaptırım olasılığı yok''

Trusted Sources Rusya Araştımaları Direktörü Granville, Avrupa'nın Rusya'ya karşı ciddi bir yaptırım olasılığının bulunmadığını savundu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

LONDRA - Avrupa'nın Rusya ile olan yüksek hacme sahip ticaret ve yatırım ilişkileri, Rusya'ya yaptırım kararlarını zorlaştırıyor. Londra merkezli Trusted Sources Rusya Araştırmaları Direktörü Christopher Granville, bazı sembolik yaptırımlar dışında ciddi yaptırım uygulanmasının mümkün olmadığını kaydetti. 

Rusya'ya karşı uygulanabilecek olası yaptırımlara ilişkin soruları yanıtlayan Granville, "Rusya'ya karşı uygulanacak yaptırımlar Avrupa için çok acı verici olabilir. Avrupalı hükümetlerin ekonomik ve finansal olarak böyle bir bedeli ödemekten uzak durmak isteyeceğini düşünüyorum" dedi. 

Granville gelişmekte olan ekonomiler içinde önemli yeri olan Rusya'ya devlet yetkililerinin kişisel hesapları gibi sembolik yaptırımlar dışında ciddi yaptırımların uygulanmasının mümkün olmadığını vurguladı. 

Rusya'ya ile Avrupa ülkeleri arasındaki finansal bağın son derece kuvvetli olduğunun altını çizen Granville, şöyle konuştu: 

"Rusya ile ABD'li ve Avrupalı bankalar arasındaki bütün ilişkinin durdurulması, Avrupalı hükümetlerin isteyeceği bir şey değil. ABD, Rusya'ya karşı ekonomik ve finansal yaptırımların uygulanmasına daha çok meyilli. Fakat Rusya ile yakın ilişkileri olan Avrupalı hükümetler daha çekimser davranacaktır. Bence ciddi yaptırımların uygulanması olasılığı yok."

Rusya-Avrupa arasında güçlü ekonomik bağlar var

İngiltere'de Pazartesi günü Ukrayna'daki gelişmelere ilişkin düzenlenen Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısı öncesi üst düzey bir yetkili tarafından taşınırken fotoğraflanan bir belgede, "Birleşik Krallık şimdilik ticaret yaptırımlarını desteklemeyecek veya Londra'nın finans merkezini Ruslara kapatmayacak" ifadelerinin yer alması, İngiltere'nin Rusya'ya karşı olası yaptırımlara sıcak bakmadığı şeklinde yorumlandı. 

İngiltere ve Rusya arasındaki finansal ve ekonomik bağlar da belgedeki ifadeleri destekliyor. İngiltere'nin Rusya'daki yatırımları 2011 yılında yaklaşık 46 milyar sterlin seviyesine ulaşırken, Rusya'nın İngiltere'deki yatırımlarının toplamı ise 27 milyar sterlin olarak gerçekleşti. 

Resmi verilere göre  (Bank for International Settlements) İngiltere bankaları Rus kamu ve özel kuruluşlarına yaklaşık 19 milyar sterlin değerinde kredi kullandırmış durumda. İngiliz bankalarında bunun dışında yaklaşık 42 milyar sterlin değerinde koşullu borcun bulunduğu ifade ediliyor. Rusya ve İngiltere arasındaki 2012 yılında bankacılık işlem hacmi 899 milyon sterline yükselerek iki ülke arasındaki ekonomik bağların büyüklüğüne dikkati çekiyor. 

Rusya'ya sadece İngiliz bankaları değil, aynı zamanda Avrupalı bankalarda kredi açmış durumda. Ağırlıklı olarak Fransız, İtalyan ve Alman bankalarının Rusya'ya hali hazırda verdiği kredinin toplamının 184 milyar sterlin değerinde olduğu belirtiliyor. 

İngiltere ve Rusya arasındaki toplam ticaret hacmi 2001 yılından itibaren ortalama yüzde 21 oranında artış kaydederken, 2012 itibariyle İngiltere'nin Rusya'ya olan yıllık ihracatı 5 milyar dolara, Rusya'nın İngiltere olan ihracatı ise 8 milyar dolara ulaştı. Öte yandan hem İngiltere hem de Rusya özellikle 2008 krizi sonrasında doğrudan dış yatırımda güvenli bölgeler olarak seçti.  

Rus-İngiliz Ticaret Odası'nın verilerine göre sadece geçen yıl İngiltere Rusya'ya 25 milyar dolarlık doğrudan yatırım yaparken, Rusya ise İngiltere'ye 9 milyar dolarlık doğrudan yatırım gerçekleştirdi.

Futboldan lüks konuta Rus oligarklar her yerde

Rus oligarkların özellikle son yıllarda İngiltere'ye olan ilgisinin artıyor olması İngiltere'yi Rusya'ya karşı olası ekonomik ve finansal yaptırımları uygulamaya karşı daha temkinli durmasına neden oluyor. Özellikle Avrupa'nın kalbi olarak görülen Londra lüksü seven Rus oligarkların yatırım için öncelikle tercih ettiği şehirlerin başında geliyor. 

