'Türkiye, AB'nin Rusya yaptırımlarından 'limitli' faydalanacak'

HSH Nordbank Euro Bölgesi ve Gelişen Piyasalar Başekonomisti Dr. Rubia, Rus petrol endüstrisinin yaptırımlardan etkilenmesi muhtemel gözüktüğünü açıkladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

FRANKFURT - Uluslararası finans kuruluşlarının ekonomistleri, Avrupa Birliği (AB), ABD ve Rusya arasındaki ekonomik yaptırımlardan daha çok Rusya ekonomisininin etkileneceği ve bu durumdan Türkiye ihracatının "limitli" faydalanacağı görüşünde birleşti. 

AB ve ABD, Rusya'ya Ukrayna krizlerindeki tutumundan dolayı bir dizi ekonomik yaptırım uygulama kararı almıştı. Bu çerçevede uygulanan yaptırımlar genişletildi. Bu yaptırımlara karşılık veren Rusya ise kendisine yaptırım uygulayan ülkelerden gıda ithalatını durdurma kararı aldı. Böylece piyasalarda, Türkiye'nin Rusya'nın son hamlesinin ardından bu ülkeye gıda ihracatı konusunda öne çıkabileceği konuşulmaya başlandı. 

Uluslararası ekonomi kuruluşlarının uzmanları, uygulanan yaptırımların AB, ABD ve Rus ekonomilerine etkisini ve Türkiye için oluşabilecek ticari fırsatları AA muhabirine değerlendirdi. Analistler, Rusya ekonomisinin yaptırımlardan AB ve ABD'ye nazaran daha çok etkileneceğini ve Türkiye'nin ise kısa vadede ticaret boşluğundan faydalansa da bunun ekonomiye etkisinin "limitli" olacağını bildirdi. 

Merkezi Hamburg'da bulunan HSH Nordbank Avro Bölgesi ve Gelişen Piyasalar Başekonomisti Dr. Cyrus de la Rubia, yaklaşık yarım düzine devlet kontrolündeki Rus bankalarının AB'de ve ABD'de kendini finanse etmesine izin verilmediğini ve bunun yurt dışında borçlanan Rus bankalarına olumsuz yansımalarının olabileceğini söyledi.  

AB'nin yaptırımlarının bankacılık ve finans sektörünün yanı sıra teknolojiyi de kapsadığına dikkati çeken Rubia, "Batı'nın yaptırımları ayrıca petrol aramalarında kullanılan yüksek teknolojiyi de kapsıyor. Bu yüzden Rus petrol endüstrisinin kısa vadede olmasa da bu durumdan etkilenmesi muhtemel gözüküyor" dedi. 

Rusya ekonomisinin yaptırımlardan doğrudan etkilendiğini ancak asıl büyük olumsuz etkinin sınırdaki gerginliklerden kaynaklanacağını ifade eden Rubia, bu nedenle önemli miktarda yabancı sermayenin Rusya'dan çıkabileceğine işaret etti. 

Rusya'nın Batılı ülkelere uyguladığı gıda ithalatı yaptırımına ilişkin de bir soruyu yanıtlayan Rubia, "Rusya'nın AB ve ABD'ye gıda ve tarım ürünleri konusunda uyguladığı ithalat yaptırımı insanlar için daha az alım gücü anlamına gelen enflasyonun yükselmesine sebep olacak. Bu yüzden Rusya'da tüketim de etkilenebilir" değerlendirmesinde bulundu. 

Rubia, Rusya ve Batılı ülkeler arasındaki karşılıklı yaptırım kararlarından Türkiye'nin ne derece faydalanabileceğine ilişkin ise, "Sadece ekonomik bakış açısıyla bakarsak, genel olarak yaptırımlar Brezilya, Arjantin, Uruguay ve Türkiye gibi ülkeler için daha fazla tarım ürünü ihraç etme açısından fırsat olabilir. Ancak politik açıdan bakıldığında bu farklı olabilir" ifadelerini kullandı. 

  
"Türkiye'nin NATO müttefiki ülkelerle araya siyasi mesafe koyacağını düşünmüyorum" 

Berenberg Kıdemli Ekonomisti Christian Schulz ise AB'nin yaptırımlarının özellikle petrol ağırlıklı ekonomiye sahip Rusya'nın kırılganlığını artıracağını söyledi.  

Rusya'nın uyguladığı gıda ithalatı yaptırımlarının AB ekonomisini etkilemeyeceğini aktaran Schulz, "AB'nin Rusya'ya gıda ihracatı bölge GSYH'sinin yüzde 0,1'inden daha azına denk geliyor. Bazı küçük Doğu Avrupa ülkeleri daha çok etkilense de bu AB ekonomisi için oldukça önemsiz" diye konuştu. 

