AB'de Türkiye'nin enerji rolü artacak

AB yeni dış ilişkiler şefi ve komisyon başkanının enerji arz güvenliği konusuna öncelik vereceği, yeni dönemde Türkiye'nin de AB'ye enerji arzında kilit konumunun daha da güçleneceği belirtiliyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA  - Avrupa Birliği'nin (AB) yeni dış ilişkiler şefi ve komisyon başkanının, enerji arz güvenliği konusuna öncelik vereceği, yeni dönemde Türkiye'nin de AB'ye enerji arzında kilit konumunun daha da güçleneceği belirtiliyor. 

Ukrayna krizinden bu yana, enerjide Rusya'ya bağımlığı artan AB, enerji güvenliği konusuna öncelik vermeye başladı. AB Enerji Komisyoneri Günter Öttinger, Moskova'nın Kiev üzerinden AB'ye gaz akışının kesilmesini engellemek için Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yaparken, diğer yandan AB'nin enerji kaynakları ve rotalarının çeşitlendirilmesine çalışılıyor. 

Bu çerçevede enerjide büyük ölçüde Rusya'ya bağımlı olan Polonya'nın Başbakanı Donald Tusk'ın AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy'un yerine, Rusya'ya alternatif AB doğalgaz tedariği projelerinde önemli rol atfedilen İtalya Dışişleri Bakanı Federica Mogherini'nin de AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın yerine atanması dikkati çekti.  

Değerlendirmede bulunan uzmanlar, Tusk ve Mogherini'nin AB'nin, Rusya'ya enerji bağımlılığını azaltma politikasına öncelik vereceğini belirtirken, Türkiye'nin de AB'ye ulaşacak enerji konusunda kilit rolünün pekişeceği görüşünü dile getiriyor. 

AB Komisyonu Basın Sözcüsü Juri Laas, Avrupa Parlamentosu'nun onayından geçtikten sonra 1 Kasım'da göreve başlayacak yeni liderlerin AB'nin enerji politikası üzerinde etkisini değerlendirmek için erken olduğunu söyledi.  

"Liderlerin tutumları belirleyici ve önemli ancak karar verenler üye ülkeler ve üye ülkeler aynı, değişmedi" ifadesini kullanan Laas, AB'nin gündeminin bir süredir zaten enerji güvenliği olduğunu ve bunun yeni dönemde de devam edeceğini kaydetti. 

Ukrayna'daki I. Mechnikov Ulusal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sergey Glebov da, Rusya'nın, Ukrayna'yı ve dolayısıyla enerji güvenliğini AB'nin yeni dönem politikasının merkezi haline getirmek için elinden geleni yaptığını söyledi. 

Daha önce AB'nin hiç bu kadar enerji arz tehdidiyle karşı karşıya kalmadığını anlatan Glebov, Ukrayna'nın hem mevcut Rus gazı hem de gelecekteki alternatif gaz geçişleri için AB nezdinde stratejik konumda olduğunu belirterek, "Yeni liderler, Ukrayna'nın güvenliği ve Rusya'ya enerji bağımlılığını azaltmak için alternatif projeleri önemli dış politika maddeleri arasında koyacak" ifadesini kullandı. 

Yeni dönemde AB-Türkiye enerji ilişkileri  

Londra'daki Global Resources Corporation ve İstanbul merkezli Bosphorus Energy Club Başkanı Mehmet Öğütçü de Donald Tusk'ın, AB'nin enerjide rekabet edebilirliğinin artması ve Rusya'ya bağımlılığın azalması için nisan ayında "enerji birliği" kurulması önerisinde bulunduğunu hatırlattı. 

Tusk'ın, Rusya'ya bağımlılığın AB enerji piyasasını güçsüz kıldığını düşündüğünü ifade eden Öğütçü, "Tusk'ın Avrupa Konseyi Başkanı olması, Rusya'ya karşı sert bir siyaset güdüleceği, Türkiye'nin Hazar bölgesi, İran, Irak ve Doğu Akdeniz gazını Avrupa'ya taşıyarak bölgesel enerji merkezi olma idealini destekleyeceği anlamına geliyor" dedi.  

Öğütçü, Mogherini'nin de Türkiye'nin AB sürecine destek verdiğini, Rusya'ya karşı da ihtiyatlı bir politika izlemesini beklediğini söyledi.  

Londra merkezli Facts Global Energy (FGE) Uzmanı Cüneyt Kazokoğlu ise yeni dönemde AB'nin yürütme organı olan komisyonda enerjiden sorumlu Öttinger'in konumunu koruması nedeniyle, AB'nin enerji politikasında radikal değişiklikler beklemediğini söyledi. 

Kazokoğlu, Türkiye'nin AB'nin enerji politikasında orta vadeli TANAP ve Doğu Akdeniz gazı gibi projelerle rol oynayabileceğini kaydetti. 

 

 

 

 

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir