66 yıl sonra ordusunu yeniden canlandırıyor

Japonya, bölgede tansiyonu yükselten Çin ve Kuzey Kore'ye karşı askeri kapasitesini arttırma kararı aldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Pasifik ve Güney Çin Denizinde Çin ve Kuzey Kore ile rekabete giren Japonya, ikinci Dünya Savaşı'nda tamamen yok olan ordusunu 66 yıl sonra yeniden canlandırma ve yapılandırma kararı aldı. Yıl sonuna kadar kesinleşmesi beklenen ara karar onaylanırsa, İkinci Dünya Savaşı'ndan beri gerçek anlamda ordusu bulunmayan Japonya, 66 yıl sonra tekrar ordu sahibi olacak.

Savunma Bakanlığı'nın onayladığı ara rapora göre Japonya, en uzak sınırlarını korumak için deniz kuvvetlerini güçlendirmeli ve gözlem kapasitesini arttırmalı. Çin ve Kuzey Kore'nin, Pasifik'teki faaliyetleriyle bölge barışını tehdit ettiğinin sıklıkla vurgulandığı belgede, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrar için Japonya'nın askeri kapasitesinin "cevap verebilir" düzeye getirilmesi gerektiği söylendi.

Ara raporda, Japonya'nın Çin Denizi'ndeki tartışmalı adaları yakından takip edebilmesi için gözlem kapasitesini arttırması gerektiği belirtilerek, geniş kapsamlı, yüksek irtifada izleme yapabilen insansız hava aracı kullanımının ve Amerikan deniz kuvvetlerinde olduğu gibi amfibik birliklerin oluşturulmasının değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.

Japonya'nın, ABD'yle yürüttüğü güvenlik işbirliğinin "esas" savunma politikası olduğunun altının çizildiği raporda, Kuzey Kore'nin nükleer füzelerine karşı, ballistik füze saldırılarına cevap verebilecek seviyeye gelmenin gerekli olduğu belirtildi.

Yıl sonuna kadar kesinleşmesi beklenen ara rapor onaylanırsa, denizaşırı muharebe alanlarında operasyon yapması anayasal olarak yasaklanan ve askeri birlikleri sadece savunmaya yönelik bırakılan Japonya'nın askeri politikalarında uzun vadeli ve ciddi bir değişiklik olması bekleniyor.

Anayasanın 9. maddesi orduya engel
Japonya, İkinci Dünya Savaşı'nın yarattığı yıkımın etkisiyle kendisini "barış devleti" olarak tanımlayı tercih ederek "güç kullanmamak" prensibini sahiplendi. 1947'de yürürlüğe giren anayasanın 9. maddesi ile gerçek anlamda ordu bulundurma hakkından feragat eden Japonya, yine aynı madde ile güç kullanımını kesin bir dille yasakladı.

Savaş sonrası Japonya, ABD ordusu tarafından korunmasını garanti altına alacak bir dizi anlaşma imzaladı. Yapılan anlaşmalar çerçevesinde ABD ordusu, Japon topraklarına konuşlanarak ülke savunma görevini üstlendi. Japonya'nın sahip olduğu  Meşru Müdafaa Gücü adlı askeri yapılanması, sadece lojistik destek amaçlı varlık sürdürürken, her türlü saldırı karşısında ülke savunması ABD'nin yetki ve sorumluluk alanında yer alıyor. 

Süreç içerisinde ekonomik ve teknolojik altyapısını tamamlayan Japonya'nın, 2000’lerden itibaren "kendi anayasasına rağmen" uluslararası barış güçleri kapsamında ülke dışına askeri birlik göndermesi iç ve dış kamuoyunda tartışılmış, Japon hükümetleri bu birliklerin sadece "yardım amaçlı olduğunu" ve "çatışma bölgelerinde bulunmadığını" açıklamasını yapmışlardı.

Asya'da gerilim tırmanıyor 
Tokyo yönetimi, geçtiğimiz günlerde, iki devletin de kendi kontrolünde olduğunu iddia ettiği takım adalardaki Çin ordusunun askeri faaliyetleri yüzünden duyduğu rahatsızlığı bildirmiş, iki ülke arasında gerginlik yaşanmıştı.

İki ülke arasında uzun süredir devam eden takım adalar gerilimi gittikçe yükselen bir grafikle devam ediyor. Japonya'da Senaku, Çin'de ise Diaoyu olarak bilinen, insan yerleşiminin olmadığı sekiz adadan oluşan takım adalarda Tayvan'nın da egemenlik iddiası var.

Öte yandan ABD'li uzmanlar, Kuzey Kore'nin, BM'in yasakladığı nükleer silahlar ve füze teknolojilerini saldırı düzeyine getirdiği istihbaratını veriyor.

Güvenlik alanında "şahin" politikalar izlediği söylenen Japonya Başbakanı Şinzo Abe, seçim kampanyalarında ulusal güvenliğe daha fazla bütçe ayrılması gerektiğini savunmuş, anayasadaki 9. maddeyi değiştirerek İkinci Dünya Savaşı sonrasında lağvedilen Japon ordusunu yeniden yapılandırmak istediğini açıkça ifade etmişti.