Schulz, Türkiye'nin Rusya ile olan ticari faaliyetlerini artırma ihtimaline ilişkin ise "Bence Türkiye yaptırımları açıkça aşmaya çalışırsa Batı'nın baskısıyla karşılaşabilir. Ayrıca, komşu ülkelerdeki çeşitli karışıklıkları dikkate aldığımızda Türkiye'nin NATO müttefiki ülkelerle araya siyasi mesafe koyacağını düşünmüyorum" değerlendirmesini yaptı. 

"Türkiye'nin AB yerine Rusya'ya gıda ürünlerini ihraç etmesinin ekonomiye etkisi limitli olur" 

 Merkezi Hollanda'da bulunan ABN AMRO Gelişen Piyasalar Ekonomisti Peter de Bruin de,  Avro Bölgesi'nin ihracatının yüzde 4'lük kısmını Rusya'ya yaptığını ve  bunun çok küçük bir kısmını Rusya'nın karşı yaptırım uyguladığı tarım ürünlerinin oluşturduğunu ifade etti.  

Bu sebeple Türkiye'nin AB yerine Rusya'ya gıda ürünlerini ihraç etmesi durumunda ekonomiye etkisinin limitli olacağını vurgulayan Bruin, şunları söyledi: 

"Ancak diğer yandan, Ukrayna-Rusya krizleri Türkiye ekonomisini de olumsuz etkileyebilir. Nitekim, Türkiye'nin ihracatının yüzde 5'lik kısmı Rusya'ya ve yüzde 1,5'lik kısmı da Ukrayna'ya yapılıyor. Rusya ekonomisi yavaşladığı ve Ukrayna'da da siyasi belirsizlikler devam ettiği için Türkiye'nin bu ülkelere ihracatı baskı altına girebilir.  Bu nedene bu krizlerin Türkiye'ye net etkisinin olumsuz olma ihtimali var." 

"Türkiye, Rusya ve Batı ülkeleri arasındaki gerginliklerden faydalanabilir, ancak sadece limitli ölçüde" 

Berenberg Türkiye Ekonomisti Wolf-Fabian Hungerland ise, Türkiye'nin Rusya ve Batı ülkeleri arasındaki gerginliklerden faydalanabileceğini ancak bunun sadece limitli ölçüde gerçekleşebileceğini bildirdi. 

"Türkiye'nin geçen yıl Rusya'ya ihracatı 7 milyar dolar civarındaydı bu da kabaca Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 4,6'sına denk geliyor" diyen Fabian, Türkiye'nin Rusya'ya çoğunlukla taşıt ve makine ihraç ettiğini anımsatarak, "Ancak, Türkiye'den giden taşıtlar Rusya'nın bu gruptaki toplam ithalatının yüzde 2,4'üne ve makinelerin de yüzde 1,3'üne tekabül ediyor. Yani Rusya, makine ve taşıtları başka ülkelerden de ithal ediyor" şeklinde konuştu. 

Türkiye'nin Rusya'ya gıda ürünleri ithalatı açısından diğer ülkelere göre daha avantajlı olduğunu vurgulayan Fabian, bunun ekonomiye etkisinin limitli olacağını belirtti. Fabian, şunları kaydetti: 

"Ancak tarım ürünleri ve tekstil ekonominin büyümesi için tipik canlı kaynaklar değil. Bunun yanında Türk bankacılık sistemi de bu durumdan zor yararlanacak. Çünkü, Türk bankaları zaten Batı sermayelerine bağımlı. Dahası, Türkiye zaten şu an politik risklerle karşı karşıya. Özetle, Türkiye Rusya ile daha fazla ticaret yapacak ancak bu ticaret ekonomi için kayda değer büyüklükte olmayacak. Kısa vadede, Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkenin söz konusu durumdan tarım ve tekstil bazında faydalanacağından da şüphe yok. Ancak bunun büyüme üzerindeki genel etkisi limitli olacak çünkü bu sektörler büyümeyi iten sektörler değil ve kış geldiği için de tarım ürünlerini üretimi yavaşlayacak." 

 AB'den Rusya konusunda uyarı  

Öte yandan Rusya'nın kendisine yaptırım uygulayan AB, ABD, Kanada, Avustralya, Norveç'ten et, balık, meyve, sebze, süt ve süt ürünleri alımını durdurmasıyla bu pazarda oluşan boşluğun doldurulmasında Türkiye, Sırbistan, İsviçre, Belarus, Brezilya, Arjantin ve Şili en avantajlı ülkeler arasında gösteriliyordu. Ancak, geçtiğimiz günlerde Brüksel'de toplanan AB dışişleri bakanları Türkiye ve Sırbistan gibi AB'ye aday ülkelerden, "Rusya'nın karşı yaptırımlarından faydalanmaya dönük girişimlerde bulunmamalarını" istedi. 

Ayrıca AB Komisyonu'nun, Rusya'ya yönelik ekonomik içerikli yaptırımlara karşı bu ülkenin devreye soktuğu "gıda ambargosu" uygulamasının ilgili sektörleri olumsuz etkilememesi için çabuk bozulan meyve ve sebzeler için alacağı önlemleri bu hafta açıklaması bekleniyor.  

Bu konularda ilginizi çekebilir