Örneğin, medya ve metal sektöründe yatırımları ile tanınan Alisher Usmanov geçen sene Sunday Times'ın İngiltere'nin en zenginleri listesine 13 milyar sterlinlik serveti ile girmeyi başardı. Usmanov  hali hazırda dünyanın en prestijli futbol takımları arasında yer alan Arsenal'ın yüzde 30 hissesini elinde bulunduruyor. 

İngiltere'nin en iyi tanınan oligarklarından Roman Abramoviç  ise Haziran 2003'te Chelsea'nin hisselerini satın almıştı.  Abromoviç'in 2003- 2008 yılları arasında klübe 587 milyon sterlinlik yatırım yaptığı tahmin ediliyor. 

Rus oligarkların özellikle Londra'daki lüks konut piyasasına olan ilgisi de giderek artış kaydediyor. Rus oligarkların birçoğu Londra'da pestijli bir semtte göz kamaştıran bir gayrimenkul sahibi olmak için yüzler milyon sterlin değerinde yatırım yapıyor. Örneğin Rinat Akhmetov üç yıl önce 136 milyon sterline Londra'nın merkezinde iki daire satın alıp, kendi isteğine göre değişiklikler yapmak için de yaklaşık 60 milyon sterlin harcadı.  Akhmetov'ın sahip olduğu Hyde Park manzaralı daire İngiltere'deki en pahalı daire olarak gösteriliyor. 

Rusya'da çok sayıda oligark her yıl İngiltere'ye yerleşmek için vize başvurusunda bulunuyor. İngiltere Göçmen Danışmanlık Komitesi'nin verilerine göre geçen yıl itibariyle 2008 yılından itibaren 433 Rus multimilyoner "yatırımcı" kategorisi altında İngiliz vizesi aldı.  Yabancıların yatırımcı kategorisinde İngiltere'den vize alabilmeleri için en az 1 milyon sterlin değerinde yatırım yapmaları yeterli.

Avrupa doğalgazının yüzde 30'u Rusya'dan

Rusya'nın Kırım'a asker çıkarması ve tamamen kontrolü eline geçirmesinin ardından Batı dünyası ile gerilen ilişkilerin temelinde en önemli konulardan biri hali hazırda Avrupa'nın doğalgaz ihtiyacının yüzde 30'unu tek başına Rusya'dan ithal etmek zorunda olması. 2003 yılında Avrupa Rusya'dan ihtiyacı olan doğalgazın yüzde 45 kadarını ithal ediyordu. Her ne kadar enerji konusunda Avrupa'nın Rusya'ya olan bağımlılığını azaltabilecek çeşitli projeler devam ediyor olsa da, kısa vadede Avrupa'nın Rus gazına olan bağımlılığı devam ediyor. 

Rusya, Ukrayna ve Avrupa ile benzer bir krizi 2009 yılında yaşamıştı. Rusya'nın en büyük enerji şirketi Gazprom'un o dönem Ukrayna'ya verdiği 90 milyon metreküplük doğalgaz akımını kestiğini açıklaması Avrupa'nın uzun vadeli enerji güvenliğinin yeniden sorgulanmasına neden oldu. Gazprom'un dünkü açıklamasına göre hali hazırda Ukrayna'dan 1,55 milyar dolar doğalgaz satışına karşılık alacağı bulunuyor. Gazprom'un mevcut borcu tahsil edememesi halinde 2009 yılındaki benzer bir şekilde aniden Ukrayna'ya olan doğalgaz akışını kesmesinden endişe ediliyor.

500 milyar euronun üzerinde ticaret hacmi

Bu yılın Ocak ayında Rusya-AB zirvesi için Brüksel'de bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya-Kazakistan-Belarus'un dahil olduğu Gümrük Birliği ile Avrupa Birliği arasında serbest ticaret anlaşmasının imzalanmasını da önermişti.  

2012 Ağustos'un da Dünya Ticaret Örgütü'nün üyesi olan Rusya, Avrupa Komisyonu verilerine gore Avrupa'nın en büyük üçüncü ticaret ortağı konumunda. Avrupa Birliği'nin Rusya'dan ithalatı 2010 yılındaki 160,6 milyar eurodan, 2011 yılında 199,2 milyar euroya, 2012 yılında ise 212,9 milyar euroyla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 

AB'nin ise Rusya'ya olan ihracatı 2010 yılındaki 86,1 milyar euro seviyesinden, 2011 yılında 108,3 milyara, 2012 yılında ise 123 milyar euroya yükseldi.  AB 2010 yılında Rusya'ya 23,9 milyar euro değerinde hizmet ihracatı yaparken, bu rakam 2012 yılında 28,2 milyar euroya yükseldi.  Rusya ise 2010 Avrupa'ya olan toplam hizmet ihracatını 13,7 milyar eurodan, 2012 yılında 15,2 milyar euroya çıkarmayı başardı.